16-17 Temmuz (dün ve önceki gün) tarihlerinde şehir dışındaydım ve ilk defa bir geceliğine Bambinodan ayrıldım.
Öyle hüzünlü, acıklı bir ayrılış olmadı. Pazartesi akşamı iftar için dışarı çıkmuıştık ve sağanak yağmur nedeniyle mekanda mahsur kaldık. Ben yemeğin sonlarına doğru Bambinoya ufak ufak anlatmaya başladım: "Oğlum bu gece birlikte uyuyacağız, yarın akşam babayla uyuyacaksın" Sadece bunu söyledim. Ama Bambino "Babayla uyumayacağım" diyerek yağmuru izlemeye ve ıslanmak için koşturmaya devam etti. Sonrasında elimizdeki tek şemsiye ile Bambino ve kojo arabayı almak için gittiler ve ben uzun bir süre tek başıma mekanda onları bekledim. Sonra eve döndük ve uyuduk. Bambino ile bu konuda konuşacak uygun bir zamanımız olmadı bir daha.
Sabah erkenden kalktım, giyinip çantamı alıp çıkacaktım. O nedenle gitme saatinden 15 dk önceye kurdum saati, daha erkenine gerk yoktu. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Bizimki uyanmasın mı hemen? Radarlar süper çalışıyor :) Uyandı, benimle birlikte hazırlıklara katıldı. Bir kitap ve bir oyun oynadık.Neyseki "Anne git" diyerek beni azat etti sonrasında. Rahatça çıktım evden. Sonrasında görev sorumlulukları benim kendi kendime kalmama mani oldu ve ben ne hissettiğimi anlayamadan şehirden ayrıldım.
İstikamet Van'dı :) İlk defa gittiğim bu şehri ayrı bir yazı ile anlatmayı planlıyorum. İzlemede kalın :)
Akşam vakti, işler bitip de otel odama çekilince Bambino özlemi sardı beni. Aradım, kojoyla dışarıda balık yemişler Gölbaşında. Bir güzel gezmişler. Keyifleri yerindeymiş. Beni hiç sormamış. Öğleden sonra anneanne uğramış, onunla oynamışlar. Benimle konuşmadı Bambino. Olsun, keyfi yerindeydi ya, varsın konuşmasındı. Kapattım telefonu. Gece 22:30 gibi kojodan mesaj geldi "İşlem tamam". Uyumuştu bizimki. Hem de babasının yanına kıvrılıp kısa süre içinde sızarak uyumuştu. Bir kez "Baba sende m.eme var mı?" diye sormuş :)) "Yok oğlum" cevabı ile arkasını dönüp uyumuş :)) Hiç uğraştırmamış. Bir kez daha anladım, bu oğlanın tüm "eziyeti" bana.
Sabah 6:30'da rutin bir şekilde kalkmış, bütün evi gezerek beni aramış, bulamayınca birkaç dakika ağlamış. Kojo "Anne hala çalışıyor gelmedi daha" demiş ve uyumaya devam etmiş. Bambino da oyuncaklarını kojonun yanına getirip Fatma Teyzesi gelene kadar oynamış. Yani sorun yok! İlk dakikadan "Baba kaaaalk!" emirleri yok. Naz yok. Kendi kendine güzelce oynamaca var. Ben yokken kendi kendine yetiyor bu çocuk, anladım. Ben varken nazlı kuzu :))
Öğleden sonra eve geldim. Bambino uyuyordu. Ben de eşyalarımı yerleştirip 1,5 saat uyudum. Uyandığımda Bambino hala uyuyordu. Aklıma "Acaba m.emeden kesmek için bu bir fırsat olabilir mi?" sorusu geldi. Bir süre düşündüm. Bıraksa iyi olabilirdi, artık beni sadece m.emeden ibaret görmeye başlamıştı. Aramızdaki ilişkinin normalleşmesi iyi olabilirdi. 2 yaş sendromunun en büyük etkisi bu konuda olmuştu, bu yazımda epey iç dökmüştüm. Diğer yandan doğal ebeveynlikte müdahaleler minimumdu, ne zaman isterse o zaman bırakması daha doğru olurdu. Hem Van'daki Seyfettin Bey de "Buralarda çocuklar 3 yaşa, hatta 4 yaşa kadar m.eme emerler. Normali budur. Kimse de yadırgamaz. Sonra çocuk kendiliğinden bırakır" dememiş miydi? Hasta olduğu zamanlarda anne sütünün mucize etkisini de unutmamak lazımdı. Bir yanım öyle bir yanım böyle derken sonunda bir deneme yapmaya karar verdim. Zamanı gelmişse zaten bırakacatır dedim. Biraz teşvik etmek amacıyla kojonun acılı sarımsaklı domates sosundan m.eme uçlarına sürdüm. Üstüne de kırmızı toz biber sürdüm. Bambinonun yattığı odaya gidip koltuğa kıvrıldım.
