28 Şubat 2011

Telepati

Ozguranne bu yazisinda annelerle cocuklar arasinda telepatik bir iliskinin varligini sorgulamis ve deneyimlerimizi paylasmamizi istemisti. Ben de cevap olarak sunu yazdim, buraya da kaydedeyim dedim:


'Dun gece Bambino sik uyandi yine, bu aralar rutini boyle :) Ama uyanirken bir degisik hali var sanki, birseyden rahatsiz ya da bir derdi var ama anlatamiyor sonucta; daha 4,5 aylik.

Neyse, bir emzirme seansindan sonra yine once onu yatirdim sonra da ben yattim ve bir ruya gordum. Ruyamda Bambino oturmus iki eliyle ayak bileklerini kasiyordu hatur hutur, coraplarin lastik kisimlari sikmis! Ben de 'aferin oglum, artik kendi kendini kasimayi ogrendin ne guzel' diyorum oglana mutlu mesut bir sekilde.

Sonra uyandim ve oglanin coraplarini cikardim hemen, ruyanin etkisiyle. Gercekten de bilekleri kasinmis olacak ki bu islemden sonra 2 saat uyudu kesintisiz!

Ilk defa basima boyle birsey geldi, o da senin yazina denk geldi :) '

Bambino derdini ruyama girerek anlatti, hala inanamiyorum :)
DEVAMINI OKU

24 Şubat 2011

Bir Annelik Anatomisi- Benim Hikayem Vol.2


Yazinin ilk bolumu icin tiklayin...

Sonra Ingiltere'de hamile oldugumu ogrendim :) Bambaska bir hayat basliyordu onumde ama bebegimi elime almadan bunu idrak edemeyecegimin de farkindaydim. Zaten Bambino sagolsun varligini neredeyse hic belli etmedi, hic rahatsizlik vermedi bana. Normal rutinime devam ettim, okula gittim, gezilere ciktim, her zamanki hayatimi aynen devam ettirdim. Bu donemde neredeyse hicbir sey okumadim, uye oldugum Baby Center UK haric. Oradan da haftada bir geliyordu yazilar, bu da bana yetiyordu. UK'deki sistemin rahatligi, yeme-icmeden ziyade annenin mutlulugunu on plana almasi bana da yansidi. Kafam rahat oldugu surece yedigim ictigim ya da ne kadar hareket ettigim gibi konulara pek takilmadim. Taa ki TR'ye gelene kadar! Buradaki sistemi gorunce icim daraldi, doktorumu bulana kadar biraz sikinti cektim ama Husniye Hanimdan sonra eski duzene aynen devam ettim.

Asil olaylar Bambinonun dogumuyla birlikte basladi. Bir anda emme-gaz cikarma-uyuma ucgeninin icinde hapsolmus vaziyette buldum kendimi! Insan buna kendini ne kadar hazirlayabilirdi bilmiyorum ama kimse bana bunu anlatmamisti! 'Bir cocuga bakmak icin bir koy gerekir' in ne kadar dogru oldugunu Bambinoyu kucagima alinca anladim!

Bu arada Bambino icin bir duzen oturtmaya ilk gunden baslamistim. 'Nasil baslarsa oyle gider', 'Kucaga alistirma sonra birakmak istemez', 'Sunu soyle yap sonra onunu alamazsin' gibi bircok soz duydum. Acemi annelik ne kadar zor birsey ki, hicbir sey bilmediginiz ve tecrubesiz oldugunuz icin ozellikle cevrenizdeki annelere kulak veriyorsunuz, onlar daha iyi bilir diyerek her dediklerini kaale alip dusunuyorsunuz. Yaptiginiz her sey yanlis gibi geliyor bazen...

Bu arada okudugum tek kitap olan Tracy'y dinleyip EASY rutinine baslamaya karar verdim. Bambinonun birinci haftasi basladim: Her meme saatini kaydettim, her alt degistirmeyi ve her uykuyu da! Bunun icin cok guzel cep telefonu uygulamalari var, hem de albenili, cicili bicili :) Basladim Bambinonun duzenini anlamak icin kayit almaya. Bir yandan da basta 2 saatlik EASY rutininden sapma olmamasi icin cabalamaya basladim. Ozellikle uyku saati gectiginde uyutmak icin cabaladim. Yine Tracy'nin dedigi gibi Bambinoyu sallamak yerine sss-pat yontemi ile uyutmaya karar verdik kojoyla. Sallamaya alismasin, kucaga, memeye alismasin, kendi kendine uyumayi ogrensin istedik. Hatta cok net hatirliyorum, hic kitap okumayan ve bu konuda acaip isteksiz olan  kojo (icgudulerini takip et ekolunu savundu bastan beri kendisi!) gecenin bir yarisi Tracy'nin kitabini acip nasil sss-pat yapilmasi gerektigini okudu los isikta, cunku Bambino bu sekilde uyumuyordu o gece!! En sonunda kucagimiza alip bir sekilde uyutmustuk ama Tracy yolundan sapmistik! Hay Allah!!

