tag:blogger.com,1999:blog-30123820609263904092024-03-14T08:21:39.498+03:00Benden ve BizdenBambina,çocuklarım,annelik,uyku,çocuklarda uyku,uyku eğitimi,gebelik,göbek bağı,gezdiklerim,gördüklerim,çocuklu gezmeler,benden paylaşımlar,bizden paylaşımlarBenden Bizdenhttp://www.blogger.com/profile/17215229424078209929noreply@blogger.comBlogger516125tag:blogger.com,1999:blog-3012382060926390409.post-25238104863487786812017-08-10T15:07:00.000+03:002017-08-10T15:12:16.206+03:00Bambina 30 Aylık - 2,5 Yaşında<span id="goog_485655765"></span><span id="goog_485655766"></span>Canım Bambinam 2,5 yaşına bastı bile :)<br />
<br />
"Donduyna" (Dondurma) ve "Yegolend" (Legoland) kendisinin en çok kullandığı iki kelime :)<br />
<br />
Annesinden çok anneannesini ve babasını görüyor minnoşko ama bu da geçici.<br />
<br />
Abisi ile araları çok iyi, yani bazen saç saça bazen kucak kucağa, herşey normal yani :))<br />
<br />
Papates (patates), makarna, ekmek en çok istediği yemekler.<br />
<br />
Okula gitmeye can atıyor, abisi önünde her konuda örnek. O ne yaparsa aynısından yapmaya çabalıyor. "Men de, men deeeee" diyor devamlı, abisi birşey söylediğinde.<br />
<br />
Mümkünse herşeyi pembe olsun istiyor :)<br />
<br />
Utanması, göz kırpıp flört edişi görülmeye değer. Babasıyla aşk yaşıyor her kız çocuğunda olduğu gibi.<br />
<br />
Cesur kızımız parklarda en tepelere tırmanıyor, korkusuzca atlamalar sergiliyor, babasının yüreğini ağzına getiriyor bol bol :)<br />
<br />
Şu anda annesi Bambina için bakıcı arıyor. Bir yandan da Bambino için okul bakınıyor.<br />
<br />
Yeni bir düzen yavaş yavaş kuruluyor.<br />
<br />
Bakalım bu aileyi daha neler bekliyor...Benden Bizdenhttp://www.blogger.com/profile/17215229424078209929noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-3012382060926390409.post-15494590746577599902017-07-05T10:33:00.000+03:002017-07-11T10:33:41.108+03:00Bambina 29 AylıkGecikmiş bir ay dönümü yazısı oldu bu defa.<br />
Ama çok geçerli sebeplerim var :)<br />
<br />
İstanbul'a tayinim çıktı, 2 haftadır İstanbul'dayım.<br />
Çocuklar ve kojo Ankara'da.<br />
Geldim, ev tuttum, şimdi yerleşmeye çalışıyorum.<br />
Çocuklara okul ve kreş ve bir bakıcı bulunca onlar da gelecekler.<br />
Biraz zamanı var.<br />
O zamana kadar ancak haftasonları görüşebiliyoruz.<br />
<br />İkisi de beni soruyorlar ve sık sık beni özlediklerini söylüyorlar.<br />
Duygusal olarak zor bir süreç.<br />
Ama böyle yaşanacakmış demek ki.<br />
Geçici ayrılıklar olsun da, bu da geçer nasılsa.<br />
<br />
Bambina kendisine dondurma veren her kadına anne ve her adama da baba diyebilir, en son o kıvamdaydı :)))<br />
Sabahtan akşama kadar sadece dondurma yiyerek yaşama potansiyeli var :)<br />
<br />
Cümleleri daha uzun ve anlaşılır olmaya başladı.<br />
En son bıraktığımda şunları söylüyordu:<br />
<br />
- Al bakaaaaam: Al bakalım<br />
<br />
- Ebet: Evet<br />
<br />
- Papates: Patates<br />
<br />
- Olmassss: Olmaz<br />
<br />
- Anne dit ı-ııh: Anne gitme<br />
<br />
Bezini çıkartmadı daha.<br />
<br />
Sosyallik aynen devam :)<br />
<br />
Minnoşko büyüyor annesinden uzakta. Olsun, keyfi yerinde olsun da. Bu da geçer. <br />
<br />Benden Bizdenhttp://www.blogger.com/profile/17215229424078209929noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3012382060926390409.post-65504146289557667462017-06-08T14:47:00.000+03:002017-06-08T14:47:04.499+03:00Yazıp Yayımlamadığım Bir Yazı Buldum: "+1 Daha mı?"<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
Aşağıdaki yazıyı Bambina henüz 2 yaşını biraz geçmişken ve ben ikinci çocuğu yapmak isterken kaleme almışım. Düşükle sonuçlanan kısa bir hamileliğin ilk zamanlarındaki sorgulamalarımı taslak yazılar arasında bulunca silmeye gönlüm razı gelmedi. Bu da böyle bir hikayeymiş, gelmiş ve geçmiş. Annelik duygusu insana neler düşündürürmüş, önce kendin mi, önce çocuğun mu?<br />
<br />
Şu anda böyle şeyler oldukça uzak benden. Şimdiden geçmişteki o ana baktığımda kafasında bin endişe taşıyan, tutku derecesinde istekleri olan, odaklanmış ama hala emin olamayan bir ben görüyorum. Şimdi de böyleyim belki, başka türlü arzularım ve başka türlü endişelerim var muhtemelen. Böyle bir zihinle yaşamak zor aslında. Dilerim bu zihin hali yerini halinden memnun, sakin, dingin ve soğukkanlı bir hale bırakır yavaş yavaş.🙏 <br />
<br />
* * * * * * * * * * * * * * * * * * * *<br />
<br />
29 Ocak 2013 Salı:<br />
Aşkımızın meyvesi için çalışma günü :PP<br />
<br />
20 Şubat 2013 itibariyle:<br />
5. haftanın içindeyiz teorik olarak.<br />
İlk haftalarda hamile olduğumu hemen anladım. Nasıl mı? Hafif bulantılar (eyleme dönüşmediler hiç), sık acıkma, sık idrara çıkma belirtileri başladı. İçimde birşeyler değişiyordu, hissediyordum.<br />
Yine de temkinliydim, hala da temkinliyim.<br />
Bugün itibariyle henüz test yapmadım. Günüm geçti. 3-4 günlük bir gecikme henüz.<br />
Eğer hamileysem muhtemel doğum tarihi 21 Ekim 2013.<br />
Hayırlısı.<br />
Herşeyin hayırlısı.<br />
<br />
Tuhaf bir şekilde Bambinoyu düşünüyorum devamlı. Onu nasıl korurum çevreden, çevreden gelecek telkinlerden diye kumrular gibi düşünüyorum.<br />
"Artık abi olacaksın"<br />
"Büyüdün sen"<br />
"Kardeşin olacak"<br />
"Abiler şunu yapar"<br />
"Abiler bunu yapmaz"<br />
"Abiler tuvalete ç.i.ş. yaparlar"<br />
<br />
gibi yüklemelerle çocuğa gereksiz bir yük yükleyecekler, baskı oluşturacaklar üzerinde. En yakınlarımız bile böyle davranacak, biliyorum.<br />
<br />
Elimden geldiğince korumak istiyorum Bambinoyu bu telkinlerden, baskılardan. Sanırım hamileliğimi olabildiğince saklayacağım. Elimden geldiği kadar bu güzel haberi yakınlarımın sitemlerine maruz kalacak da olsam paylaşmayacağım. Çocuğumu korumak herşeyden önemli benim için.<br />
<br />
Diğer taraftan, gece en az 3-4 kere uyanıp m.e.me isteyen bir Bambino ve bir bebek nasıl idare edilir, onu düşünüyorum. Bir anne ikisine birden yetebilir mi? Bambino süt içince kardeşinin rızkını mı içmiş olur? Anne yorgun ve bitap düşer mi? Anne yeterince beslenebilecek mi? Uykuya m.e.me ile dalan bir Bambino ile bir bebek aynı anda uyutulabilir mi?<br />
<br />
Tekrar evde Bambino ile olmak nasıl olacak, onu da çok merak ediyorum. Tekrar Bambino ile günler geçirmek çok keyifli olacak, buna inanıyorum. Ancak fiziksel gücüm ikisine birden uzun süre bakmama yeter mi? Tek çocukluyken bile anne desteği olmadan yapamamıştım, ne değişti? Bende ne değişti? Koşullarda neler değişti?<br />
<br />
Ayrıca çocuklarımın başında ne kadar süre durabilirim? Bambinonun kreş zamanı geldi mi, gelir mi yakın zamanda? Hangi kreşe gidecek? Nasıl bir düzen olacak? Bambino kendini dışlanmış hissedecek mi? Yaşayacağı travmayı (evet, bir kardeşin eve gelişi tamamen bir travmadır ve her büyük çocuk bunu yaşar) en az hasarla nasıl atlatabilir? Ben ona nasıl yardım edebilirim?<br />
<br />
Yeni bir bebeğin heyecanını yaşamadan bu sorularla kafamı doldurdum. Hoş, yeni bir bebek var mı yok mu, henüz net değil. Kendi kendime senaryolar içinde takılıyorum işte :)<br />
<br />
Hayırlısı. Herşeyin Hayırlısı.</div>
Benden Bizdenhttp://www.blogger.com/profile/17215229424078209929noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3012382060926390409.post-45917286910217106562017-06-05T14:38:00.000+03:002017-06-07T14:39:14.461+03:00Bambina 28 Aylık<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-t1QTqO9QQUc/WTfl1zBiLBI/AAAAAAAAGRM/xrZn6G2F4NQ-9YRLf1xkM4Yo0HpGYG7vgCLcB/s1600/28.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="209" data-original-width="240" height="276" src="https://1.bp.blogspot.com/-t1QTqO9QQUc/WTfl1zBiLBI/AAAAAAAAGRM/xrZn6G2F4NQ-9YRLf1xkM4Yo0HpGYG7vgCLcB/s320/28.png" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
Al bakaaam: Al bakalım</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Ebet: Evet</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Papates: Patates</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Olmassss: Olmaz!</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Anne nerdes-in?: Anne nerdesin?</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Men uygu gac-tiiii: Benim uykum kaçtı</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Men aç diil-iiim: Ben aç değilim</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Men dondo iste-diii: Ben dondurma istiyorum</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Men pembe basta iste-diii: Ben pembe pasta istiyorum</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Men mayo giy, göz tak, bo giy, havuj git: Ben mayo giyeceğim, gözlük takacağım, bone giyeceğim ve havuza gideceğim</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Anne mugün işe git ı-ıııh: Anne bugün işe gitmesin</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Men dış çık: Ben dışarı çıkacağım</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Men Hava ev git-ceeeem: Ben Havva'nın evine (anneannesi) gideceğim</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Men çok aç-ım: Ben çok açım</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Yarım yarım ama tatlı tatlı konuşuyor Bambina :) Hemen her dediğini bir şekilde anlayabiliyoruz neyseki, yoksa yanarız :))</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Dediğim dedik, çaldığım düdük şeklinde dolaşıyor ortalıkta. Anneanne ve dedesini parmağında oynatıyor minnoş. Dede gelince hiç gitmesin istiyor. Dede ile anneanne evden nasıl ayrılacaklarını bilemiyorlar. Biz de araya giremiyoruz, üçü bir şekilde analşıyorlar her seferinde :) Analaşamdıklarında ise artık kabullenip salonda oturmaya devam ediyor büyükler :) Ben kendi çocukluğumu hatırlıyorum da, resmen Bambina yönetiyor annemle babamı :)) (İntikam bir nevi :P )</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Tatlıya olan damak tadı eğilimi nedeniyle Bambina devamlı pasta, dondurma ve boza yemek istiyor. Geçen haftasonu babaları ile gittikleri Eskişehir gezisinden 2 kiloluk kavanozda boza ile döndüler ve o bozanın yarısı 3 gün içinde Bambina tarafından hüpletildi bile :)) Kahvaltıda başlıyor, bütün gün yemek istiyor yaramaz :)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Süt alerjisi devam ediyor.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Geceleri iki kere uyanıyor, her seferinden yatağından kalkıp yanıma geliyor, birlikte yatağına gidiyoruz ve ben onu sallıyorum ve Bambina tekrar uykuya dalıyor. Eğer ikinci uyanışı sabah 6 ve sonrasına denk gelirse bazen uyumayabiliyor. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Kız çocuğu farkını sevgisini göstermede ve naz yapmada belli ediyor. Durup dururken gelip "mmmm" sesleri eşliğinde kafasını kucağımıza bırakabiliyor ya da sarılıp öpüveriyor aniden :) Babasına yaptığı cilveleri izlemek ise ayrı bir keyif.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Öyle böyle geçiyor günler, haftalar, aylar...</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
Benden Bizdenhttp://www.blogger.com/profile/17215229424078209929noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3012382060926390409.post-24218948708569649422017-05-05T17:21:00.002+03:002017-05-05T17:21:40.011+03:00Bambina 27 AylıkZaman bir geçiyor gibi, bir geçmiyor gibi.<br />
Ben de şaşırdım artık, hangi aydayız, hangi günde ve yıldayız.<br />
<br />
Bambinonun 27 Aylık yazısını hatırlamak isterseniz <a href="http://bendenvebizden.blogspot.com/2013/01/bambino-27-aylk.html" target="_blank">buradan </a>alayım sizi.<br />
<br />
Bambina konuşmayı epey ilerletti ama kelimelerin sadece ilk 3-4 sesi çıkıyor, o nedenle fazla birşey anlamak mümkün değil. Ama kendisine sorsanız epey uzun cümleler kuruyor.<br />
<br />
Anne işe dit-diiii<br />
E-ay okul<br />
Baba işe dit-tiiii<br />
<br />
Men aç di-iliiim<br />
Men uyku kaç-dıııııı<br />
<br />
Men evde kal (evde kalmak istediğinde)<br />
<br />
Anne işe dit ı-ııh (Anne işe gitme)<br />
<br />
Men aç (Çok acıktım)<br />
<br />
Anne iş bit-tiii (suyla oynaması bitince beni çağırıyor)<br />
<br />
Son heceler böyle uzuyor ve genelde yüksek sesle söylüyor, bağırıyor adeta.<br />
<br />
Bir de anne-cim, baba-cım, havva-cım (anneanneye böyle sesleniyor) diye insanı eriten seslenişleri var Bambinanın :)) <br />
<br />
Kendi kendine şarkı mırıldanıyor, sanırım bir tek "A B C D" ile başlayan alfabe şarkısını tanımlayabiliyorum, diğerlerini anlamıyorum.<br />
<br />Ben şarkı söyleyince ya da tekerleme mırıldanınca ilgi ile dinliyor, bazen dans ediyor.<br />
<br />
Kafasını yana eğip gözlerini kapatınca yok olduğunu zannediyor, bu onun utandığının göstergesi :))<br />
<br />
Hareket etmeyi, tırmanmayı, zıplamayı, top oynamayı, suyla oynamayı, hamur yapmayı çok seviyor.<br />
<br />
Damak tadı tatlıya yatkın: Pasta, kek, meyve suyu, tatlı olsun da herşeyi yiyebiliyor. Pestil yiyor son zamanlarda, sabah akşam birer porsiyon :))<br />
<br />
Süt alerjisi devam ediyor. Yumurta alerjisi geçti diyebilirim. Sabahları bir yumurta veriyorum genelde. Et pek sevmediği için protein açısından yumurta önemli.<br />
<br />
Gezmeyi seviyor ama bazı günler evden çıkmak istemiyor. <br />
<br />
Pembe rengi çok seviyor.<br />
<br />
Bu ara bezini değiştirtmek istemiyor. Çıplak kalınca hemen göbek deliğini kontrol ediyor :) Sonra da poposunu :))<br />
<br />
İstediğini bir şekilde yaptırıyor. Özellikle babaya nazı çok geçiyor. Benden pek yüz bulamazsa uzun süre böğüre böğüre ağlıyor.<br />
<br />