Uyanınca beni gören Bambinonun yüz ifadesini hiçbir şeye değişmem :) Öyle sevindi, öyle mutlu oldu ki :) Geldi sarıldı defalarca. "Demek ben uyurken geldin anne" dedi sevinçle! Sevincinin emme isteğine dönüşmesi 10 dk sürdü, tahminimden de uzun bir süreydi bu. Emmek isteyince merakla izlemeye başladım, neler olacaktı bakalım?
Bambino m.emeyi cukur cukur içmeye başladı. Ben o aroma ile herhalde bırakır diye düşünmüştüm oysa! Bir ara hafif ayrıldı m.emeden ve "Anne sarımsak kokuyor, sen sarımsakla mı oynadın?" diye sordu :)) "Evet" dedim, "Oynadım". "Memeni yıka anne, geçsin" dedi. Ve emmeye devam etti! Ne biber ne acı sos, hiç etkilemedi Bambinoyu. Şaşırdım, hem de çok şaşırdım. Bambino acıya hiç tahammül edemez, en ufak bir acı tadında ağzındakileri çıkartır, üstüne hemen su ister, varsa yoğurt yer. Ama o an emmeyi hiç bırakmadı. "Süt geliyor mu?" diye sordum mahsustan. "Geliyor anne" dedi yarım ağızla ve iştahla kaldığı yerden devam etti. Allah'tan tek m.eme emiyor, biri emekliye ayrılmıştı :)
Sonuç olarak başarısız bir m.eme bırakma deneyimi yaşadık. Bambino bu konuda oldukça ısrarcı ve mücadeleci çıktı :) Artık önümüzdeki maçlara bakacağız. Doğalına bırakmaya devam..
#direnmeme :)))
ayy çok tatlı.. kıyamıyor insan :)) ben de 20 aylıkken bir deneme yapmış sonra mahsunluğuna bunalımına dayanamayıp geri vermiştim kendim. 1-2 ay sonra kendisi bir sabah hüma artık büyüdü meme emmeyecek diye uyandı.. bu arada tabii ben söylüyordum artık hüma büyüyor iyice büyüyünce memede süt bitecek vs diye.. bence işe yaradı. tavsiye ederim, sonuçta kendisi bıraktı ama biraz motivasyona ihtiyaç olabiliyor. Onlar için hava gibi su gibi bir şey meme sonuçta :)
YanıtlaSilKıymaya çalıştım ama yapamadım işte :)) Sizin tecrübeniz harika olmuş bence, ben de kendi kendine karar versin istiyorum. Motive etme konusunda tavsiyenize uyacağım. Bu bitecek, daha tuvalet eğitimi var sırada :)
Silbiz de bu aralar tuvalet eğitimi ile uğraşıyoruz. biz de ikisinin arası biraz yakın oldu, biraz ağır geldi sorumluluk minnoşa.. bakalım şimdilik fena değil gibi..
Silbu arada Lozan park buluşmasında vardınız dimi?
Cok kolay gelsin size, umarim kisa surede basariyla atlatirsiniz bu sureci. Evet, vardim Lozan Parki bulusmasinda :)
Sil