Tam 14. gundu Bambinonun gaz sancilari basladiginda. Yakin kiz arkadaslarim bizdeydi ve 3 yasinda cocugu olan tecrubeli arkadas, Bambinonun birdenbire baslayan aglamalarina hemen teshis koydu: Gaz sancilari basladi! 'Panik yapmayin, ilac vermenizi onermem, bir sure boyle gidecek, sonra kendiliginden duzelecek' dedi! Diger bir arkadasim ise reiki ile enerji gonderdi Bambinoya, ise yaradi ki birkac saat uyudu o gun :)

Ancak olan bizim EASY rutinimize oldu. Saatler sasti, duzen falan kalmadi. Gecenin bir yarisi baslayan kivranmalar, aglamalar ve karsisinda neredeyse caresiz anne-baba... Tecrubesiz ebeveynler olarak dort bir yandan ne yapabilirizi arastirmaya basladik. Ben yine bloglardan cok faydalandim, ancak cogu yerde ilac tedavisi ile cozum bulundugunu okudum. Bunu da yapmak istemeyince Bambinoyu rahatlatmak icin her turlu diger yol mubah olmaya basladi.

Ilk 3 ay kucakta olmanin sicakligini ve keyfini alan Bambino sadece kucakta uyudu. Pilates topunun uzerine oturup onu kucagima alip hafif hafif sallandim. Gece genelde emip geri uyuyordu ama gaz sancisi geldiginde ortalik ayaga kalkiyordu. Kojoyla sicak havlular, kiraz cekirdekli yastiklar, elektrikli minderler arasinda mekik dokuduk.

Biz bunlari yaparken benim aklim hala bolunen uyku duzenimizde ve uyutma seklimizdeydi. Takip ettigim bloglardan Nihan'a ulastim ve onun deneyimlerini ogrendim. Demir bebek gibi Bambino da uyur muydu acep? Nihan gibi bebegimi cok iyi taniyabilecek miydim ben de? Geceleri ise uyanma sayimiz sanki ortalamanin cok uzerindeydi. Bambino gece en gec 2 saatte bir kalkiyordu; gaz sancisi geldiginde ise ne uyuyordu ne uyutuyordu! Aksam da gece uykusuna saat 9 gibi ancak daliyordu. Aksam 9 cok gec diye dusunuyordum ama ne yaptiysam bu saati geri cekemedim, ustune ustluk bazi geceler 10-11 i buldu uyuyabilmesi. Yine Tracy'nin dediklerini yapmis ama sonuc alamamistim. Bir de gaz ya da reflu durumunda Tracy'nin net onerilerini goremedim sanirim, o da bende kafa karisikligi yaratti.

Ikinci ay kontrolunde doktorun verdigi gazi alarak eve gelip aglatarak ama yaninda durarak uyutmayi denedik kojoyla. Ama gonul buna 1 dakika bile dayanamadi, vazgectik yine ayni gun. O zaman gaz sancilari bitene kadar mevcut duruma devam etmeye karar verdik. Gaz sancilari bitince uyku egitimi verirdik, o zaman daha kolay olurdu. Simdi bebisin bize ve sicakligimiza ihtiyaci vardi.

Bu erteleme kararini verdim ama bir yandan da 2 aylik, 3 aylik, hatta 1 aylik cocuklarin misil misil uyuduklari, birkac gunluk cabadan sonra deliksiz uykuya gectiklerini okuyordum. Icim rahat etmiyordu tabi ki. Acaba bende mi bir sorun vardi, ben mi beceremiyordum? Evet, her bebek farkliydi ama bircok kisiden ayni seyi okuyunca ve ogrenince insanin icine de bir kurt dusuyordu. Bambino niye oyle uyumasindi?

Veee yine duramadim ve cok uykusuz gecen birkac geceden sonra, bu konuda gayet dertli bir haldeyken, Bambinoya uyku egitimi vererek yatir-kaldir uygulamaya karar verdim, ama ne mumkun! Daha ilk seferde katilarak agladi bizimki, uzun sure hem de! Dis sikintisi varmis meger ama yine de fazla tepki verdi diye dusundum. Bir yandan da demek ki Bambino hazir degil boyle bir seye dedim.

O gunden sonra biraz zaruretten biraz da isteyerek uzak durdum internetten bir sure. Bambino kucagimda uyuyor, yataginda yatmayi istemiyordu. Gece de yine 2 saatlik periyotlarda uyaniyordu. Dusundum, dusundum. Bir bebegin kendi kendine uyumasi ogretilebilir miydi ya da ogretilmeli miydi? Yoksa bebek bunu hazir oldugunda kendi mi gerceklestiriyordu? Nasil ki dis cikarmasi, emeklemesi, yurumesi, donmesi, oturmasi bizim elimizde degilse ve bebegin kendi ic dinamikleri sonucu zamani geldiginde ortaya cikiyorsa, uyku da boyle miydi? Bebegin verdigi isaretleri izlemeli ve ona guvenmeli miydi? Bebek birsey istiyorsa, bir sey talep ediyorsa var miydi bir bildigi?