Abiyle arası gün geçtikçe samimileşiyor. Durup durup birbirlerine sarılıyorlar :)<br />
<br />
Babasıyla araba yolculuğu yapabiliyor uzun süre. Ben araba kullanırken o kadar durmuyor :)<br />
<br />
Dışarı çıkınca tok bile olsa illaki dışarıda yemek yemek istiyor. Abisi de böyleydi. Babalarına çekmişler bu konuda :)))<br />
<br />
Öyle böyle büyüyor bakalım minnoşko, tatlışko, minik kuş :))<br />
<br />Benden Bizdenhttp://www.blogger.com/profile/17215229424078209929noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-3012382060926390409.post-38796585048900308052017-04-05T04:00:00.000+03:002017-04-05T04:00:03.975+03:00Bambina 26 Aylık<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/--yRrzBS2ZfI/WOOfyG9-wyI/AAAAAAAAGPo/2E6AiQFv6LsefdLNcNBqPOxYwm0k0Oh6ACLcB/s1600/mosaic%252Baddress%252Bnumber%252B26%252Bbright.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://3.bp.blogspot.com/--yRrzBS2ZfI/WOOfyG9-wyI/AAAAAAAAGPo/2E6AiQFv6LsefdLNcNBqPOxYwm0k0Oh6ACLcB/s400/mosaic%252Baddress%252Bnumber%252B26%252Bbright.JPG" width="400" /></a></div>
Bambinonun 26. ay yazısı <a href="http://bendenvebizden.blogspot.com/2012/12/bambino-26-aylk.html" target="_blank">burada</a>.<br />
<br />
Evde herşeye ama her şeye "olmaj" diyen bir toddler var :))<br />
<br />
İnatçı mı inatçı, dediği dedik çaldığı düdük!<br />
<br />
Yapmaması gereken şeyleri gözümüzün içine baka baka yapan bir 2 yaş sendromlu insan yavrusu o :)<br />
<br />
Olumsuzluk eki olarak "ı-ıh" diyerek her türlü derdini anlatan minnoş o:<br />
<br />
- Anne dit ı-ıh (Anne gitme)<br />
<br />
- Men pak dit (Ben parka gideceğim)<br />
<br />
- Anne gööş bay (Anne görüşürüz bay bay)<br />
<br />
- Teş (Teşekkürler)<br />
<br />
- Baba bıl aç (Baba video [Peppa Pig] aç)<br />
<br />
- Men aç diil (Ben aç değilim)<br />
<br />
- Anne bak maav (Anne bak kedi)<br />
<br />
- Baba diil anne del (Baba değil anne geldi)<br />
<br />
- Men hak (Benim hakkım) (Video izleme sırasını abisi ile uzlaşarak ayarlıyorlar)<br />
<br />
- Kom diil (Komik değil)<br />
<br />
- O men (O benim)<br />
<br />
- Çiş dok (çiş yok)<br />
<br />
- Gugu kokunç (Guguk kuşu korkunç)<br />
<br />
- Men pembe dit (Ben pasta yemeye gitmek istiyorum - pastaya pembe diyor, evet)<br />
<br />
Sözcüklerin ilk üç harfi ile istediğini anlatabiliyor minnoş :)<br />
<br />
Kapıda bizi görünce dans ediyor etrafımızda, bacaklarımıza dolanıyor ve sımsıkı sarılıyor.<br />
<br />
İstemediği bir şeyi asla yapmıyor, çok keyifçi :)<br />
<br />
Dengesi çok sağlam, üstelik çok da cesur.<br />
<br />
Atlamayı, zıplamayı, dans etmeyi, düşmeyi, tırmanmayı çok seviyor.<br />
<br />
Çok ama çok hareketli, hiç boş durmuyor.<br />
<br />
Suyu çok seviyor, hemen her gün en az yarım saat su ile oynuyor.<br />
<br />
Tuvalet eğitimi henüz yok. Bizi görünce bazen heveslenip klozete oturuyor ve kalkıyor. Bebekler için olan tuvaleti dikkate almıyor. <br />
<br />
Peppa Pig çizgi filmi sağolsun, domuz taklidi yapınca şirinlik yaptığını düşünüyor :)<br />
<br />
Gece uykuları parçalı, uyanınca ya pusette ya da park yatakta sallanarak uyumak istiyor. Uykumuzu böldüğü gibi bir de sallanma talebi karı koca bizi uykusuz bırakıyor. Hele bazen acıktım diyerek bizden yağda yumurta falan istiyor ki, evlere şenlik. Ertesi gün işyerinde çıkıyor bizden acısı :/<br />
<br />
Abisini çok seviyor, o ne yaparsa aynısını yapmak istiyor. Abinin odası onun için hazine sandığı gibi birşey :)<br />
<br />
Abi ile iyi geçiniyorlar ama 2 yaş sendromunun getirisi olarak herşeyi sahiplenme, paylaşmama, inatlaşma gibi huyları ortamı gerebiliyor. Abisi küsüyor ona ya da hızını alamayıp bir şekilde el kol tekme Allah ne verdiyse girişebiliyor. Tehlikeli ikili vesselam :))<br />
<br />
Çok anaç; abisi ya da babası aç ise onlara yemek veriyor, sofraya davet ediyor, ister misin diye soruyor.<br />
<br />
Şen şakrak, pozitif enerji yüklü bir tontiş Bambina :)<br />
<br />
Boyu uzayınca zayıf görünüyor ama bence endamı gayet yerinde.<br />
<br />
Müzik kulağı var, melodileri eksiksiz mırıldanabiliyor.<br />
<br />
Spor konusunda da yetenekli gibi. Anne ve babası bu konuda birşey yapar mı meçhul gerçi :P<br />
<br />
Alerjileri devam ediyor.<br />
<br />
Sonuç olarak tadından yenmiyor Bambina :)<br />
<br />Benden Bizdenhttp://www.blogger.com/profile/17215229424078209929noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-3012382060926390409.post-9060751307250600532017-02-23T09:27:00.001+03:002017-02-23T09:27:34.229+03:00Bir Asırlık Ömür Bitti - Ayşe Kadın GittiDün gece anneannemi kaybettik.<br />
22 şubat 2017. <br />
3 haftadır yoğun bakımdaydı.<br />
Son bir senedir de çamaşır asarken kalçasını kırdığı için yataktaydı genel olarak. Hareketleri çok kısıtlanmıştı.<br />
Ama bilinci cam gibiydi, her daim.<br />
8'i öz, 2'si üvey, 10 çocuğu vardı. 4 kız, 6 oğlan.<br />
Ve onlardan bir sürü torun.<br />
Hatta torununun çocuklarını gördü.<br />
<br />
Herkes gibi onun da inişli-çıkışlı, sevinçli-hüzünlü, macera dolu bir yaşamı oldu.<br />
Ailesi tarafından, özellikle babası tarafından çok sevilirmiş, el üstünde tutulurmuş anneannem.<br />
Dedem eve ikinci karısını getirince anneannemden çok anneannemin babası üzülmüş bu duruma ve 6 ay içinde üzüntüden vefat etmiş.<br />
Kuması ile aynı evde yıllarca yaşamış anneannem.<br />
Tüm evlatlarına kol kanat germiş, evden de misafir hiç eksik olmamış.<br />
Çok uzaktaki akrabaları bile uzun yıllar misafir etmiş, çocuklarını büyütmüş.<br />
<br />
1991 yılında hacı oldu anneannem.<br />
Onu çok mutlu gördüğümü hatırlıyorum.<br />
Gerçi o hep öyle güleryüzlüydü, içindekini dışına çok vurmazdı.<br />
Ama hacca giderkenki coşkusu ve neşesi bir başkaydı.<br />
<br />
"Nur yüzlü" derdik anneanneme.<br />
Gerçekten de yüzü nurlu gibiydi, ışıl ışıldı.<br />
Tertemizdi, canım benim.<br />
<br />
Annem bel fıtığı nedeniyle birkaç hafta hastanede yatmak zorunda kalınca, ben 9 yaşında ve kardeşim 5 yaşındayken, anneanneme götürdü babam bizi.<br />
Anneannem baktı bana.<br />
Oradaki okula gittim.<br />
Sonra bir gün zona çıkarttım.<br />
Anneannem ne yapacağını şaşırmıştı.<br />
Sıcak taşlar mı koymadı karnıma, merhemlerle sırtımı mı ovmadı.<br />
Canım benim.<br />
<br />
Yazın konu komşu hep birlikte reçeller, bazmalalar, erişteler yaparlardı, o çocukken bana kocaman gelen bahçede.<br />
Tandırlıkta pişer, bize de düşerdi.<br />
Biz de oturur, hamur açardık.<br />
Bizimkini de pişirirlerdi.<br />
Galiba en güzel çocukluk anılarım anneanne evine ve o bahçeye ait.<br />
Hey gidi hey..<br />
<br />
Dedemin ikinci karısı 1987 yılında vefat etti, yanlış hatırlamıyorsam.<br />
Dedem 1999'da akciğer kanseri nedeniyle vefat etti.<br />
Dedemin hiç evlenmemiş ve sağır kızkardeşi Şöhret Halam 2014'te gitti. <a href="http://bendenvebizden.blogspot.com.tr/2014/01/sohret.html" target="_blank">Burada yazmıştım</a>.<br />
Anneannem ilçedeki belki de en yaşlı kişiydi.<br />
Herkesi gönderdi, şimdi gitme vakti ona geldi.<br />
Evinde olmak istedi, küçük teyzemin evinde kışları kalıyordu, mecburiyetten.<br />
Bahar geldi mi kendi evine gidiyordu ve orada çok mutluydu.<br />
Nohut oda bakla sofa bir evdi ama zamanın belki de en geniş evlerinden biriydi.<br />
Dile kolay, 4 odada her gün en az 15 kişi yatıyordu.<br />
Gönül isterdi ki son nefesini evinde verebilmiş olsun.<br />
Ama yapacak birşey yok, koşullar böyleymiş.<br />
<br />
Beni çok severdi anneannem.<br />
"Baani" diye kendine has bir üslupla çağırırdi beni.<br />
Bana el vermiş olduğunu düşünüyorum ve hissediyorum.<br />
Şamanik bir yanı vardı, ki bence onun nesilinde herkeste vardı o bağ.<br />
Okuma yazması yoktu ama bir sürü dua bilirdi.<br />
Ne hikayeler vardı onda!<br />
<br />
Şimdi son görevimizi yapmaya gidiyoruz anneannem için.<br />
Işıklar, nurlar içinde ol anneannem.<br />
Benim anneannem olduğun için ve senin torunun olduğum için çok ama çok teşekkürler.<br />
Minnettarım sana.<br />
Seni çok ama çok seviyorum anneannem.<br />
Rahat ol, huzur içinde ol.<br />
Zaman, mekan ve beden kısıtından kurtuldun.<br />
Yolun açık olsun...<br />
<br />
SS<br />
<br />
<br />Benden Bizdenhttp://www.blogger.com/profile/17215229424078209929noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-3012382060926390409.post-32857282200287692852017-02-05T03:40:00.000+03:002017-02-05T03:40:08.197+03:00Bambina 24 Aylık - 2 Yaşında :)<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-_e5ts-Okc2o/WJQbEQSOufI/AAAAAAAAGN0/mNTkz_soCdwSRhzo8TD2B-KzjTFryBx5gCLcB/s1600/2year.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://4.bp.blogspot.com/-_e5ts-Okc2o/WJQbEQSOufI/AAAAAAAAGN0/mNTkz_soCdwSRhzo8TD2B-KzjTFryBx5gCLcB/s400/2year.jpg" width="320" /></a></div>
Bambina 2 yaşına girdi efenim :)<br />
<br />
İyi yanı, büyüyor oluşu.<br />
Herşeyi kendi yapmak istemesi pek güzel; kendi kendine giyinmesi, yemek yemesi, banyo yapması.<br />
<br />
Kötü yanı, 2 yaş sendromunun başlaması.<br />
İstediği şey anında olmalı, çok sabırsız.<br />
İnatlaşma diz boyu.<br />
İstediğini elde edemez ise nasıl kızıyor, kendini kasıyor, kızarıp morarıyor yüzü.<br />
İçinden bir ejderha çıkıyor sanki.<br />
<br />
Ah bir de uyku olayı var ki, tüketiyor beni son zamanlarda.<br />
Gece boyu sallanarak uyumak istiyor.<br />
Pusette ya da yatağında uyuyor ve uyandığı an ağlamaya başlıyor, sallanınca yavaş yavaş dalıyor tekrar.<br />
Bir de geceyarısı civarı acıkmış olarak uyanıyor, mutfağa gidip yemek hazırlatıyor kendine.<br />
Yemeği yedikten sonra tekrar uyumaya gidiyor.<br />
Sabah erken saatte yine acıktığı için uyanıyor. Bizim de uyanma vaktimize yakın bir vakit olduğu için birlikte yemeğe gidiyoruz ve kahvaltı yapıyoruz.<br />
<br />
Ama sallanarak uyuma kısmı beni çok yormaya başladı.<br />
Bu hafta kendimden hiçbir konuda verim alamadım desem yeridir.<br />
İşyerinde konsantrasyonum çok düştü, keza evde de öyle.<br />
Düşünsenize, gece boyu rastgele vakitlerde sizi biri uyandırıyor ve sizden bir eylem yapmanızı istiyor. Belki 40 dk arayla, belki 25 dk arayla, belki de 1,5 saat arayla kalkıp o eylemi yapıyorsunuz ve bir sonraki uyanışa kadar tekrar yatağa dönüyorsunuz. Ne kadar uyuyacağınız meçhul. Tamamen rastgele uynadırılış vakitleriniz. Ve tabi ki sizin uyku döngünüz ile paralel değil.<br />
Kaç gün dayanır ki insan bu duruma?<br />
<br />
Birşeyleri tez elden değiştirmek gerekiyor gibi.<br />
Görünen o.<br />
Ya puset ve sallanan yatağı ortadan kaldırıp sabit bir yatakta uyuma düzeni getireceğiz ya da otomatik sallanan yataklardan alıp sabaha kadar kızı sallatacağız. 2 yaşında bir çocuk için otomatik sallanan yatak çok fazla yok gibi sanki. Bilen varsa beri gelsin.<br />
<br />
Onun dışında Bambina 2 yaş sendromu ile birlikte yabani tarafını sergilemeye başladı. Herkese mavi boncuk dağıtan, her girdiği ortamda sosyalleşmesini bilen ve bundan keyif alan kız gitti; onun yerine yabancı gördüğü herkese surat asan, kendisine dokunmaya kalkan herkese bağırığ çağıran, ağlak, anneci, kucakçı bir kız geldi.<br />
Tabi bu da başta bel ağrısı olmak üzere bana geri döndü çeşitli yollarla :(<br />
<br />
Abisi ile araları genelde çok iyi, birlikte oyunlar oynuyorlar, yemek yiyorlar. Arkadaş kıvamına geliyorlar büyük bir hızla. Abisi ona "Kızım" diye sesleniyor :) Bambina da ona adıyla hitap ediyor :) Pek tatlılar, onları izlemek kojoyla bana büyük keyif veriyor.<br />
<br />
Zaman öyle ya da böyle geçiyor, 2 yıl önce bugün aramıza katılan
minicik bebeğimiz kocaman bir bebek oldu, çocukluğa geçiş yolunda hızla
ilerliyor.<br />
<br />
İyi ki doğdun güzel kızım; kıvırcık saçlı, beyaz tenli kumral kızım. Sen her ne kadar kış bebeği olsan da ruhunda ilkbahar enerjisi taşıyorsun. Rengarenksin, canlısın, cıvıl cıvılsın. Sanatla ilgileneceğini düşünüyorum gidişata bakınca. Bahtın, şansın, yolun açık olsun Bambina! Biz istediğin her an yanındayız, arkandayız, seninleyiz güzel kız! Mutlu yıllar :)Benden Bizdenhttp://www.blogger.com/profile/17215229424078209929noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-3012382060926390409.post-91856215783985926332017-01-10T13:59:00.000+03:002017-01-10T13:59:12.482+03:00Gerçek Bir Hikaye<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-exVhfTSkZaY/WHS9mJYYzMI/AAAAAAAAGMw/uHG0-bfYQxoEfuNmH5u42Tyfk9Le08uawCLcB/s1600/joshuabell.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://4.bp.blogspot.com/-exVhfTSkZaY/WHS9mJYYzMI/AAAAAAAAGMw/uHG0-bfYQxoEfuNmH5u42Tyfk9Le08uawCLcB/s640/joshuabell.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
Soğuk bir Ocak sabahı, bir adam Washington DC’de bir metro istasyonunda,
kemanla 45 dakika boyunca 6 Bach eseri çalar. Bu süre içinde, çoğu işe
yetişme telaşındaki yaklaşık bin kişi kemancının önünden geçip, gider…<br />
<br />
Kemancı çalmaya başladıktan ancak 3 dakika kadar sonra, ilk kez orta
yaşlı bir adam kemancıyı fark edip, yavaşlar ve birkaç saniye sonra da
gitmek zorunda olduğu yere yetişmek üzere yine hızla yoluna devam eder.<br />
<br />
Kemancı ilk 1 dolar bahşişini bundan bir dakika kadar sonra alır. Bir
kadın yürümesine ara vermeksizin parayı kemancının önüne koyduğu kaba
atarak, hızla geçer, gider.<br />
<br />
Birkaç dakika sonra, bir başka adam duraklayıp, eğilerek dinlemeye
başlar ancak saatine göz attığında işe geç kalmamak için acele ettiğini
belirten ifadelerle hızla yoluna devam eder.<br />
<br />
En fazla dikkatle duran ise 3 yaşlarında bir oğlan çocuğu olur.