Bunlari dusunurken gunler geciyor, Bambino kendi hizinda buyumeye devam ediyordu. Uyku duzeni giderek bozulmustu gun gectikce, 2 saatte bir uyanirken simdi saatte bir uyaniyor, hatta bazen bir saat icinde 3 kere uyaniyordu bazen. Uykusuzlugum oyle bir noktaya geldi ki, 'Bu kadar sik uyaniyorsa bari uyumayayim, iyice sersem olmayayim' diyerek gecede bir ya da iki saati uyanik gecirmeye basladim. Her uyandiginda emmek isteyen Bambinonun bu dedigini yaptim, ancak sabaha karsi gaz sancilari olarak geri dondu bu durum. Ama bunu duzeltmeye ya da baska bir yontem denemeyi dusunmedim bu sefer... 'Bu da gececek, bu da bir donem ve gelip gececek' diyerek ayakta kalmaya calistim.

O sirada Aylin annenin aglatarak uyutmaya siddetle karsi cikan yazilarini okudum ve onunla iletisime gectim. O da sagolsun kendi tecrubelerini anlatti bana, '1 yasindan sonra cok sey degisiyor, sabret' diyerek moral verdi. Berceste sagolsun her firsatta gtalk'dan mesaj atarak tavsiyelerde bulundu (hala cozemedim nasil calisiyor o mekanizma :PP) Ayni sekilde Isil'in tecrubelerini ve onerdigi bazi linkleri inceleme firsati buldum. Naomi Aldort'un internet sitesinde birkac gece gecirdim (sadece geceleri uyanik oldugum zamanlarda girdim, yoksa sabaha kadar internet basinda oturmadim :P) Soru-cevap kismini tek tek okudum diyebilirim, ama ilk olarak uyku ile ilgili sorulari okudum. Burada fark ettim ki Bambino gibi sik uyanan pek cok bebek var aslinda. Kesintisiz uyumak cok az gorulen ve hatta istenmeyen bir durum.

Naomi Aldort'un internet sitesinden cok sey ogrendim. Kitabinin Turkceye cevrilmesi ise sevindirdi beni, hemen edindim. Naomi'nin temelde soyledigi sey 'Cocugunuz guvenin, o neye ne zaman ihtiyaci oldugunu soyluyor, siz yeter ki anlamasini bilin, cocuk-bebek birsey yapiyorsa mutlaka altinda temel bir ihtiyaci vardir' Gece uyanmalari icin de 'Bebegi degil, kendinizi degistirin, hayat tarzinizi ve daha da onemlisi bakis acinizi bir sureligine degistirmeniz sizi daha kazancli kilar' diyordu. 'Gece her kalkisinizda bebeginizin sicakligini hissedin ve anin tadini cikarin'. 'Kalktiginizda saate bakmayin ve kac kere kalktiginizi saymayin!' 'Bu gecici bir donem ve bebek ihtiyaci karsilandigi zaman size guven duygusu gelistiriyor.'

Bu soylemleri kafamda evirip ceviredurayim, Bambinonun gece bu kadar duzensiz uyumasi, devamli benim kucagimda olmak istemesi, memeden ayrilmamasi gibi davranislarinin nedeninin atopik dermatit ve sonrasinda da idrar yolu enfeksiyonu oldugunu ogrendik sirayla!!! Derdini henuz dillendiremeyen zavalli bebis elinden gelenin en iyisini yaparak devamli beni istemis aslinda. Bunu ogrendigimde; Bambino her istediginde meme verdigim, gece onlarca kere uyanip emzirdigim, gunduz kucakta tutup uyuttugum icin cok rahatladim. Evet, benim icin cok ama cok zor bir donemdi, ki hala gecmis sayilmaz bu donem, annem olmasaydi ne yapardim bilmiyorum, ama iste bebek de neye ihtiyaci oldugunu biliyormus. Yani bebege guvenip sadece ondan gelen sinyallere gore hareket etmek bebegi simartmak yerine onun temel ihtiyaclarini karsiliyormus aslinda. Yani bebek neye ne zaman ihtiyac duydugunu cok iyi biliyormus ve ona bir seyi dayatmak aslinda kendimi yormakmis!

Diger bir olay da Bambinonun sol gogsumu uzun bir sure reddetmesiydi. Ne yaptiysam almadi bu tarafi, ancak uykudayken bir kere gunde... Meger bu taraftan gelen sut Bambinonun alabileceginden daha hizli ve cok miktardaymis! Zaman gecip de Bambino gelistikce bu tarafla arasi duzelmeye basladi cunku artik bu hizda gelen sutu hazmedebiliyordu. Sonuc olarak Bambinoya zorla hicbir sey yaptiramadim, o kendi ihtiyacini hep belli etti ve onu istedi. Ben sadece ortami hazirladim ama asla istemedigi birseyi yaptiramadim... Ve anladim ki bunun aksine giristigim her caba sadece beni yoruyor ve yipratiyor.

Bu hastalik doneminde yasadigim bu tecrubeler bana bunlari ogretti iste. Artik kendi duzenimi Bambinoya uydurmaya basladim (daha once de bunu yapiyordum ama soyleniyordum cogunlukla!), onun verdigi isaretlere gore hareket ediyorum simdi. Bunu yaparken bu donemin gecici oldugunu, zamanin hizla gectigini ve ileride bugunleri gulumseyerek anacagimi dusunuyorum ve Esra'nin da soyledigi gibi gunu kurtarmaya bakiyorum! Bu kesinlikle duzensizlik olarak algilanmasin, Bambinonun gayet kendince bir duzeni var :) Gece yatma saatini kendi 8'e, hatta 7:30'a cekti mesela... Bebegin duzenine ters gitmek gercekten sadece beni yoruyor, kafamda 'Bu niye bu saatte olmadi?' diye kendimi yememe neden oluyor.

Tabi bu anlattiklarim benim deneyimim. Belki Bambino daha katilimci ya da daha Tracy'nin deyimiyle melek/kitap bebek olsaydi hersey farkli olurdu. Belki o zaman Tracy'nin onerdiklerini yapmak kolaylasirdi ve ben de bu yazi yerine 'Tracy'nin dediklerini yapin, uygulamasi cok kolay' turunde bir yazi yazardim! Demem o ki, her bebek farkli ve bebek sayisi kadar cozum/yontem olabilir, bunlarin hepsi normal. Bebeginizi herhangi bir kategoriye sokmak zorunda degilsiniz!

Tracy'ye bakmiyorum artik ama hakkini da yemeyeyim, bazi durumlarda hala aklima geliyor. Mesela tuvalet aliskanligi konusunda aklima yatiyor soyledikleri. Ancak yasadigim deneyimler bana daha bebek odakli davranmamin daha iyi olacagini ogretti... Montessori konusunda da eskisi gibi kati dusunmuyorum artik, gerci zaman neyi gosterir bilinmez ama Bambinonun aktivite delisi olmasini istemedigim kesin! Arada kendi kendine oyun kurmasini, arada herseyden sikilmasini istiyorum sanirim :) Ama Montessori'den ogrendigim ve uygulamak istedigim seyler de var. Mesela, basnca ses cikaran, isikli, yanar doner oyuncak istemiyorum Bambino icin. Gunluk islere katilmasini ise cok isterim :)

Bu yaziyi niye yazdigima gelince... Oncelikle yasadiklarimi arsivlemek, kayda gecirmek icin. Sonra da belki benim gibi taze anne olup da neye uyacagini sasiran, ne yapmasi gerektigini bilemeden cirpinan annelere bir ilham olur diye. Ben anladim ki: bebege guvenmek gerek cunku o neye ne zaman ihtiyaci oldugunu cok iyi biliyor. Bize sadece onu anlamak ve isteklerini gerceklestirmek dusuyor. Her zaman kolay olmuyor bu ama inan ki sizin bebeginizi sizden iyi kimse bilemez. Kalbinizin sesine ve icgudulerinize her zaman guvenin. Yasanan zorluklar sonsuza dek surecekmis gibi gorunse de bir gun hepsi gececek! (Yani insallah :P) :) Vee bebek sayisi kadar bebek huyu, bebek duzeni var. Sizinki digerlerine benzemiyor olabilir, benzemedigi anormallik oldugu anlamina gelmez.

Son olarak bu ara bloglarda sikca rastladigim 'Bebegimi nasil uyutmaliyim?', 'Bebegim gece kesintisiz uyumuyor ne yapmaliyim?' gibi sorularin artmasi uzerine deneyimimi paylasma istegi nedeniyle yazdim. Dedigim gibi, ben de tecrubesizlikle panik icinde alternatifler arastirdim, Elizabeth Pantley'den Dr. Sears'a, Kellymom'dan Tracy Hogg'a pek cok kaynaga gittim ama Naomi'den sonra herseyin normal olduguna ikna oldum. Her bebegin kendi ic dinamigi farkli ve zamani gelince herseyi yapacaklar! Sadece biraz sabir sevgili anneler :)

Not: Burada adini zikrettigim anneler UYKU konusunda BIREBIR iletisime gectigim anneler. Sakin diger anneler alinmasin, hepinizin yazdiklarina cok deger veriyorum ve siz bilincli anneleri her zaman onemsiyorum, dinliyorum. Iyi ki varsiniz, sizi seviyorum :)
DEVAMINI OKU