Annesinin çekiştirmelerine rağmen, çocuk önünde durur ve dikkatle
kemancıya bakar. En sonunda annesi daha hızlı, çekiştirerek çocuğu
yürümeye zorlar. Oğlan arkasına dönüp dönüp kemancıya bakarak, çaresizce
annesinin peşinden gider. Buna benzer şekilde birkaç çocuk daha olur ve
hepsi de anne, babaları tarafından yürümeye devam için zorlanarak,
uzaklaştırılırlar.<br />
<br />
Çaldığı 45 dakika boyunca kemancının önünde sadece 6 kişi, çok kısa bir
süre durur. 20 kişi duraklamadan, yürümeye devam ederek, para verir.
Kemancı çaldığı süre içinde 32 dolar toplar. Çalmayı bitirdiğinde ise
sessizlik hakim olur ve kimse onun durduğunu fark etmez, alkışlamaz.<br />
<br />
Hiç kimse onun dünyanın en iyi kemancısı Joshua Bell olduğunu ve
elindeki 3,5 milyon dolarlık kemanla, yazılmış en karmaşık eserleri
çaldığını anlamaz. Oysa Joshua Bell’in metrodaki bu mini konserinden iki
gün önce Boston’da verdiği konser biletleri ortalama 100 dolara
satılmıştı…<br />
<br />
Bu gerçek bir hikayedir ve Joshua Bell’in öylesine bir kılıkla metroda
keman çalması, Washington Post gazetesi tarafından algılama, keyif alma
ve öncelikler üzerine yapılan bir sosyal deney gereği kurgulanmıştır.<br />
<br />
Sorgulanan şeyler şunlardı: Sıradan bir yerde, uygunsuz bir saatte
güzelliği algılayabiliyor muyuz? Durup ondan keyif alıyor muyuz?
Beklenmedik bir ortamda, bir yeteneği tanıyabiliyor muyuz?<br />
<br />
Bu deneyden çıkarılacak kıssadan hisse ise; dünyanın en iyi müzisyeni,
dünyadaki en iyi müziği çalarken, önünde durup, dinleyecek bir dakikamız
dahi yoksa, başka neleri kaçırıyoruz acaba?<br />
Alıntı<br />
<br />
<i><span style="font-size: x-small;">Kaynak: https://anetteinselberg.com/2017/01/08/bu-gercek-bir-hikayedir/ </span></i><br />
<i><span style="font-size: x-small;">Foto: http://blogs.wdav.org/2014/09/joshua-bell-the-subway-part-ii-an-experiment-of-beauty-and-context/</span></i>Benden Bizdenhttp://www.blogger.com/profile/17215229424078209929noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-3012382060926390409.post-2315863007886900562017-01-05T15:42:00.000+03:002017-01-06T15:42:15.707+03:00Bambina 23 Aylık<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-bF8Y-fa5Vuk/WG-Mg1aNMpI/AAAAAAAAGMc/vKqRh4nRX_8Kkwe1-cfiG5aOY_xuXmomACLcB/s1600/23.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="216" src="https://4.bp.blogspot.com/-bF8Y-fa5Vuk/WG-Mg1aNMpI/AAAAAAAAGMc/vKqRh4nRX_8Kkwe1-cfiG5aOY_xuXmomACLcB/s640/23.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
Bambina 23 aylık oldu bile!<br />
<br />
Abisine çok düşkün. Çok da anaç; abisi olmadan ne yemek yiyor ne banyo yapıyor. İlla onu da düşünüyor ve soruyor. Korumacı minnoş.<br />
<br />
M.e.meden kesildiğinden beri benimle uyuyamıyor. Benim uyutma çabalarım genelde başarısız sonuçlanıyor. Çözüm olarak kojoyla Bambinayı aynı yatakta yatırıyoruz :) Babası gelmeden uyumuyor. Kojo iş seyahatine gittiğinde ciddi anlamda uykusuz geceler geçiriyorum, çok parçalı uyuyor ve çok çabuk uyanıyor ben varken. Babası tatlı sert bir yaklaşımla hemen uykuya dalmasını sağlayabiliyor.<br />
<br />
Geçen hafta önce ateş, sonra hırıltılı nefes alma olayı yaşadı Bambina. Bronşitten korktum ama neyseki o kadar ilerlememiş. Gece pusette uyuyup çok defa uyanınca üşütüyor, en temel sebebi bu.<br />
<br />
Tatlıya düşkün Bambina. Damak zevki olarak tatlı yiyecekler onu mest ediyor. Kojoya göre ileride etli butlu bir kadın olacak Bambina :))) Kaşık kaşık pekmez yiyor. Bir de geçen hafta yılbaşında aldığımız pastayı hala unutamadı, her gün defalarca pasta soruyor.<br />
<br />
Hala konuşmuyor, çok ufak ufak üç harfli kelimeler çıkmaya başladı ağzından:<br />
-Aç<br />
-Bak<br />
-Aaç (Ağaç)<br />
-Mama<br />
-Bebe (Bebek)<br />
-Bes (Beş) (Tek söylediği rakam bu) <br />
<br />
Çok güzel hayvan taklidi yapıyor, ses kaydı almaya çalışıyorum bu konuda :) Taklitlerinin melodisi, sesinin alçalıp yükselmesi sanki Türk olmayan birinin Türkçe öğrenirkenki hali gibi :)<br />
<br />
Saçları da uzamaya başladı ama toka taktırmıyor hanfendi :)<br />
<br />
Sabah akşam "hşş" diye tabir ettiği videoları izlemek istiyor Bambina. Ben hiç ilgilenmiyorum, babası ile arasında bu olay :)<br />
<br />
Banyo yapmayı, su ile oynamayı çok seviyor. Biz diş fırçalarken yeşil taburesini lavabonun önüne koyup o da dişlerini fırçalıyor :) Günde en az bir seans bulaşık ya da eşya yıkıyor mutfakta ya da banyoda. Deniz resmi görünce ya da konuşmada deniz sözü geçerse ellerini yumruk yapıp dirseklerini bükerek kollarını yukarı aşağı kaldırıp indiriyor; ki bu hareket "Ben de istiyorum, ben de ben de!" anlamına geliyor :)<br />
<br />
Gönlü olmayınca kollarını kavuşturup tavır yapıyor. Gözlerini de kapatırsa ciddi bir şekilde küsmüş demek oluyor. Bacak kadar boyuyla resmen dize getiriyor bizi minnoşko :)<br />
<br />
Yemek ve kıyafet konusunda kendi tercihleri var. Giyinirken çekmecelerini açıp kendi seçiyor giysilerini, acıkınca da buzdolabını açtırıp yemek istediği şeyleri gösteriyor.<br />
<br />
Öyle böyle derken varlığını ortaya koyuyor Bambina :)<br />
İyi ki!Benden Bizdenhttp://www.blogger.com/profile/17215229424078209929noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-3012382060926390409.post-34621584678408266542016-12-27T11:58:00.001+03:002016-12-27T11:58:16.648+03:002016'dan 2017'ye<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-GHikEUAuPJ4/WGItF0nCqgI/AAAAAAAAGME/imoSuL_aYUYeCnKIO8kX-MtuPPILEAkiACLcB/s1600/2017.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="165" src="https://1.bp.blogspot.com/-GHikEUAuPJ4/WGItF0nCqgI/AAAAAAAAGME/imoSuL_aYUYeCnKIO8kX-MtuPPILEAkiACLcB/s400/2017.jpg" width="400" /></a></div>
2016 yılı herhalde kime sorsanız zor bir yıl olarak tarihte yerini alacaktır.<br />
Kişsel olarak, toplumsal olarak, hr türlü mikro ve makro bazda herkesin zorlandığı, zor zamanlar yaşadığı, zor süreçlerden geçtiği bir sene...<br />
"Neyseki bitiyor"<br />
"Bitsin gitsin artık" diyor etrafımdaki çoğu kişi.<br />
<br />
Peki ben ne düşünüyorum, ne hissediyorum?<br />
2016'nın zor bir yıl olduğuna katılıyorum, evet.<br />
Ama şu anlamda farklı bakıyorum duruma: 2016 yılı bana çok şey öğretti.<br />
Katı bir öğretmendi benim için.<br />
Gerçekleri çat diye yüzüme vurdu, beni çırılçıplak bıraktı.<br />
Saklanacak yer bulamayınca olan ile yüzleşmekten başka çarem kalmadığını gördüm.<br />
Ve yüzleştim bazı şeylerle.<br />
Karanlıklarımla, göz ardı ettiklerimle.<br />
<br />
2016 yılında suçluluk ve değersizlik duygularım gün yüzüne çıktı.<br />
Hem de pat diye, hiç beklemediğim zamanlarda.<br />
Bu duyguların bende bu kadar derinde bir yer edindiğini hiç fark etmemişim.<br />
Ya da fark etmişim ama üzerini örtmeyi, onlardan kaçmayı tercih etmişim.<br />
2016 beni bu anlamda yakaladı.<br />
Kendimle yüzleşmemi sağladı.<br />
Bu duyguları ne kadar dönüştürebildim bilmiyorum, muhtemelen bu konuda gidecek daha çok yolum var ama artık onlardan kaçmıyorum. Farkındayım. Bu bile benim için büyük bir başarı, büyük bir adım.<br />
Minnettarım. <br />
<br />
2016 yılının başları biraz depresif başladı benim için.<br />
Ücretsiz izinden dönüp işe başladım yıl başında.<br />
İşyerindeki durumlar çok da iç açıcı değildi.<br />
Evdeki durumlar da öyle.<br />
Profesyonel destek almaya başladım.<br />
Üzerinde çalışmak istediğim konu ile asıl çalışmam gereken konu birbirinden epey farklı çıktı, şaşırtıcı bir şekilde.<br />
Beni asıl etkileyen şeylerin bambaşka olduğunu fark ettim.<br />
Ve o destek ile birlikte yavaş yavaş bir dönüşüm sürecine girdim.<br />
Minnettarım. <br />
<br />
O süreç devam ederken yeni bir arkadaş grubunun içinde buldum kendimi.<br />
Ve şimdiye kadar göz ardı ettiğim bir yönümü keşfettim o grup sayesinde: Dişilik.<br />
Kadınlık deyince hep annelik gelmiş benim aklıma ve anne kimliği ile var olmuşum, özellikle çocuklardan sonra.<br />
Kadın olduğumu ne hissetmişim, ne de hissetmeye izin vermişim.<br />
Erkek gibi olmakla, erkek gibi düşünmek ve davranmakla bir yerlere gelebileceğimi kodlamışım hep. Ve bu kodlama hep işe yaradığı için başka türlüsünü denememişim bile. <br />
Öyle doğal bir akış içerisinde bu yönümle yüzleştim ki.<br />
Bilerek isteyerek değil, olaylar öyle geliştiği için.<br />
Yapbozun parçaları öyle güzel biraraya geldi ki.<br />
Çabasız, kendiliğinden.<br />
Ve bahsettiğim bu grup yıl bitmeden dağıldı, yani kısmen. Ömrünü tamamladı.<br />
Bana dişiliği öğrettiler ve gittiler. Değiştiler, dönüştüler.<br />
Hep birlikte dönüştük.<br />
Minnettarım. <br />
<br />
Profesyonel desteğe birkaç ay devam ettim, sonra o süreç de kendiliğinden bitti.<br />
İhtiyaç hissetmedim birkaç ay sonra.<br />
Şubat ayında içine girdiğim arkadaş grubu bana beni anlatan ayna oldu.<br />
Kızkardeşler gibi paylaştık herşeyi.<br />
Uzun uzun güldük, uzun uzun ağladık.<br />
<br />
Sonra yaz geldi, Temmuz ayında 6 günlük yurtdışı görev seyahatim oldu.<br />
Önce tüm aile gidelim derken son günlere doğru tek başıma gitme durumum ortaya çıktı.<br />
İyi ki de öyle olmuş, dönüşüm 15 Temmuz günü oldu çünkü.<br />
İyi ki ısrar etmemişim ya da tek gidiyor olmama olumsuz tepki vermemişim.<br />
Frankfurt çok güzel ağırladı beni.<br />
Katıldığım program çok şey kattı bana.<br />
Anglo Sakson bir grupla yakınlaştım ve genel olarak çok keyifli vakit geçirdim.<br />
Minnettarım.<br />
<br />
Döndüm, 15 Temmuz günü, memleketin durumu malum.<br />
Temmuz ayındaki olaylardan sonra "Acaba yurtdışına mı gitsek?" diye bir soru oluştu kafamızda.<br />
Çevremizdeki pek çok insan gibi.<br />
Biraz çabaladık kojoyla.<br />
Kapılar aralansaydı belki şimdi burada olmayacaktık.<br />
Ama olmadı, kısmette yokmuş.<br />
Henüz şartlar oluşmamış.<br />
Oluşur ya da oluşmaz, bilemem ama şimdi değilmiş zamanı.<br />
Kaldığımız yerden devam ettik hayata.<br />
Minnettarım. <br />
<br />
Ağustos ayındaki tatil benim için başka bir deneyimdi.<br />
Bambaşka...<br />
Biraz anlatmaya çalışmıştım, <a href="http://bendenvebizden.blogspot.com/.../sonsuzlugu-deneyimlemek.html" target="_blank">burada</a>.<br />
Ruhumun havalandığını hissetttim.<br />
Fiziksel dünyanın ötesinde varoluşlar olduğunu.<br />
Farklı enerji boyutlarını. <br />
Minnettarım. <br />
<br />
Bu deneyimden sonraki iki ay müthiş bir enerji patlaması ile yaşadım diyebilirim.<br />
İçimdeki enerji öyle boyutlara geldi ki bazen, işimi yapamaz hale geldiğimi hatırlıyorum.<br />
İşi gücü bırakıp enerjiyi takip ettim, etkisi hafifleyene kadar.<br />
Araba kullanırken hissettim bazen, trafikte devamlı gülen biri gördüyseniz o ben olabilirim :)<br />
Eylül sonunda katıldığım bir eğitim de enerji konusunda ilerlememe yardımcı oldu.<br />
<br />
Ve 13 Ekim.<br />
Arkadaşımın annesinin trafik kazasında vefat ettiği gün.<br />
O gün iki ayda yaşadığım herşey sıfırlandı.<br />
Hızla tavan yapan enerjim daha büyük bir hızla tabana vurdu.<br />
Böyle olmasını bekliyordum, daha doğrusu evrenin kanunu bu.<br />
Hiçbir şey sonsuza kadar devam edemez ve bir uçta olan bir şey diğer uca doğru gitmek zorunda ki kendini nötrlesin.<br />
Sadece ne zaman ve nasıl oalcağını bilmiyordum.<br />
Arkadaşıma verdim biriken tüm enerjimi.<br />
Bir annesi vefat edene, bir de zor bir süreçten geçen başka bir yakın arkadaşıma.<br />
Ama ne oldu?<br />
Bana birşey kalmadı.<br />
Kolumu kaldıramayacak kadar güçsüz düştüm.<br />
İçime kapandım, depresifleştim.<br />
Bu da bir süreçti.<br />
Minnettarım.<br />
<br />
Sonra bir arkadaşım kendime getirdi beni.<br />
Bana içinde bulunduğum durumu tüm gerçekliği ile gösterdi ve çıkmam için elini uzattı.<br />
Onun elini tuttum ve dipten yükselmeye başladım.<br />
Bu da bir süreçti, zaman aldı.<br />
Yine birşeyler öğrendim kendimle ilgili.<br />
<br />