22 Şubat 2011

Bir Annelik Anatomisi- Benim Hikayem Vol.1


2005 yilinda basladim blog okumaya, eger aklim beni yaniltmiyorsa. O zamanlar bu kadar blog yoktu ya da ben farkinda degildim :) Fakat asil duzenli blog okuma aliskanligim 2006 yilinda evlendikten sonra basladi :) Evlenene kadar iki elin parmagini gecmeyen mutfak deneyimim nedeniyle evlendigim gunden itibaren yemek tariflerine bakmaya basladim. Hatta bir ara butun gun Portakal Agaci'nda gezindim :)) Kojoya yaptigim ilk yemek de oyle uyduruk, kolay bir tarif degil de mantar corbasi oldu :) Evlendikten sonraki ilk 6 ay kojoyla acaip kilo almistik, boyle yanaklar falan dolmus vaziyette :)))

Evlenip kendi mutfagima sahip olunca icimdeki hamarat asci ortaya cikti ve ben herkesin beklentilerini asarak cok guzel yemek yapmaya basladim. O zamanlar arkadas cevremizde evlilikler tek tuktu, bekardi cogu. Ben de sikca arkadaslari eve cagirir, ev ortaminda onlara cesit cesit ikramlar sunardim. Catlayana kadar yerdik :) Ne kadar cok cesit yaptigimi ben de onlarla birlikte fark ederdim, oncesinde degil  :) Oyle sevmisim yemek yapmasini demek ki!

Mutfaktan hevesimi aladurayim, yine bloglar arasinda gezinirken bazi anne-cocuk bloglarina duzenli olarak takilmaya basladim. Bazilarinin arsivlerinde gunlerce gezindim ve iste o zaman bellegimde yeni bir klasor acildi: anne-bebek, bebek bakimi, bebegi buyutmek... Yakin cevremde duzenli olarak gordugum, buyumesine sahit oldugum bebek yoktu. O nedenle bloglardan ogrendigim hersey benim icin cok yeniydi ve ilgi cekiciydi. Ilgiyle takip ettigim bebislerin gun be gun buyumesini izlemek, dertlerini paylasmak, sevinclerine ortak olmak cok hosuma gidiyordu. Henuz bebek sahibi olmayi dusunmuyorduk kojoyla, bu konuda herhangi bir konusma yapmiyorduk, spesifik bir tarih ya da yil belirlemiyorduk. Ama ikimiz de bebisleri cok seviyorduk, hatta itiraf edeyim kojo benden cok severdi bebisleri. Ben bir yerden sonra aglamalari ya da miziltilari cekemezdim. Kojo ise nasil bir enerjiyle yaklasiyorsa artik, aglayan bebegi gozlerinin icine bakarak sustururdu! Onun bu sevgisi sayesinde ben de daha cok sevmeye basladim bebekleri, bir de kedileri :))) Bu arada sevdigimiz bebekler de oyle tanidik falan degil, yolda gordugumuz her bebek bizim butun gun gulumseyerek gezmemize, gulerek anmsamamiza yol acabiliyordu. Ertesi gun bir onceki gun gordugumuz bebekleri aklimiza getirip dakikalarca gulebiliyorduk!

Yine bu zamanlarda tanistim Montessori yaklasimiyla. Bir bebegi nasil yetistirmek gerekirle ilgili kafa yormaya basladigim donemde karsima cikti Montessori. Bir yandan bloglardan okuyor, bir yandan da kendi kafamda dusunuyordum nasil olmasi gerektigini. Simdi dusunuyorum da, basima gelmedigi icin hep ideal olani, optimal cozumu dusunuyordum aslinda. Montessoriyi ogrendikce aklima yatti, pek cok ortak noktamiz cikti. 'Tamam', dedim, 'Cocugum olursa bu tarz yetisecek kesinlikle!' Hatta Ankara'da yeni yeni acilmaya baslanan Montessori kres ve ana okullarini arastirmaya basladim :)))

Ingiltere'ye gitme durumumuz ortaya cikinca Londra'daki dunyanin sayili montessori egitmeni yetistiren egitim merkezlerinden birinin varligini kesfettim. Uzun bir sure orada 2 yil egitici egitimi almayi, isimden ayrilarak Montessori okullarinda egitmen olarak calismayi dusundum! Dusunmekle kalmadim, basvuru formlarinin ciktisini aldim, egitim merkezi ile iletisime gecip kurs tarihlerini ve basvuru icin yapmam gereken seyleri ogrendim. Ucreti biraz fazlaydi ama olsundu, ben bu isi severek yapacaktim. Hatta o donemde Turkiye'de Kaz Daglari'nda yeni acilacak Montessori okuluna egitmen alinacakti, ne hayaller kurmustum daglarda yasamak uzerine!!

Sonra ne mi oldu? Maddi ve manevi gercekler yuzume carpti :))) LSE oyle bir okul cikti ki, degil Montessori egitimine gitmek, kutuphane ve ev disinda pek bir yeri goremedim uzun sure! Eee egitim de oyle az buz degil, haftanin 3 tam gunu egitime gideceksin, ustune sinif gozlemlerine katilacaksin, egitim disinda yapilmasi gereken odevler de cabasi! Maddi olarak da Dunyanin en pahali 2. sehrinde oldugumuzu goz onune alarak rafa kaldirdim bu egitmenlik sevdasini...

Ancak okudum, cok okudum bu felsefe uzerine. Baska cocuklari olmasa da en azindan kendi cocuklarimi yetistiririm diye dusundum hep. Gorustugumuz cocuk bekleyen bir arkadasim ve esini hayretler icinde birakmistim kac kere :)) 'Nerden biliyorsun bunlari yaa diyorlardi?' devamli :) Montessori disinda cocuk bakimi ile ilgili pratik bilgileri de paylasiyordum, gozleri fal tasi gibi aciliyordu: Yahu en iyi gogus kalkaninin Avent oldugunu nerden biliyorsun, hadi onu gec, sen gogus kalkanini nerden biliyosuuuun? :)))))

O donemde Yapincak Tracy Hogg'un kitabini Turkcelestirmisti. Onun bebisi melek bebek oldugundan, kitaptaki EASY  (Eat-Activity-Sleep-Your time = Ye-Oyna-Uyu-Sizin zamaniniz) duzenini uygulama konusunda ve onerilen diger konularda basarili oldugundan sikca bahsetmisti blogunda. 'Kitabina uygun yapilinca gul gibi buyuyor iste bebekler!' diye dusunmustum, Montessori felsefesini dusundugum gibi. Bir duzene bagli olmak, duzenden sasmamak, disiplini elden birakmamak kendime cok uygun gordugum seylerdi, 'Uygulamasi kolay ve zevkli olacak, bebegim oldugunda gul gibi yasayip gidecegiz, yasasin!' diye dusunuyordum hep :)))))))) Usenmedim, kitabi Turkiye'den getirttim, hem de yayinevinden, ilk elden alarak!

Ingiltere'de takip ettigim bloglardan bir bebekle tanismak ve onun hayatinin 2 yilina sahit olmak bambaska bir deneyim oldu bana ve kojoya! Insan kendi cocugu olsa ancak bu kadar sever dedik hep :))) Onu anmadan gunumuz gecmedi, her firsatta yanina gitmek istedik, oynamak istedik onunla. Sagolsun anne ve babasi da kabullendi bizi, Londra'daki en guzel gunlerimizi yasattilar bize :)) Gorustugumuzde konustugumuz konulardan biri de cocuk yetistirmek oluyordu dogal olarak. Esra'dan oyle cok sey ogrendim ki! Hatta konusmasak da ayni ortamda olunca anne-baba-cocuk iliskisini yakindan gozlemlemek cok sey kazandirdi bana, bize :)) Esra kitap falan takip etmiyordu, icinden geldigi gibi ve kosullara gore davraniyordu Khan'a :))) Yeri geliyor bagiriyor, yeri geliyor kiziyor ama gunun sonunda kosulsuz sevgi veriyorlardi Askiyla birlikte bebislerine. Benim tolere edemeyecegim seylerde alttan alabiliyor, bazen de bana gore gereksiz yere zitlasiyordu Khan'la. Butun dunyasi oyun olan MK ise cok mutlu bir bebekti, bizle olmayi da seviyordu genelde :) Esra ile konusmalarimizdan ve gordugum gercekliklerden sonra 'Baska turlusu de mumkun!' diye dusunmeye basladim. Her cocuk farkliydi ve ona gore degisiyordu denklem...

Sonra... Sonrasi bir sonraki yaziya ;)
DEVAMINI OKU

17 Şubat 2011

Hastalik Illeti

Elim bir turlu gitmedi yazi yazmaya...

Bambino ve dolayisiyla ben bu ara keyifsiziz, hastayiz, yorgunuz. Daha dogrusu Bambinonun keyfi yerinde ama aslinda hasta :(

Atopik dermatitten sonra simdi de idrar yolu enfeksiyonu oldu. :(

Son 1-1,5 aydir sadece 250 gram almis Bambino. Saglik ocagina asiya gittigimizde ogrendik. 12 Subattaki olcume gore boy 62 cm, kilo 6 kg. olmus.

Aslinda ben cok takmiyorum, boyu-kilosu kac olmus diye, sonucta genetik olarak ne kodlandiysa o boya ve kiloya illaki ulasacak, biz ne yaparsak yapalim. Bazi aylar kilo almayacak, bazi aylarda belki verecek ama onunde sonunda genetigindeki sayilara ulasaca bir sekilde. Ocak ayinda sadece 200 gram almis olmasini bu anlamda yorumlayarak cok takilmadim basta.