Kendini tanıma yolculuğunun sonu var mı ki?<br />
<br />
Ve öyle böyle derken yılsonu geldi.<br />
2016'yı şehirdışındaki programlar ile kapatıyorum.<br />
Geçen hafta önce İstanbul, sonra da Çanakkale gezilerini yaptım.<br />
İkisi de çok verimli ve çok öğretici oldu benim için.<br />
Hele Çanakkale gezisinden sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını biliyorum.<br />
Harika bir grubun içinde buldum kendimi.<br />
Yol arkadaşlarım var artık.<br />
Ve bir yola girdim, giriyorum.<br />
Girmeye niyet ediyorum.<br />
Minnettarım.<br />
<br />
Herşey için minnettarım.<br />
<br />
Bu yıl yılbaşı coşkusu farklı bende.<br />
Fiziksel olarak hiçbir şey için heyecan duymuyorum.<br />
Ama 2017'nin benim için başlangıçlar yılı olacağını umuyorum.<br />
Yeni bir başlangıç. Yepyeni bir bakış açısı.<br />
Herşeyin yenilendiği bir dönem başlıyor sanki.<br />
Beklentim yok.<br />
Ama çabam var.<br />
Artık düşünceden eyleme geçme zamanı benim için.<br />
Daha çok eylem.<br />
<br />
Çocuklardan hiç bahsetmedim farkındaysanız :)<br />
Benimle ilgili olan şeyleri yazdım 2016 için.<br />
Ama bir şeyi not düşmek isterim.<br />
Aralık ayının ortasında Bambinayı sütten kestim.<br />
Uykusuzluk, geceleri oluşan sırt ve bel ağrıları (Bambina ile birlikte yatmamız ve sabaha kadar açık büfe süt içiyor oluşu nedeniyle) artık istemedğim bir hale dönüşünce ve Bambinanın Bambino kadar aşırı ısrarlı bir doğası olmayınca epey konuşma, bol telkin ile bu süreci güzel bir şekilde tamamladık diye düşünüyorum.<br />
Benim şehirdışına gitmemi bekleyip döndüğümde tamamen kesmeyi planlamıştım ama ben gitmeden bir hafta önce Bambina telkinleri uygulamaya dökmeye başladı kendiliğinden.<br />
Artık benimle uyumuyor ve ben malesef onu uyutamıyorum, bu da normal bir sonuç.<br />
Çünkü benimle başka türlü nasıl uyuyacağını bilmiyor. Bu konuda deneyimi yok.<br />
Kojo ile birlikte salonda yaptığımız yatakta uyuyor iki haftadır.<br />
Uyumak için babasını istiyor minnoş :)<br />
Babasının da canına minnet tabi :)<br />
Bambinoda yaşayamadığı birlikte uyuma hallerini Bambinada doya doya yaşıyor.<br />
Çok şükür, bin şükür.<br />
<br />
Herkese mutlu, huzurlu, sağlıklı, şefkat ve gelişim dolu bir 2017 diliyorum :)Benden Bizdenhttp://www.blogger.com/profile/17215229424078209929noreply@blogger.com10tag:blogger.com,1999:blog-3012382060926390409.post-28820949461401389712016-12-06T14:38:00.000+03:002016-12-06T14:38:29.775+03:0074 Aylık Bambinodan İnciler- Ayağım kaşınıyor<br />
- Hangi ayağın?<br />
- Sooaağ<br />
:)<br />
<br />
- Anne, bu tür taklitler yapman hiç hoşuma gitmiyor!<br />
- Peki oğlum.<br />
(Ezik mode on)<br />
<br />
Yaptığı yapbozu dik olarak tutup sergilemeye çalışınca yardım etmek için elinden alınca tüm parçalar bir anda yere düşüverdi.<br />
<br />- Anne! 20 saattir uğraştığım şeyi mahvettin! Tüm emeklerin boşa gitti!<br />
(Bu cümleyi kuran biri 6 yaşında olamaz, hayal mi görüyorum ne?!)<br />
<br />
Bambino büyüdükçe bazı zamanlarda (bazıdan daha fazla hatta) kendimi karşısında çocuk gibi hissediyorum :)<br />
<br />
Bambino kendisi hedef alınarak yapılan şakalardan pek hoşlanmıyor, kendine lakap takılmasını sevmiyor. Hikayelerde adının geçmesinden haz etmiyor.<br />
<br />
Bildiğin salon adamı.<br />
<br />
O tam bir beyefendi :))<br />
<br />
Servis arkadaşları seviyor diye iş çıkışı beni arayıp altın çilek siparişi verecek kadar düşünceli.<br />
Ve plancı. Öyle ki, telefonda bana altın çileği nereden almam gerektiğini bile söylüyor :))<br />
<br />
Zihni durmaksızın çalışan ama zihninin de kurbanı olan bir çocuk Bambino.<br />
Korkuları var çünkü. Zihninin oyunları işte.<br />
Karanlıktan korkuyor, hırsız geleceğinden korkuyor, yalnız olmaktan korkuyor.<br />
Bu da geçer elbet.<br />
Başka şeyler başlar :)<br />
<br />
Hassas oğlum benim!<br />
Seni çok seviyorum!!! <br />
<br />Benden Bizdenhttp://www.blogger.com/profile/17215229424078209929noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3012382060926390409.post-72466960794884268312016-12-05T15:03:00.000+03:002016-12-06T15:04:18.033+03:00Bambina 22 Aylık<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-x30QomoLP_k/WEapOV7Tf1I/AAAAAAAAGLU/UM-OYISC39gq3XFk2vN5lsP_kPVAjik3QCLcB/s1600/index.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="292" src="https://2.bp.blogspot.com/-x30QomoLP_k/WEapOV7Tf1I/AAAAAAAAGLU/UM-OYISC39gq3XFk2vN5lsP_kPVAjik3QCLcB/s640/index.png" width="640" /></a></div>
<br />
Bambinonun 22 aylık yazısı burada.<br />
<br />
Bambina günden güne serpiliyor, büyüyor.<br />
<br />
Evde hepimizi taklit ederek geçiriyor zamanını.<br />
En büyük idolü tabi ki abisi.<br />
O ne yerse onu yiyor, ne giyerse onu giyiyor, nerede oturursa orada oturuyor.<br />
Öyle bir hale geldi ki bu durum, evde sıklıkla şunu söylemeye başladım:<br />
- Bambina kendini Bambino zannediyor :))<br />
<br />
Hala konuşmuyor ama mimikler ve taklit yolu ile her derdini anlatmaya devam ediyor.<br />
<br />
Hşşş (bana ipad den şarkı açın)<br />
Hşşş baba (baba bana video açsın)<br />
Hşşş E-Ay (abi bana video açsın) (baba yok ise ya da ondan yüz bulamadıysa ikinci adres abi :)) )<br />
Babba iş (Baba işe gitti)<br />
Nani (Nane) (Bunu yeni söylemeye başladı)<br />
Mamma (Genelde mandalina için söylüyor bunu)<br />
Bes (beş) (Bunu çok fazla yerde kullanıyor)<br />
<br />
Banyodan çıkartmak istiyorum mesela. Eliyle de 5 yaparak "Bes" diyor, yani 5 dakika daha durmak istiyormuş :)) <br />
<br />
Sevgi kelebeği Bambina, aklı estikçe gidip birilerine sarılıyor, kucaklıyor.<br />
<br />
Çıplak beden seviyor. Göbek deliği, meme uçları hiç kaçmıyor elinden :))) <br />
<br />
Çok çok hareketli ve cesur. Yüksekten düşmeyi çok seviyor. Kaymayı, atlamayı, tırmanmayı, sürünmeyi de.<br />
<br />
Müzik kulağı var Bambinada. Şarkıları mırıldanıyor, henüz söyleyemese de. Ama çok ilginçtir, melodileri tutturarak söylüyor. Epey isabetli yani. Hangi şarkıyı mırıldandığını biraz dikkat edince anlayabiliyorum. Bunu bir kenara not alalım :))<br />
<br />
Sanat ve spora ilgili olacak sanki Bambina. Hele abi kurslara gittiğinde kendisi de çok istekli davranıyor. Can atıyor yapmak için.<br />
<br />
Meme ile arası abisi kadar olmasa da yine de çok iyi. Özellikle sabaha karşı çok yoğun istiyor. Büyük konuşmayayım ama sanki bu işin sonuna doğru geliyoruz gibi gibi..<br />
<br />
Mavi ve pembeyi seviyor.<br />
Hava soğuk olduğu için dışarıda oynayacak kimseyi bulamıyor ama evdeki abinin varlığı bu konuda epey yardımcı.<br />
<br />
Yemek konusunda günü gününe tutmuyor, bir gün yediğini sonra bir ay yemek istemeyebiliyor. O nedenle ne sunacağımı bazen şaşırıyorum diyebilirim.<br />
<br />
Kızsal tavırlar, kaprisler, nazlar acaip :)) Özellikle babaya karşı tüm hünerler sergileniyor. Biraz ders alsam iyi olacak aslında :)))<br />
<br />Benden Bizdenhttp://www.blogger.com/profile/17215229424078209929noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3012382060926390409.post-786618223239647552016-12-02T11:40:00.002+03:002016-12-02T11:40:17.298+03:00Balığa Gidelim<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-vjGQGwXf5pE/WEEzVa-qj-I/AAAAAAAAGLA/YOPSM-FSy6ALUbjAnoOZTqd987XjSZscACLcB/s1600/balik-tutan-cocuk.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="499" src="https://2.bp.blogspot.com/-vjGQGwXf5pE/WEEzVa-qj-I/AAAAAAAAGLA/YOPSM-FSy6ALUbjAnoOZTqd987XjSZscACLcB/s640/balik-tutan-cocuk.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
Haftabaşında bir akşam anneanneden almaya gittim çocukları.<br />
Hava nasıl soğuk, zaten karanlık çökmüş.<br />
Bir an önce eve ulaşmak tek amacım :)<br />
<br />
Bambino elinde bir dal parçası ile göründü uzaktan. Dala bağlanmış upuzun bir misina ve ucunda da nerden akıl edildiyse hani böyle musluk başı gibi ağır, metal bir parça. Ağırlık yapsın diye düşünülmüş belli ki.<br />
<br />
<b>Bambino:</b> Anne, beni şimdi Eymir'e götürür müsün, eve gitmeden önce?<br />
<b>Ben: </b>Hı?<br />
<b>Bambino:</b> Anne, bugün olta yapımı atölyesine katıldım, işte bu oltayı yaptım. Şimdi de balığa gitmek istiyorum.<br />
<b>Ben: </b>Anladım ama şimdi akşam oldu yavrum, çok karanlık.<br />
<b>Bambino:</b> Ama balık tutmak için görmeye gerek yok ki, balık gelince hissediyorsun zaten.<br />
(Sanırsın 40 yıllık balıkçı!)<br />
<b>Ben:</b> Hmmm (Dumur vaziyette) ... Peki, nerde tutacaksın, kayığımız falan yok?<br />
<b>Bambino: </b>Kenarda durup tutabilirim, açılmaya gerek yok.<br />
<b>Ben: </b>Hava çok soğuk?<br />
<b>Bambino:</b> Arabanın içinde dururum gölün kenarında.<br />
<b>Ben: </b>(Ne diyeceğini bilemez halde, aklına gelen ilk şeyi söyler) Anladım, bu konuyu babanla konuşsan daha iyi olur (Topu kojoya atmaca)<br />
<br />
Pek tatmin olmayan Bambino, yolda kendi çözümünü kendi bulur:<br />
<br />
<b>-</b> Anne, bari küveti dolduralım da orada balık tutayım ben!<br />
<br />
:)))<br />
<br />
<b>Ben:</b> Bak o olabilir işte :)<br />
<br />
Sonuç? <br />
Eve gidilir, küvet doldurulur. Bambina abisinin dibinden ayrılmadığı için ikisi birlikte balık tutmaca oynarlar. Oltanın ucundaki ağırlığın yarattığı tehlike potansiyeli nedeniyle ben de başlarında beklerim, oyunları bitene kadar :))Benden Bizdenhttp://www.blogger.com/profile/17215229424078209929noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-3012382060926390409.post-67584516844540454922016-11-18T10:25:00.000+03:002016-11-18T10:25:30.051+03:00Biraz da Benden<div class="mobile-photo">
<div style="text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-86dT5uROwjQ/WC6sK5ezqwI/AAAAAAAAGKQ/Mu2vydHFDi4yQVsydbrCVqt_c4l29833gCK4B/s1600/IMG_0016-738098.JPG"><img alt="" border="0" height="400" id="BLOGGER_PHOTO_ID_6354205427495054082" src="https://3.bp.blogspot.com/-86dT5uROwjQ/WC6sK5ezqwI/AAAAAAAAGKQ/Mu2vydHFDi4yQVsydbrCVqt_c4l29833gCK4B/s400/IMG_0016-738098.JPG" width="300" /></a></div>
Öyle hızlandı ki zaman.<br />
Gündemimde olan bir konunun birkaç saat sonra yerini başka bir konuya devrettiğini görüyorum.<br />
Hepsi farklı, hepsi ayrı konular.<br />
Birine odaklanıp duygularımı tam anlamıyla hissedemeden ve yaşayamadan bir başkası geliyor.<br />
<br />
Ağustos'taki tatilden beri enerjim epey yüksekti.<br />
Normalden daha fazla hem de.<br />
Ben bile şaşıyordum hallerime, düşüncelerime, hislerime.<br />
Elbette ki hayat döngülerden ibaret.<br />
Her çıkışın bir inişi, her inişin de bir çıkışı var.<br />
Benim çıkışım 2 ay sürdü...<br />
<br />
13 Ekim'de bir arkadaşım bir trafik kazası sonucu annesini kaybetti.<br />
O arkadaşım ile o tarihte İzmir'deydik, günübirlik.<br />
Çok da güzel bir gün geçirmiştik.<br />
Akşam arkadaşımı eve bıraktıktan sonra kendi evime gittim.<br />
Yarım saat sonra beni aramış, telefon sessizde olduğu için duymamışım.<br />
Gece gördüm, sabah soluğu yanında aldım.<br />
Tüm enerjimi arkadaşıma verdim, yapılması gerekenlerle ilgilendim.<br />
Sonrasında müthiş bir iniş yaşamaya başladım.<br />
<br />
Yardıma ihtiyacı olan bir başka arkadaşıma da elimden geleni yaptım, birkaç gün sonrasında.<br />
Ama
hissettiğim şey şuydu: Beni emip bitiren bir vampir. Benim tüm gücümü
kendine almış ve hala güç talep etmekte olan bir enerji vampiri. <br />
<br />
İki hafta kadar tabiri caiz ise "süründüm".<br />
"Düşük güç modu"nda yaşamaya başladım.<br />
Bu arada çok ilginçtir ki hiç ummadığım insanlar arayıp sormaya başladılar, görüşmek istediler.<br />
Vaktim olmadığı için görüşemedim, iyi ki de görüşmemişim. Onların da vampir olduğunu ertesi hafta görüşünce anladım.<br />
<br />
Ne çok insan varmış başkalarının enerjisi üzerinden yaşayan.<br />
Ve ben ne kadar az farkındaymışım bunun.<br />
Kendimi koruyacak şeyleri ne kadar az uyguluyormuşum.<br />
Bilerek ve isteyerek kendimden verip duruyormuşum.<br />