Ancak bir suredir devam eden ishali beni dusunduruyordu. Distendir diyordum hep. Ara ara atesi de cikiyordu. o da distendir diyordum. Gecen haftasonu doktor kontrolune gittigimizde bunlari anlatinca doktor idrar testi ve kulturu istedi. Belki ondan kilo alamiyor dedi.

Ve sonuclar geldi... Enfeksiyon varmis Bambinoda. Basladik ilac kullanmaya bakalim. 10 gunden sonra tekrar kontrol ve belki bobrek ve idrar yolu ultrasonu...

Olan Bambinonun uykularina oldu bu surecte. O kadar kesintili uyuyor ki, nasil dinlenmis kalkiyor anlamiyorum. Ben zombi gibi dolasiyorum butun gun. Gunduz uykulari da kcakta, yataga koyunca aninda uyaniyor. Gece ise basta aldigi 4 saatlik uykuyu da uyumuyor artik, en gec 1 saatte uyaniyor hemen.

Bu hastalik doneminde anne yakinligi, anne kucagi ve emmek bebekleri cok rahatlatiyormus. Sanirim o yuzden boyleyiz uzun suredir.

Bambinoyla birlikte 24 saat yapisigiz neredeyse. Hal boyle olunca ne sosyal hayatim ne kendime ayiracagim zamanim kaliyor. Dun kojoyla disari cikalim aksam bir hava alalim dedik, ciktiktan 45 dk sonra uyandi bizimki. Eve donduk kosa kosa!

Bu ruh haliyle cok kaynasamiyorum ortamlara, bloglara da goz ucuyla bakiyorum, cogunlukla acele acele okuyorum...

O degil de, Bambino iyilesince bu yuku ve yapisik yasama durumunu aliskanlik haline getirecek korkarim. Uykular bari duzene girse yakin zamanda... Ya sabir...
DEVAMINI OKU

5 Şubat 2011

Inanamiyorum Sayin Seyirciler

Krem ve losyonunu kullanmaya baslayan bambino gunlerdir ilk defa 6 saat kesintisiz uyudu! Zavallamin buyuk derdi varmis megersem :( Yalniz sonra gecenin bir vakti uyanip tekrar uykuya dalamadi bir turlu. Emzirdim, salladim, ninniler soyledim ama fayda etmedi. Kasiniyor hehalde diyip yuzunu ve kafasini oksadim ara ara. Bir ara tam daliyor gibi olduysa da tekrar acildi uykusu. Sonunda karnim acikti ve Bambinoyu yatagina birakarak mutfaga gittim. Bol kalorili "haside" denen pekmezli tatliyi mideye indirdikten sonra odaya geldim. Bir de ne goreyim, Bambinonun gozler kaymis gidiyor. Hic bozmadim ve yataginin yanina oturdum. Beni gorunce hareketlendi, gozler acildi. "Tuh", dedim, "Ikinci tabagi da yeseydim keske de daha cok vakit verseydim oglana!"

Ben bunlari dusunurken bir mucize oldu: Bambino kafayi saga sola cevirdi, sonra en sevdigi taraf olan sagina dondu basi, gozler yavas yavas kapandi, biraz hareketlendi sonra, son bir cirpinisla bakindi etrafa, derin uykuya gecerken yaptigi gibi kisa bir aglama moduna girdi ve bingo! Bambino kendi kendine uykuya daldi!!!

Inanamadim gozlerime. "Yok simdi uyanir kesin, dalamaz simdi" dedim ama gittikce derinlesti nefes alis verisleri. Biliyorum, bir kez yapti diye hep yapacak degil, beklentiye falan da girmiyorum. Sadece anin tadini cikariyor ve not dusuyorum buraya. Bambino kendi kendine uykuya daldi. Mutluluktan uykum kacti iyi mi ;)
DEVAMINI OKU

4 Şubat 2011

Bambino 4 Aylik!

Zaman nasil da geciyor buyuk resme bakinca, 4 koca ay gecmis Bambino dogali! Oyle buyudu ki abi bile oldu kac bebege daha simdiden :)

Son 1,5 aydir her oglen disari cikti Bambino. Tabi hala puset ve araba sevmediginden kucakta cikti yuruyuslerine. Yalniz son hafta kar ve buzlanma nedeniyle cikamadik.

Konusmaya devam ediyor son gaz :) Muzige karsi duyarli, biri sarki soylerken sessizlesip dinliyor. Bazi sarkilari severken bazilarina 'degistir' diye tepki veriyor!

Elleri nesneleri tutmaya basladi, dogal olarak atmaya da :)

0-3 aylik kiyafetleri son gunlerini yasiyor, ilk gunlerde cuval gibi olan kiyafetler tayt kivamina geldi. Nasil bir mucizedir bu!!