<br />
Beni inişte iken durduran kişi çok yakın bir arkadaşım oldu.<br />
Fiziksel olarak aramızda mesafler vardı ama sözleri ruhumu tam 12'den vurmuştu.<br />
Mario Frangoulis ile tanıştım o gün.<br />
Yunan tenör kendisi.<br />
Dinleyin :)<br />
<br />
İnişi durdurduk ama hala çıkışta olduğum söylenemez.<br />
Öyle çok şey olup bitiyor ki çünkü.<br />
<br />
6 Kasım'da evde çocuklarla oyun oynarken burnuma bir darbe aldım.<br />
"Burnum acıdı" dedim ve oynamaya devam ettim.<br />
1,5 saat sonra baktım hala acıyor, gecenin 9'unda acilde buldum kendimi.<br />
Burnum kırılmış!<br />
Bir de çatlak var.<br />
Ertesi gün iki farklı KBB uzmanı ile görüştüm.<br />
Ameliyata gerek olmadığını, kemiğin kendi kendine kaynayabileceğini söylediler.<br />
Ne bir sargı, ne bir atel.<br />
Öylece çıktım yanlarından.<br />
<br />
Daha önce de trafik kazası geçirip burnumu kırmıştım, buyrun <a href="http://bendenvebizden.blogspot.com.tr/2014/04/neler-oldu.html" target="_blank">buradan hatırlayın</a>.<br />
Nisan 2014'te, İstanbul'dan gelirken otobüsün ani fren yapması nedeniyle kafamı ön koltuğa çarpıp burnumu kırmıştım.<br />
Bu ikinci kırık oldu.<br />
Ha, bir de 2006 Şubat'ında deviasyon ve burun eti ameliyatı olmuştum.<br />
Onu da sayarsak bu 3. vaka.<br />
<br />
Günler geçtikçe nefes problemi yaşamaya başladım.<br />
Burnum hafif sağa kaykılmaya başladı.<br />
Ve ağrıyor.<br />
Soluğu estetik cerrahi uzmanında aldım, KBB'cilere güvenim kalmadı artık.<br />
Detaylı muayene ve sonrasında çektirdiğim tomografiye bakınca 3. ameliyatın gerekli olduğu ortaya çıktı.<br />
Ama 6 ay sonra.<br />
Önce kemik kaynayacak ve güçlenecek.<br />
Şimdilik Mayıs 2017 olarak not aldık ameliyat tarihini.<br />
<br />
Benim başıma bunlar geldi ama ne doğru düzgün dinlenip kendime gelebildim, ne de kendime üzülecek an bulabildim.<br />
Çevremde öyle travmatik olaylar olup bitti ki, kendi derdimi yaşayamadım.<br />
<br />
Bir arkadaşımın beyninde 5 cm tümör tespit edildi ve 4 gün sonra ameliyata alındı.<br />
Öyle "tesadüf" eseri tespit edildi ki bu durum..<br />
<br />
Başka bir arkadaşımın babası felç geçirdi. Durum kritik.<br />
<br />
Ne ara yaşlandık da evlilik, çocuk gibi güzel haberler yerine hastalık ve ölüm haberleri daha çok almaya başladık?<br />
<br />
Günlük koşturmaca öyle bir hıza ulaştı ki yazmaya kalksam ben yazıyı bitirene kadar tedavül süresi dolmuş olur kesin.<br />
İşyerindeki durumlar...<br />
Evdekilerin halleri..<br />
Kojonun durumları...<br />
Annemlerin hali... <br />
<br />
Geleni yaşıyorum.<br />
Enerjimi yükseltmeye çalışıyorum.<br />
Grip olmayaydım iyiydi!<br />
<br />
Az kalsın unutup yazıyı bitiriyordum, 15 Kasım'da bir yaş daha aldım :))<br />
Fotoğraf o güne ait :) <br />
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-86dT5uROwjQ/WC6sK5ezqwI/AAAAAAAAGKQ/Mu2vydHFDi4yQVsydbrCVqt_c4l29833gCK4B/s1600/IMG_0016-738098.JPG"></a></div>
Benden Bizdenhttp://www.blogger.com/profile/17215229424078209929noreply@blogger.com7tag:blogger.com,1999:blog-3012382060926390409.post-49184062468002986202016-11-05T13:50:00.000+03:002016-11-05T13:50:30.023+03:00Bambina 21 Aylık<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-36tFy0wom50/WBxoJGtb5cI/AAAAAAAAGJw/J_iUIW79bhIg9_p_x-wKbXc3pgHVmyJOQCLcB/s1600/21.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://2.bp.blogspot.com/-36tFy0wom50/WBxoJGtb5cI/AAAAAAAAGJw/J_iUIW79bhIg9_p_x-wKbXc3pgHVmyJOQCLcB/s400/21.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
Bambinonun 21 aylık yazısı <a href="http://bendenvebizden.blogspot.com.tr/2012/07/bambino-21-aylk.html" target="_blank">burada</a>.<br />
<br />
<b>En sevdiği renk:</b> Mavi<br />
<br />
<b>En sevdiği oyuncak: </b>Fi.sh.er P.r.ice'ın konuşan köpeği.<br />
<br />
<b>En sevdiği şarkı: </b>"Wheels of the bus go round and round" Bu şarkıyı istediği zaman "şşşş şşşş" diyor. Meğer şarkıdaki "Mothers on the bus say sshh shh shh..." bölümünden öğrenmiş :)<br />
<br />
<b>Uyku: </b>Çok parçalı. Gece bana göre çok kere kalkıyor ve emerek uykuya devam ediyor. Birlikte yatıyoruz. Saabh uyanınca benim de uyanıp kalkmamı istiyor hemen. Bir de üst katta yatan abisini merak ediyor ve soruyor. Biraz daha sabır.<br />
<br />
<b>Beslenme:</b> Yumurtanın sarısını vermeye başladık, şimdilik bir sorun görünmüyor. Süt ve peynir hala yemiyor. Tuzludan ziyade tatlıya meyilli minnoş ama çok tatlı olmayacak :) Değişik bir damak tadı var. Hala babasının yediklerini yemek istiyor, aynısı benim tabağımda da olmasına rağmen illa babasınkinden yiyecek :)) Kendi yemeğini kendisi yiyor. Doyunca kalkıyor, kendi işini görüyor.<br />
<br />
<b>Oyun:</b> Hareketli oyunları seviyor. Birşeylerin yere düşmesi, aniden fırlaması gibi oyunlar çok hoşuna gidiyor. Tam bir aksiyon insanı. Kendi kendine evi dolaşıp şarkı söylüyor ve dans ediyor. Neşeli olduğunda kendi kendini çok güzel eğlendirebiliyor.<br />
<br />
<b>Konuşma:</b> Malesef bu konuda henüz fazla yol alamadık.<br />
Anne<br />
Baba<br />
E-ay<br />
Dede<br />
Avva (Anneannesi)<br />
Maga (Maka)<br />
Ba (Bitti)<br />
Mmmm-mmmm-mmmm-mmmm-mmmm (Su)<br />
Gaga (kaka)<br />
ci (çiş)<br />
<br />
Tüm söyledikleri bu kadar. Onun dışında bolca mimik ve ünlem çıkıyor ağzından. "A-aaaa" yı nasıl dediğinden anlıyoruz şaşkınlık ya da başka bir duyguyu anlattığını :)<br />
<br />
Kızdığında vuruyor, ısırıyor, kendini yere atıyor. Konuşmaya başladığında çözüleceğini umuyorum.<br />
<br />
Minyatür bir insan oldu çıktı Bambina. Evin minik neşesi, abisinin legolarına göz diken lego canavarı, babasının gözlüklerine dadanan yaramaz, annesinin makyaj malzemelerine sulanan kokoş, anneannesine istediğini yaptıran gözüaçık, dedesinin telefonundan şarkı izleyen tablet jenerasyonu üyesi, sevmesi, mıncırması pek keyifli tonton :))<br />
Benden Bizdenhttp://www.blogger.com/profile/17215229424078209929noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-3012382060926390409.post-17175103710072999082016-10-05T14:09:00.001+03:002016-10-05T14:10:29.689+03:00Bambina 20 Aylık<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-r8LE_71sjmM/V_TeSU-ocKI/AAAAAAAAGJA/4gqq6gFn_VU79Vk1DRH_3jVWKJlu0EXxgCLcB/s1600/party_20.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://3.bp.blogspot.com/-r8LE_71sjmM/V_TeSU-ocKI/AAAAAAAAGJA/4gqq6gFn_VU79Vk1DRH_3jVWKJlu0EXxgCLcB/s400/party_20.jpg" width="400" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
Bambinonun 20 Aylık yazısı <a href="http://bendenvebizden.blogspot.com.tr/2012/06/bambino-20-aylk.html" target="_blank">burada</a>, okuyup o günleri hatırlamak isteyenler için :)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bambina da 20 aylık oldu çıktı.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Kendisi çok canayakın, sosyal, girişken, oyuncu, cilveli, flörtöz, hareketli oyunlardan keyif alan, acı eşiği oldukça yüksek bir kız bebek :)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Babası ile aralarındaki etkileşimi uzaktan izledikçe mest oluyorum, bir flört ediyorlar gözümün önünde, anlatamam :)) Bakışmalar, manalı gülüşmeleri göz süzmeler.. Yahu nasıl da biliyor kız çocuğu bu tavırları, mimikleri? Fıtratta var işte.. Hayret ediyorum ve kendime ders ççıkartmaya çalışıyorum. Yetiştirilirken kendimi korumak ve kendimi toplumda kabul ettirebilmek için erkeksi tavırların daha çok istendiği şeklinde bir yargı ile büyüdüğüm için kadın olan aslımı reddetme noktasına kadar gitmiş bir insanım ben :)) Kızımdan öğreneceğim çok şey var o nedenle :))</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Sinirli kadın Bambina :) İstediği olmadığı an kendini yere atıyor ya da çoğlık çığlığa bağırıyor.. Eskisi gibi bir yerleri ısırmıyor, onun iyi olmadığını anladı.. Bazen çok içerliyor, öyle zamanlarda kucağıma alıp ağlamasına izin veriyorum ve duygusuna ayna oluyorum. Eğer timsah gözyaşları ise hiç oralı olmuyorum, yerde tepinmeye ve ağlamaya devam ediyor bir süre daha. Çok şükür ikisini genelde doğru ayırt edebiliyorum :)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Abisi ile video izleme konusunda anlaşamıyorlar. Bir düzen tutturmuştuk ama yeni ihtiyaçlar yeni düzenlemeler gerektiriyor. Elbet yeni bir düzen kurarız bu konuda da, no problem!</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Abisi küçükken masadaki tüm yemekleri birbirine karıştırır, tabaktakini bardağa, bardaktakini masaya filan dökerek kendince icatlar yapardı. Bambina da aynısını yapmaya başlayınca bir an dejavu yaşıyorum sandım :)) Çok seviyor yemekleri oyuncak etmeyi. Bazen görmezden geliyorum, bazen doğruca banyoya götürüyorum, bazen de izin vermiyorum (ki o zaman çığlığı basıyor). İdare edip gidiyoruz işte :)</div>
<br />
Dışarıda olmayı çok seviyor Bambina. Tüm gün gezsin, ondan mutlusu yok :) Hele yanında ablalar abiler var ise, ortam kalabalık ise değmeyin keyfine :)<br />
<br />
Mavi rengi seviyor Bambina. Eli hep maviye gidiyor. Benim de en sevdiğim renktir mavi, o nedenle çocuklarımla bu konuda ortak bir noktada olmamızdan memnunum :))<br />
<br />
Pedalsız bisiklet Ne.o.m.oto'ya binmeye başladı Bambina. Kendi kendine sürüp ilerliyor evde.<br />
<br />
Etle pek arası yok, arada bir köfte yiyor sadece. Patates seviyor. Meyvelerde bile seçici. Üzüm, kavun, karpuz, elma seviyor.<br />
<br />
Hareketli oyun seviyor. Hiçbir şey bulamaz ise kendi kendine dönmeye başlıyor, illa bir eğlence buluyor.<br />
<br />
Birşey istemediğinde kafasını iki yana sallıyor ve "ı-ıh" diye söyleniyor uzun uzun :)<br />
<br />
Bir de "A-aaa" deyişi var ki efsane bir ünlem :)) Şaşırıyor, öyle içten, öyle samimi şaşırıyor ki alıp içime sokasım geliyor :)<br />
<br />
Öyle böyle büyüyor Bambina, sevgiyle, neşeyle, sağlıkla.. Her halimize çok şükür..Benden Bizdenhttp://www.blogger.com/profile/17215229424078209929noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3012382060926390409.post-72461173947503347672016-10-04T10:30:00.000+03:002016-10-04T10:30:22.024+03:00Bambino 72 Aylık- 6 Yaşında!<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-INJDHg446w4/V_IRLKAvMrI/AAAAAAAAGIw/3H4RPGrmkdswNG4iD1px_X0GxCJMQm_pgCLcB/s1600/6thbirthday.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://3.bp.blogspot.com/-INJDHg446w4/V_IRLKAvMrI/AAAAAAAAGIw/3H4RPGrmkdswNG4iD1px_X0GxCJMQm_pgCLcB/s640/6thbirthday.jpg" width="630" /></a></div>
Bambino tam <b>6 yaşında </b>bugün itibariyle!<br />
<br />
Ne ara doğdun, ne ara büyüdün, ne ara okula başladın, ne ara tamamladın 6 yılı şu hayatta be yavrum?<br />
<br />
"Doğan büyüyor." Net!<br />
<br />
0-6 yaş ya da okul öncesi dönem belki de bir insanın hayatındaki en önemli dönem. <b>Bilinçaltındaki çalışmaların büyük ölçüde tamamlandığı</b>, en azından temel verilerin oturduğu bir dönem bitmiş oldu Bambino için. Bilinçaltında bu dönemde alınan telkinler doğruluğu ve geçerliliği değerlendirilmeden kabul ediliyor. Bu telkinlerin üzerine hep yenisi ekleniyor ve zaman geçtikçe iyice kalıplaşmış bir hal alıyor. Hatta ileriki yaşlarda ortaya çıkan tüm fiziksel ve psikolojik sorunlar bu kalıplaşmış telkinlerden meydana geliyor. Yani küçük yaşlarda işimize yarayan ve hayatta kalmamıza yarayan bu kalıplar büyüdükçe ayağımıza dolaşıyor ve bizi değişmekten alıkoymaya başlıyor. Bu sadece Bambino için değil, hepimiz için geçerli. Ego dediğimiz ve genelde kötü olarak nitelendirilen durum aslında yapısı ve mantığı anlaşılırsa mutlak kötü asla değil. Sadece artık egoya ihtiyacımız kalmadığını fark etmemiz gerekiyor belli bir seviyeye gelince :))<br />
<br />
Oğlanın doğumgünü yazısını kişisel gelişim yazısına döndürmeyi başardığım için kendimi tebrik ediyorum :)))<br />
<br />
Ama belli mi olur, ileride bu yazdıklarımı olur da okur ise kendini sorgular belki, ben yazıp denize atayım da, ihtiyacı olan gelir bulur nasılsa :))<br />