Erken mi zamani mi bilemiyorum ama Bambino oturma ve dogrulma calismalarina basladi! Ozellikle son haftada ana kucaginda yatar pozisyonda durmak istemiyor, kafayi bacaklarindan guc alarak dogrultuyor ve oturur duruma geliyor bayagi bayagi! Ben oturmadan once saga sola donmeyi gerceklestirir saniyordum, oturmaca surpriz oldu :)) Acaba diyorum slinge koyamadigimiz Bambino kanguruda durur mu ki? Sorunun cevabini biliyorum sanirim ;)

Esyalari takip ediyor, insanlari titizlikle inceliyor Bambino. Babasini kapidan cikana kadar takip ediyor. Ona gulene o da guluyor :)) Uykudan uyaninca gulucukler saciyor etrafa oglus :))

Vee dermatit olayi... En son trend :) Saka maka, insallah kisa sureli ve gecicidir! Bambinonun kisa ve hafif uykulari, durup dururken mizmizlanmasi, katilarak aglamasi bu yuzden diye dusunuyorum. Nitekim bugunku doktorumuz da bunu dogruladi, henuz kendi kendine kasinamadigi icin memede sakinlestirmek istermis kendini! Bu arada Ankara'da alerji doktoru arayana tavsiye ederim bu doktoru. Sayesinde yiyecek diyetini biraktim, Bambinonun gorunurde belli basli besinlere alerjisi yokmus megersem. Atopik dermatit denen sey temelde cildin nem eksikliginden kaynaklaniyormus. Her gun kuvette oturacak, sonrasinda bol nemlendirici surulecek.

Dunden beri de sevinc cigliklari atmaya basladi; sevinince, sasirinca mutluluk cigligi atiyor :)

Dis yerleri bayagi kabardi. Ara ara atesi cikiyor ve ishal oluyor. Sebebini dise bagliyorum.

Bambino biraz hizli mi gidiyor yoksa bana mi oyle geliyor? "Hizli gitme oglum, cabuk yorulursun, ben gittim de ne oldu?" diyorum ama pek dinlemiyor :)) Zamane cocuklari hic soz dinlemiyor azizim! :P
DEVAMINI OKU

3 Şubat 2011

Mim: Bambino Olmak ya da Olmamak

MerakliCuce mimlemis beni. Bu seferkini fazla uzatmadan cevapliyorum.


1. Siz , kendi çocuğunuz olmak ister miydiniz?


Bir yandan evet, bir yandan hayir. Evet isterdim, cunku simdiki imkanlar daha fazla ve ebeveynler cok daha bilincli (Her ne kadar her zaman bilgi mutluluk getirmiyor olsa da! :P). Her anne gibi ben de cocugum icin en iyisini istiyorum ve her konuda karar vermeden once danisiyorum bircok kaynaga. Eskiden boyle bir luks yokmus, doktor bile bulmak zormus bazi durumlarda. Bu anlamda Bambinoyu sansli goruyorum. 


Hayir istemezdim cunku ilk zamanlardan sonra baslayan hayat kavgasini yasamak bana zor geliyor simdi dusununce! Sinavlara gir, derslere calis, universite sinavi, meslek secimi, es secimi, ise girmek falan bana cok ama cok zor geliyor. Bunlari tekrar yasamak istemezdim, halimden memnunum cok sukur :))


2. Hayır ise, bunun ne kadarı siz’den kaynaklanıyor?


Yukarida da bahsettigim gibi, bunun hicbir tarafi benden kaynaklanmiyor :) Bambinonun onunde insallah koca br hayat var ve onu istedigi ve mutlu olacagi sekilde yasamasi icin elimden geleni yapacagim. Belki benim yasadigim sirayla yasamayacak hayatini, belki sinavlara girmemeyi tercih edecek, belki evlenmemeyi sececek, belki de universite okumak istemiyorum diyecek. Umarim tum onyargilarimdan arinmis bir sekilde onun her halinde yaninda olmayi becerebilirim ve her kararini saygiyla karsilarim. Ancak kendimi tekrar o evreleri yasarken dusunemyirum, dusunmek istemiyorum ya da. Halimden memnunum cok sukur :) Sevabiyla gunahiyla...


Merakli Cuceye bu dusundurucu ve eglenceli mim icin tesekkur ediyor, cevaplamak isteyen herkesi sobeliyorum.
DEVAMINI OKU

SOSYAL AĞLAR


İZLEYENLER

Blog Arşivi

HER GÜN MUTLAKA

NE ARADINIZ, YARDIMCI OLALIM?

Kişisel Blog

Copyright © Benden ve Bizden | Powered by Blogger
Design by Lizard Themes | Blogger Theme by Lasantha - PremiumBloggerTemplates.com