<br />
Bambinonun aşırı çalışan ve durmayan zihin aktivitelerini dengelemek üzere kendisini beden farkındalığına yönlendirmeye bir anne olarak karar vermiş bulunmaktayım :)) Bu kapsamda kendisini <b>yüzme ve jimnastik</b> kursuna göndererek düşünmesine zaman bırakmamaya niyet ediyorum :)) Bedenini fark etsin, sınırlarını fark etsin, hangi organ ne işe yarar, nasıl nefes alıp verilir öğrensin. Öğrensin ki bedenine iyi bakmaya başlasın, bilsin ki o beden ona ömür boyu hizmet edecek. Sadece zihinden ibaret değiliz ki :))<br />
<br />
Biraz fazla duygusal ve her an olur olmadık nedenler ile ağlamaya hazır kırılgan bir ruh haline de faydalı olur diye umuyorum bu aktiviteler. Zira beslenme yönünde delikler oluşmaya başladı. Eskisi kadar disiplinli ve katı davranmıyorum yiycekler konusunda. Bambino da canı ne çekerse ucundan kıyısından da olsa yiyor artık, çok temel şeyler haricinde (süt ve peynir gibi). O nedenle de duygusal hassasiyeti biraz fazlalaştı. Tabi bunun başka sebepleri de var: Kardeşinin varlığı ya da okulda hoşuna gitmeyen şeylerin oluşu gibi. Yine de biliyorum ki herşey zihinde olup bitiyor. Hatta bugün okuduğum bir yazıda şöyle diyordu: "<i><b>Vücuduna iyi bakmak istiyorsan ruhuna yatırım yap</b></i>." Hmm, belki Bambino için yoga ya da çigong tarzı bir kurs bulup programa eklemeliyim :)))<br />
<br />
Kendine karşı farkındalığı minimum olan Bambino kişisi, <b>başkalarına karşı süper bir farkındalığa</b> sahip olup asla hiç kimseyi incitmek istemez. Dün yüzüne yanlışlıkla çarptığı için yüzünü Bambinoya doğru uzatıp "Sen de bana vur istersen" diyen arkadaşının yanağına ansızın bir öpücük konduran bir erkekten söz ediyorum burada :)))<br />
<br />
<b>Arkadaşları </b>onun için çok değerli. Biliyorum ki hayattaki en temel dersleri onlardan alacak. Kazığı da onlardan yiyecek, en temel değerleri de onlardan öğrenecek. Ne diyeyim, Allah iyilerle karşılaştırsın!<br />
<br />
Hayatının ilk 6 yılını geride bıraktı Bambino, acısıyla tatlısıyla. Mükemmel bir anne-baba asla olmadık, olamadık, olamazdık da. Geçmişte yaşadığımız bazı olaylar için çok üzüldüğüm, kendimi suçladığım oldu ama bir şekilde tüm yaşananları dönüştürmeyi ve kendimi affetmeyi başardım. Bambino bizim ailemizi seçtiğine göre elbette bizden de alacağı dersler ve halletmesi gereken durumlar olacak. Büyüyünce psikologlara birlikte gideriz belki :))))<br />
<br />
Her ne olursa olsun, bizim ona verebileceğimiz tek ve en önemli şey koşulsuz sevgi. Her ne olursa olsun onu sevmek. Yine bugün okuduğum bir yazıda şöyle diyordu: "<i><b>Sevginin bir adım ötesi sevdiğin kişiyi kendinden özgürleştirmektir.</b></i>" Bu yolda yürümeye devam..<br />
<br />
Yolun açık olsun yüreği güzel, aklı güzel, kendi güzel oğlum. Buraya geliş amacını her daim hatırla ve hep iyi hisset, her ne olursa olsun. Seni Seviyorum.Benden Bizdenhttp://www.blogger.com/profile/17215229424078209929noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-3012382060926390409.post-29450176693880729832016-09-06T11:54:00.001+03:002016-09-06T11:54:09.282+03:00Sonsuzluğu Deneyimlemek<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-vPfAaoHjl7Y/V86EAVv69xI/AAAAAAAAGIA/k61FSQsG_pIPIB2KqeT0pa3SdKTXxVZIgCLcB/s1600/soulmate-1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://1.bp.blogspot.com/-vPfAaoHjl7Y/V86EAVv69xI/AAAAAAAAGIA/k61FSQsG_pIPIB2KqeT0pa3SdKTXxVZIgCLcB/s400/soulmate-1.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
Bazı şeyleri yazmak, yazıya aktararak kayıt altına almak zor, öyle zor ki hem de.<br />
Kelimeler yavan gelir, yetersiz gelir, soğuk gelir, sınırlı gelir.<br />
En sıcak sözcükler bile yetmez hissiyatı betimlemeye.<br />
<br />
Deneyimlediğim şeyi paylaşmak istiyorum, kayıt etmek, yazılı hafızamda bulundurmak.<br />
<br />
Sonsuz bir özgürlüğe sahibiz aslında.<br />
Yaşadığımız bu dünya bir illüzyon, bir yanılsama.<br />
Maddi evrendeki herşey gelip geçici. <br />
Biz kesinlikle Einstein'in dediği gibi fiziki deneyim yaşayan ruhlarız.<br />
Ve ruh herşeyi ama herşeyi biliyor.<br />
Ruhlar birbirini tanıyor, hangi bedene girmiş olursa olsun.<br />
Fiziki olarak hangi yaşta, hangi ırkta, hangi cinsiyette görünür olursa olsun.<br />
<br />
Ve insan kesinlikle iç sesini dinlemeli.<br />
Zihninin şüpheciliğini ve analitik bakış açısını, eğer içinden bir ses yükseliyorsa, durdurabilmeli.<br />
Çünkü iç ses her zaman doğruyu ve gerçeği söyler.<br />
Fısıldayan ses, ruhumuzun sesidir.<br />
Ve ruh herşeyi bilir.<br />
<br />
Bir akşam sahilde güneşin batışını izlemek için oturmuştum.<br />
Hafiften grip olmaya başlamışım, elimde mendil.<br />
Dalgaları izliyorum.<br />
Akşama doğru hırçınlaşan ve sesi artan dalgaları.<br />
Ama hasta halime iyi gelmiyor bir türlü dalgaları izlemek.<br />
Yoruyor beni, hem görsel hem işitsel olarak.<br />
Dingin hissedemiyorum kendimi, bir huzursuzluk.<br />
O anda zihnimde bir cümle oluşuveriyor:<br />
"Ufuk çizgisine bak, orası sana dinginlik verir"<br />
Denileni yapıyorum, gökyüzü ile denizin birleştiği o çizgiye kaydırıyorum bakışlarımı.<br />
Ve müthiş bir dinginleşme hissediyorum.<br />
Huzur, sükunet.<br />
Gözlerimi hiç ayırmıyorum ufuk çizgisinden sonrasında.<br />
Uzaklarda herşey öyle dingin ki.<br />
Bu an bana ruhum tarafından gönderilen bir cevaptı.<br />
Buna eminim.<br />
Güneşin batışını izleyip ayrılırken teşekkürlerimi sundum ruhuma, yaradana, benliğime, büyük plana.<br />
Hem de defalarca.<br />
<br />
Yaşadığım anlardan sadece biriydi bu.<br />
Doğa ile başbaşa kalıp içime kulak verdiğimde neler olabileceğini gördüm, deneyimledim.<br />
Sınırsız özgürlük hissini tattım.<br />
İçimde yükselen enerjiyi ve güneş patlamaları gibi devamlı patlayan enerji bombalarını hissettim.<br />
Ruhumun dans edişini, çekime girişini, hatırlamasını, bilmesini, sınırsız olasılıkların varlığını deneyimledim.<br />
Şükrettim, bol bol şükrettim.<br />
<br />
Heyecanla ve beklentisiz bir şekilde beklemedeyim şimdi, akıştayım daha doğrusu.<br />
Bir şeylerin dönüm noktasında olduğumu, son dönemeçten sonra birşeylerin değişeceğini biliyorum.<br />
Neler olacak öngöremiyorum ama her ne olursa olsun "OL"makla ilgili olsun diliyorum.<br />
<br />
Meryem Ana'ya gittik bu tatilde bir gün.<br />
Tam da 15 Ağustos'a denk geldi gidişimiz, Meryem Bayramı varmış o gün.<br />
Vatikan Büyükelçisinden tutun, tüm baş psikoposlar falan tam kadro orada.<br />
Malesef ki katılım geçen yıllara göre çok düşük, malum memleket sebeplerinden.<br />
Dilek tutup dua ettik.<br />
İçimden hiç maddi dünyaya yönelik bir dilek geçmedi, hiç ama. İstesem de olmadı.<br />
Hep maneviyat diledim. Manevi yolda ilerlemeyi diledim.<br />
İyilik, güzellik, sağlık diledim.<br />
<br />
Heyecan ve merak... Elbette arzular, istekler var.. Deneyimlediğim bu enerji ve bilinç daim olsun, ve oluyor...Benden Bizdenhttp://www.blogger.com/profile/17215229424078209929noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-3012382060926390409.post-3553232172048818102016-09-05T18:00:00.000+03:002016-09-05T18:00:11.417+03:00Bambina 19 Aylık<div style="text-align: justify;">
Bambinonun 19 Aylık yazısı <a href="http://bendenvebizden.blogspot.com.tr/2012/05/bambino-19-aylk.html" target="_blank">burada</a>.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Okuyunca, Bambinanın da benzer bir gelişim aşamasında olduğunu görebiliyorum. İyi ki blog yazıyorum, iyi ki bu anları kayıt altına alıyorum!</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bambina kendi kişiliğini ortaya koymaya devam ediyor dostlar. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Oyuncu, eğlenmeyi bilen ve seven, neşeli, kendine yetebilen, abisine ve babasına aşık, süt nedeniyle ve başı sıkışınca anneci olan, erkeklerle birarada olmayı seven, kadınlara pas vermeyen (ablalar hariç) bir bebek-çocuk var karşımızda :) </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Yeşil fasülye, bakliyat, tavuk, patates, makarna seviyor kendisi.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Tatile gittiğimzde ilk 5 gün suya ayağını sokmayarak ve bana da sokturmayarak "Bu yıl denize giremeyeceğiz anlaşıldı" dedirten Bambina, 6. gün abisinin havuzdaki eğlenceli hallerini görünce dayanamayıp havuza gayet korkusuzca atlayarak hepimizi şarşırtmış ve sevindirmiştir :))</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Daha sonraki günlerde denize giriş seviyesi dizlerini geçmemiş olsa da beklentilerimizin üzerinde bir performans ile sahilde oyunlar oynama konusunda hepimizi sevindirmiştir Bambina :)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Abisinin erkek arkadaşlarına abisinden daha fazla ilgi göstermiş, hatta bir tanesi ile bütün akşam yemeği boyunca yan yana oturarak ve kendisine yemek yedirmesine izin vererek çocuğu onore etmiştir hanımefendi :)))</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Yanına kendisini sevmeye gelen kadınları gözlerini kapatıp yüzünü başka tarafa çevirmek suretiyle reddetmiş, aynı nedenle gelen erkekleri ise kollarını açıp kendisini almaları konusunda heveslendirmiştir :)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
İstemediği bir şey söylendiğinde ya da isteklerine red cevabı aldığında kendisini yerlere atmakta ya da ilk bulduğu şeyi sinirli bir şekilde ısırmaktadır. Bu anlarda can sağlığı açısından yanında bulunmamaya özen gösterilmektedir :PP</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Cimcimemiz sevdiği kıyafetleri giymeyi daimi olarak talep etmekte, saçına toka taktırma konusunda ruh haline göre değişkenlik gösteren cevaplar vermekte ancak devamlı annesinin takılarıyla oynama konusunda istikrar sergilemektedir.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Abisinin yaptıklarını taklit ederek hayatı keşfetme yönünde ilkeli bir karar alan Bambina, bu doğrultuda legolar ve arabalar ile oynamakta, abisinin kareli gömleklerini giymekte, onun suluğundan su içmekte ve abisi gibi yüksekten atlama ya da tırmanış etkinliklerinde bulunmaktadır. Oldukça cesur ve korkusuz olduğu gözlenen Bambina abisine kaydıraktan baş aşağı kayma konusunda örnek olmuştur.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Uykusu gelince moduna göre yatağa ya da pusete yatmakta, uyurken dinleyeceği şarkıyı ipad'den kendisi seçmekte, uyumadan önce tüm ailenin nerede olduğunu sormakta ve her 1,5 saatte bir uyanarak varlığını hatırlatmaktadır. Sabaha karşı bu süre her yarım saatte bir olarak revize edilmektedir.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Söylediği kelimeler sınırlı olsa da söylenen herşey anlamaktadır:</div>
<div style="text-align: justify;">
An-ne</div>
<div style="text-align: justify;">
Ba-ba ya da bab-baaa</div>
<div style="text-align: justify;">
E-Ay (Abisi)</div>
<div style="text-align: justify;">
De-de</div>
<div style="text-align: justify;">
An-nie (anneanne)</div>
<div style="text-align: justify;">
Ga-ga (kaka)</div>
<div style="text-align: justify;">
ga (Kargayı taklit ediyor)</div>
<div style="text-align: justify;">
ha-ha-ha (Aynı şarkıdaki nakarat kısmını tekrarlıyor)</div>
<div style="text-align: justify;">
Ba (Bitti) </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bugün itibariyle okula başlayan abisinin ardından evde tek başına kalacak olan Bambinanın neler yapacağı merak konusudur :)))</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
Benden Bizdenhttp://www.blogger.com/profile/17215229424078209929noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3012382060926390409.post-51512806311205007852016-09-05T09:51:00.000+03:002016-09-05T17:01:42.635+03:00Bambino 71 Aylık ve İlkokul 1. Sınıf :)Bambino artık ilkokul 1. sınıf öğrencisi :)<br />
Zaman geçiyor işte, öyle ya da böyle.<br />
<br />
Bambino geçen sene başladığı okulunda devam ediyor, aynı okul olduğu için ortama alışık.<br />
Bu nedenle okulun ilk günü anne-baba olarak onu okula götürüp ritüel oluşturmak istemedik.<br />
1. sınıfa anaokulundakinden daha fazla bir anlam yüklemek çocuğa ekstra stres oluşturmasın dedik.<br />
Ve servis şoförüne teslim edip tek başına gönderdik kendisini okula :))<br />
<br />
Bu sene yeni bir öğretmeni olacak, yeni arkadaşları olacak.<br />
Umarım sınıfını, öğretmenini ve okulunu çok sever ve çok eğlenir :)<br />
Okumayı, toplama, çıkarmayı, çarpmayı bildiği için 1. sınıfta sıkılacak mı bilmiyorum, olabilir, muhtemeldir ama eminim kendine göre çıkış yolları bulacaktır. Bir üst sınıfla takılması olasılığı yüksek :)<br />
<br />
Geçtiğimiz ay içinde ise Bambino deniz ile hasret giderdi, tatil çocuğu oldu :)<br />
Korkusuzca iskeleden atladı, kendi başına akşam eğlencesine katıldı ve çok çok eğlendi!<br />
Anneye olan bağlılığı devam ediyor olsa da kendi başına da birşeyler başarabildiğini gördü, kendine güveni geldi.<br />
Tüm gün açık havada olmak hoşuna gitti, dalgalar ve kum ile oynamayı çok eğlenceli buldu.<br />
Boyu uzadı ama kilo almadı :)<br />
Dış görünüşüne dikkat eder oldu, dışarı çıkarken yüzünü ve saçını kontrol etmeye başladı.<br />
<br />
Arada bir bize zıt gitmesi erken ergenliğe işaret ediyor olabilir ama "O kadar da olur canım" diyerek geçiyoruz :)<br />
Arkadaşlarından öğrendiği "ilginç" sözleri bizim üzerimizde deniyor, biz de sabrımızı ve sinirlerimizi deniyoruz sayesinde :P<br />
Bazen duymazdan geliyoruz, bazen açıklama yapıyoruz, bazen de köpürüyoruz!<br />
<br />
Kardeşinin üzerinde güç denemelerine başladı Bambino, oyun kıvamında başlayıp çığlık çığlığa biten sahneler yaşanıyor artık :)<br />
Merak, kıskançlık, ilgi çekmek, deneme yapmak biraraya gelince Bambina açısından pek hayırlı olmuyor durumlar. Gerçi bazen de hiç ummadığımız bir şekilde çok eğleniyorlar bu şekilde. Alan razı, veren razı olunca fazla karışmıyoruz :)<br />
<br />
Oğluşum, güzel ve eğlenceli bir okul hayatı geçirmeni diliyorum. Gitmen gereken yola her türlü şekilde gideceksin, buna eminim. Dilerim cesaret, şans ve iyi insanlar her daim seninle olur. <br />
Seni Seviyorum Kuşum :)<br />
<br />Benden Bizdenhttp://www.blogger.com/profile/17215229424078209929noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-3012382060926390409.post-29413675653332864712016-08-05T16:24:00.003+03:002016-08-05T16:25:06.837+03:00Bambina 18 Aylık - 1,5 Yaşında <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-NMfFJUOtcKA/V6STmrqggBI/AAAAAAAAGHA/lZYO-OQ-4WgCmBzWQOGiYBwVjc_QhT5WACLcB/s1600/18.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="425" src="https://1.bp.blogspot.com/-NMfFJUOtcKA/V6STmrqggBI/AAAAAAAAGHA/lZYO-OQ-4WgCmBzWQOGiYBwVjc_QhT5WACLcB/s640/18.JPG" width="640" /></a></div>
<br />
Bambinonun 18 aylık yazısı<a href="http://bendenvebizden.blogspot.com.tr/2012/04/bambino-18-aylk.html" target="_blank"> burada.</a><br />
<br />
Bambina 1,5 yaşına ulaştı. Hey gidi hey!<br />
<br />
Boy 80 cm.<br />
<br />
Kilo 13 kg civarı.<br />
<br />
Herşeyin minyatürü çok sevimli, bu insanlarda da geçerli :)<br />
<br />
Minik eller, minicik parmaklar, minik dudak, küçük burun.. Sevmeye doyulmuyor azizim :)<br />
<br />
Hayvanları çok seviyor Bambina. Sokaktaki kedileri elliyor, bıyıklarını, kuyruklarını çekiştiriyor (henüz ters hareket görmedi onlardan), sırtlarını okşuyor.<br />
<br />
Dün akşam parkta kirpi gördü, iki de bir yanına gidip sevgi sesleri çıkarttı :)<br />
<br />
Kitap sayfalarını büke büke çeviriyor (abi gıcık oluyor buna, kitapları kıvrılıyormuş!), her sayfayı çevirip son sayfaya gelince ısrarla devamını istiyor. Yüzüme bakıyor, ben de "O son sayfa, kitap bitti" diyorum. Kapatıp bırakıyor.<br />
<br />
Büyük anneanneden gelen kalın Türkçe ders kitabını sayfa sayfa açıp postacının olduğu yeri buluyor. Onun postacı olduğunu söyleyip "Bak postacı geliyor selam veriyor" şarkısını söylüyoruz. Bu sahneyi bıkmadan usanmadan 5-10 kere tekrar ediyoruz :)<br />
<br />
Kitapta hayvanlar var ise tüm hayvanların isimlerini teker teker söyleyip seslerini taklit ediyoruz, çok hoşuna gidiyor :)<br />
<br />
Bambinoda da öyle miydi hatırlamıyorum ama Bambina durup durup gelip bacaklarımıza sarılıyor, otururken boynumuza sarılıp kendince öpüyor bizi. Nasıl hoşumuza gidiyor bilemezsiniz :) Kız çocuğunun doğasında var galiba bu sıcaklık :)<br />
<br />
Konuşma konusunda çabası devam ediyor.<br />
<br />
Ayyyyn-nea (Anne) (Bunu yatarken defalarca farklı ses tonlarında söylüyor, ben de her defasında onun adını söylüyorum karşılığında, oyun gibi)<br />
<br />
Bab-ba (Baba) (Sokaktaki tüm erkekler)<br />
<br />
E-ay (Abisini çağırıyor)<br />
<br />
De-de (Dede)<br />
<br />
Ayn-ne (Anneanne)<br />
<br />
Ba (Bitti)<br />
<br />
Birşey yere düştüğünde ya da ses çıkarttığında kahkaha atıyor Bambina.<br />
<br />
Babasına çok güzel naz yapıyor, onun dokunmasını istemese bile aynı ortamda bulunmasını istiyor. Babası odadan çıkarsa arkasından mahalle sakini gibi avazı çıktığı kadar bağırıyor "Babbbbaaaa" (Nerdesin sen, gel buraya çabuk modunda!).<br />
<br />
Çekmeceleri açıp kendi kıyafetini kendi seçiyor. Üzerinde kız çocuğu kafası olan yeşil tişörtü favorisi.<br />
<br />
Son bir haftadır Bambinonun küçükken yaptığı gibi mutfak tezgahına çıkıp ya da sandalye ile yanaşıp su ile oynamak, bulaşık yıkamak, tezgahı silmek istiyor. Herşey bittiğinde doğruca üstünü değiştirmeye götürüyorum tabi ki :)))<br />
<br />
Abisi ne yaparsa, ne yerse, ne ile oynarsa o da aynısını yapmak istiyor. Abisi "Kardeşim sarılalım mı?" diye kollarını açıp yanında gelince keyfi yerindeyse kocaman sarılıyorlar (Anne-babanın mest olduğu, eriyip bittiği, şükrettiği anlardan biri), keyfi yerinde değilse "ı-ıııııh" diyerek itiyor abisini (Abi bazen üzülüp hüzünleniyor, bazen de anlayışla karşılıyor)<br />
<br />
Yemeğini kendisi yemeyi seviyor, biz yedirince farkına vardığı an sinirleniyor ve yemeyi reddediyor.<br />
<br />
Nedensiz yere şarkılar mırıladanarak evde dolaşıyor.<br />
<br />
Minik ayaklarıyla bir dans edişi var, görmeniz lazım. O dansı ben yapsam iki dakikada ter atarım kesin :) Çok yakışıyor dans etmek :)<br />
<br />
Kollarını açarak kendi çevresinde dönüyor keyfi gelince, sonra da kendini yere bırakıyor :)<br />
<br />
Horlayarak uyuma taklidi yapıyor minnoş :)<br />
<br />
Karpuz, şeftali, biraz üzüm yiyor. Kiraz, kayısı, erik ile pek arası yok.<br />
<br />
Azı düşleri gelmeye başladı, bayram haftası ateşinin sebeplerinden biri olduğunu tahmin ediyorum.<br />
<br />
Bayramdan sonraki hafta ilk defa ayrı kaldık Bambina ile. İş nedeniyle yurt dışına gidince Bambinaya kojo ve anneannesi baktı. Süt bırakmadım ama gelince kaldığımız yerden devam ettik, çok şükür bir sorun olmadı. <br />
<br />
Bambina, seni çok seviyoruz güzel tatlı oyuncu kız!<br />
<br />Benden Bizdenhttp://www.blogger.com/profile/17215229424078209929noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-3012382060926390409.post-64537752980673616202016-08-04T09:30:00.000+03:002016-08-04T09:30:15.360+03:00Bambino 70 Aylık<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-mQxA7-iPfHI/V6H7iN5dR7I/AAAAAAAAGGs/M94X_K6y0Ug1PL2whTJIt8VE_guM62IwQCLcB/s1600/70.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="296" src="https://1.bp.blogspot.com/-mQxA7-iPfHI/V6H7iN5dR7I/AAAAAAAAGGs/M94X_K6y0Ug1PL2whTJIt8VE_guM62IwQCLcB/s400/70.jpg" width="400" /></a></div>
Bambinonun son ayının bir kısmı hastalık ile geçti, diğer bir kısmı da toparlanmakla.<br />
<br />
Bayram tatilinde bile acillerde geçti günlerimiz, hatta doktor bulamadığımız için bir günde birkaç farklı hastaneye gitmek zorunda bile kaldık.<br />
<br />
Yaklaşık 3 hafta sürdü, yüksek ateş ve halsizliği. Boğaz enfeksiyonu ile devam etti. Bayramdan sonraki haftasonu iyileşmeye başladı çok şükür.<br />
<br />
Ancak o hafta da ben iş nedeniyle yurtdışına gitmek durumunda kaldım. İlk defa iki çocuktan da bir hafta ayrı kaldım.<br />
<br />
Döndüğümde ise gündem değişti, bırak çocukları, kendime bile hayrım olmadı bir süre.<br />
<br />
Bambinoyu eski gücüne döndürme çalışmalarımız devam ediyor sonuç olarak. Vitaminler, balık yağları, probiyotikler..<br />
<br />
Yalnız et yediremiyoruz Bambinoya. "Ben diğer canlıların öldürümelerini hiç istemem, onların etlerini yemek istemiyorum" diyor önüne et konulunca. Ve kesinlikle isteksiz olarak birkaç lokma alıp bırakıyor. Çok erken oluşan bir farkındalık. Üstelik kojo da ben de et yiyoruz, böyle konulara hiç girmeden..<br />
<br />
Et yemeyince de vücut kas yapamıyor. Kollar bacaklar çırpı gibi. Neyse, direnci yerinde olsun da..<br />
<br />
En sevdiği oyuncağı legoları. Elindeki lego varlığına bakmadan yeni legolarla ilgili hayaller kuruyor devamlı, onda olmayan nitelikli parçaları düşünüp bize duyuruyor bir şekilde :)) İşini çok iyi biliyor.<br />
<br />
"Anne, doğumgünüme ne kadar kaldı?"<br />
<br />
"Bayram ne zaman?"<br />
<br />
:)<br />
<br />
En sevdiği renk mavi ve sonra yeşil.<br />
<br />
En sevdiği yemekler yaprak sarması, makarna, kuru fasülye, barbunya, yeşil mercimek.<br />
<br />
En sevdiği çizgi film Octonauts.<br />
<br />
En sevdiği oyun lego oyunları.<br />
<br />
En sevdiği kitap/yayın Süper Penguen ve lego kataloğu.<br />
<br />
Resim yapmayı pek sevmiyor. Boyalarla pek arası yok.<br />
<br />
Matematik yapmaya devam ediyor. Kendince hesaplar yapıyor. Hoşuna gidiyor.<br />
<br />
Bir arkadaşımızın Bambino hakkındaki yorumu şu oldu geçtiğimiz ay içerisinde:<br />
<br />
- Fiziksel olarak 6 yaşında ama zihin ve davranış olarak 17 diyebilirim.<br />
<br />
Aynen öyle!<br />
<br />
Karşımızda yetikin bir genç adam var gibi hissediyoruz kojo ile. Öz disiplini, kendi kendine karar verişi, olayları yorumlayışı, çözüm arayışı kesinlikle büyük bir yetişkin gibi. Hatta yetişkinlerde böyle öz disiplin olmuyor genelde :)<br />
<br />
O nedenle Bambinonun akranlarıyla birarada olmasını önemsiyoruz. Çocukluğunu yaşayabilmesini, gülüp eğlenmesini, hata yapmasını, haylazlık yapmasını, zihnini devreden çıkarıp akışta kalabilmesini sağlamaya çalışıyoruz.<br />
<br />
O nedenle bu hafta hariç her hafta yaşıtlarıyla birarada olabileceği ortamlara gönderdik Bambinoyu. Bu hafta dinlensiz istedik, kendi de öyle istedi daha doğrusu. Anneanne ve kardeşi ile evde bu hafta.<br />
<br />
Umarım yaz bitmeden tatile de gidebilir, denizde de doyasıya vakit geçirebilir bu sene...Benden Bizdenhttp://www.blogger.com/profile/17215229424078209929noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-3012382060926390409.post-43218078894944953052016-07-29T14:43:00.000+03:002016-07-29T14:43:42.708+03:00İstemek ve Ol'durmak<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-aUWAroEUUeQ/V5tAhdnhTrI/AAAAAAAAGGQ/c2BaYbv_UKgVaOa9OOwJFsGnMbubRjPwwCLcB/s1600/evren.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="434" src="https://3.bp.blogspot.com/-aUWAroEUUeQ/V5tAhdnhTrI/AAAAAAAAGGQ/c2BaYbv_UKgVaOa9OOwJFsGnMbubRjPwwCLcB/s640/evren.jpg" width="640" /></a></div>
<h3 style="text-align: justify;">
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;"></span></span></h3>
<h3 style="text-align: justify;">
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;">Oldurma, en basit tabiriyle bir şeyi oluşturma, yaratmadır. Buradaki
yaratım yoktan var etme değil, olanı dönüştürmedir. Yani bir tür ruhsal
enerji çevrimidir. Ruhumuzdaki potansiyel yaratım enerjisini evrene
yansıtarak, evrende değişiklikler yaratmanın sanatıdır.</span></span></h3>
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;">
</span></span>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;"></span></span></div>
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;">
</span></span>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;"><span style="color: #303030;">Hepimiz bunu The Secret’tan artık
biliyoruz veya en azından duyuyoruz. Ama ben burada aslında arkadaki
dinamikleri ve püf noktaları vermek istiyorum. Çünkü bahsettiğimiz kitap
ve bununla beraber çıkan nice kitaplar, birçoğunu incelemesem de,
yeterli püf noktaları vermiyor. Birçoğu rant kazanmaya odaklı olduğu
için boş bilgilerle dolu. Halbuki yaratım sanatı, maji ismi altında en
eski ezoterik ve okült konulardan biridir. Eğer bu bilgeliği ve sanatı
öğreneceksek bunun için new age akımlarından çok, daha eski mistik
kültürlerin öğretilerine bakmalıyız. Eğer yeterli bir incelememiz yoksa
bu süreç bizim için tehlikeli bile olabilir.”İnan, olsun” kalıbı
doğrudur ama eksiktir. İnanıp Ol’durmanın da bir prensipleri, bir
mekaniği, ilmi boyutu hatta mühendislik işleyişi vardır. Ol’durmanın
gücü, Yaratıcı’nın yarattığı düzenin bir işleyişini kapsar. </span></span></span></div>
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;">
</span></span>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="color: red;"><span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;"><b>Yasalar</b></span></span></span></div>
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;">
</span><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;">
</span></span><br />
<div class="googlepublisherpluginad" style="clear: none; height: auto; text-align: justify; width: 100%;">
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;"><span style="color: #303030;">Bir
şeyleri yaratma yani ol’durmanın arkasında bazı yasalar vardır. Bu
yasaları harekete geçiren kilit yasa irade yasasıdır. İrade yasasının
tezahürü istemektir ve istemek ile konsantrasyon, bu yasaları aktif hale
getiren anahtarlardır. Kısaca şu yasalar ol’durmada işler: </span></span></span></div>
<div class="googlepublisherpluginad" style="clear: none; height: auto; text-align: justify; width: 100%;">
</div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;"><span style="color: #303030;"><b><i>İrade Yasası:</i></b> Her
şey irademiz dâhilinde gerçekleşir ve bizi insan kılan iradedir. İrade,
isteği yaratır istek de oldurmanın ana maddesidir. Bu yüzden evreni
harekete geçiren irademizdir. İrademiz ne kadar güçlüyse, evrensel
değişimleri yaratmak o kadar kolaydır. Bir şeyleri yaratırken
başkalarının iradelerine karışmamak oldukça önemlidir, yoksa irade
yasasına ters davranmış oluruz ki, bu evrensel düzeyde hoş bir etki
yaratmaz. </span></span></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;">
</span></span>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;"><span style="color: #303030;"><b><i>Çalışma ve teksir yasası:</i></b> İsteklerimizin
olması için yeterli bir enerji eşik değerini geçmeliyiz, bunun için de
istekleri oluşturma konusunda ısrarcı olmalıyız ve enerjiyi
yoğunlaştırmalıyız. </span></span></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;">
</span></span>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;"><span style="color: #303030;"><b><i>Külli çekim yasası:</i></b> İki şeyin birbirini çekmesi veya itmesi olayıdır, yaydığımız düşünceler benzer enerjileri çeker. Benzeşimle birlikte çalışır.</span></span></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;">
</span></span>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;"><span style="color: #303030;"><b><i>Benzeşim (Sempati) yasası:</i></b> Ruhsal Dünya da benzerler benzerleri yaratır.</span></span></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;">
</span></span>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;"><span style="color: #303030;"><b><i>Tedriç yasası</i><i>:</i></b> Her
şeyin bir aşamalı gelişimi vardır. Haliyle isteklerimiz de evrende
belli aşamalarda gerçekleşir, bu yüzden isteklerin gerçekleşmesi için
belli bir zaman diliminden bahsedebiliriz. </span></span></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;">
</span></span>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;"><span style="color: #303030;"><b><i>Tüme- varım (Bumerang) yasası:</i></b> Her enerji çıktığı kaynağa geri döner. Bu dönüş katlı (üç katı, yedi katı vs.) olarak olabilir. </span></span></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;">
</span></span>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;"><span style="color: #303030;"><b><i>Parça Bütüne aittir yasası:</i></b> Parçaya yapılan etki bütünü, bütüne yapılan etki parçayı etkiler. </span></span></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;">
</span></span>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;"><span style="color: #303030;">Buradaki yasaların işleyişi, alttaki
aşamaları da tetikler. Bu yüzden önce bu dinamikleri bilmek, püf
noktaların işleyişini çözmemize yardımcı olur. </span></span></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: small;"><a href="https://4.bp.blogspot.com/-uMRKb2AWRow/V5tBFzrzzII/AAAAAAAAGGY/gp-btW2ipaMijJcYFgH563YJBoQM2aoYgCLcB/s1600/kuantum_dusunce.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="470" src="https://4.bp.blogspot.com/-uMRKb2AWRow/V5tBFzrzzII/AAAAAAAAGGY/gp-btW2ipaMijJcYFgH563YJBoQM2aoYgCLcB/s640/kuantum_dusunce.jpeg" width="640" /></a></span></div>
<span style="font-size: small;"><span style="color: #303030;"></span></span><br />
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;">
</span></span>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;"><span style="color: #303030;"><b><span style="color: red;">İstek- Israrcı olma</span> </b></span></span></span></div>
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;">
</span></span>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;"><span style="color: #303030;">Bir dileğimizi ne kadar çok ister ve ne
kadar çok ona odaklanırsak, evrene yaydığımız enerji de bir o kadar
güçlü olacaktır. Bunu telefon sinyaline benzetebiliriz. Eğer telefondaki
sinyal düşükse, bir başka kişiyle kesik kesik konuşuruz ve kendimizi
zar zor ifade ederiz, buna nazaran sinyal yüksekse sesimiz daha net
çıkar. İşte bir şeyi çok istemek ve istekte ısrarcı olmak ilk koşuldur.
İstemenin şiddeti, evrene ulaşım sinyalini yükseltir. <b>Bu yüzden en hızlı gerçekleşen şeyler, o sırada en çok ihtiyacımız olanlardır.</b>
Bunu hepimiz deneyimleriz. Bir anlığına parasız kalırız, ihtiyacımız
vardır, öyle bir gönülden geçiririz ki, mucizevî bir şekilde elimize
para geçer. İhtiyacın fazla olması da, o şeyi derinden istememize neden
olur. Bu da daha kolay evrene isteği taşır. </span></span></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;">
</span></span>
<div style="text-align: justify;">
<span style="color: red;"><span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;"><b>Hazırlanış – Düzen </b></span></span></span></div>
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;">
</span></span>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;"><span style="color: #303030;">Tedriç ve çalışma-teksir yasasından
bahsettik. Anlık düşünceler ve yayılan anlık enerjiler, evrensel
dengeden dolayı hemen dağılır. (Buna mühendislikte entropi yasası denir,
her şey düzensizliğe doğru gider.) Bu yüzden bir şeyi sadece istemek, o
şeyin olması için yeterli değildir. Enerji belli bir süre sonra
dağılmaya meyillidir. Lakin her gün düzenli olarak isteğimize konsantre
olursak, enerji yoğunlaşacağı için dağılmadan aynı bir enerji topu gibi
evrene yollayabiliriz. Bunun için aynı saatte ve periyodik olarak yapmak
oldukça önemlidir. Kendimize bir gün veya süreç belirleyelim -mesela 7
gün gibi- ve aynı saatte düzenli olarak çalışmayı yapalım. </span></span></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;">
</span></span>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;"><span style="color: #303030;">İkinci olarak bir dileğin gerçekleşmesi
için ne kadar uzun bir ön hazırlık aşaması yaparsak, bir şeyleri
gerçekleştirmek o kadar kolaylaşır. Çünkü ön hazırlığa başladığımız anda
enerji zaten odaklanmaya başlar, odaklanmış enerjiye isteği yükleyerek
göndermek çok daha kolaydır. Ön hazırlıklara örnek vermek gerekirse, bir
mum veya tütsü yakabilir, bunun yanı sıra ortamı fiziksel olarak
arındırıp temizleyerek, toplayarak, ortamdaki ruhsal enerjiyi de
düzenleyebilir, çalışma öncesi banyo yapabiliriz. (abdest almak,
enerjiyle arınmak vs.) Bu ön hazırlıklar aynı zamanda çalışmanın ne
kadar önemli olduğu mesajını bilinçaltına gönderir ve bizi buna
inandırır. Özellikle dileğimizi gerçekleştirmek istediğimiz alanı
temizlemek, enerjiyi daha net aktarmamıza yardımcı olur. Çünkü dağınık
odalardaki enerjiler de dağınıktır, bu da enerjiyi yoğunlaştırmayı
zorlaştırır. Feng shui, bu noktada devreye girer. </span></span></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;">
</span></span>
<div style="text-align: justify;">
<span style="color: red;"><span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;"><b>İmajinasyon (imgeleme)</b></span></span></span></div>
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;">
</span></span>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;"><span style="color: #303030;">Kızılderili bilgeler, “Bir kişiyi ne
kadar net imajine ederseniz, o kişiye o kadar kolay şifalandırırsınız.”
derler. Aynı şekilde bir şeyi ne kadar net imajine edersek, o şeyi
gerçeğe dönüştürmemiz o kadar kolay ve güçlü olur. Bu çok kilit bir
noktadır. Haliyle, mesela gerçekleştirmek istediğimiz şeyi bir kâğıda
yazdıysak, kâğıdı avucumuzda tutarken, duygularını dahi hissederek
dileğin gerçekleştiğini güçlü bir şekilde imajine etmeliyiz. Sonra bu
imajinasyonun enerjisini kâğıda aktarmalıyız. Bundan sonra o dilek
kâğıdını yakmak, yüklediğimiz enerjiyi serbest bırakmamızı sağlar. </span></span></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;">
</span></span>
<div style="text-align: justify;">
<span style="color: red;"><span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;"><b>Enerjiyi yükseltmek </b></span></span></span></div>
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;">
</span></span>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;"><span style="color: #303030;">İsteğimizi oldurmak için konsantre
olurken bir taraftan da enerjimizi yükseltmemiz gerekir. Bunun
kullanılan en eski metodu mantra veya zikir kullanmaktır. Önce yavaşça
başlanılan mantrayı, git gide daha hızlı söylemeye başlarız. Hızlandıkça
enerji yükselir ve enerji tavan yapana yani en yüksek hıza çıkana kadar
mantrayı tekrar etmeye devam ederiz. Burada kullanılan mantranın illa
Sanskritçe veya Arapça olması gerekmemektedir. Mesela ev istiyorsak
“Evim Var”, para istiyorsak “Para bana geliyor” gibi kalıplar da
yeterlidir. Eski şamanlar bu enerji yükseltmeyi, dans ile yaparlardı.
Dans ederler ve dansı hızlandırırlar, sonra bağırarak, yükselttikleri
enerjiyi evrene serbest bırakırlardı. </span></span></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;">
</span></span>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;"><span style="color: #303030;">Bir diğer enerji yükseltme yöntemi
mantra kullanmadan imajinasyonla ışığı auramıza çekmektir. İlahi ışığı
taç çakradan alarak tüm auramıza yayar ve ilahi Olanla bağlantıda
olduğumuzu hissederiz. Böylece enerjimiz çalışma için yükselmiş olur.</span></span></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;">
</span></span>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;"><span style="color: #303030;">Başka bir yöntem de çember
oluşturmaktır. Bunun için çevremizde hayali çember yaratırız (mavi-beyaz
renkte). Daha sonra ellerimizi havaya kaldırır ve “Bu alemle ruhsal
alem arasındaki sınırı kaldırıyorum, çemberdeki tüm isteklerim evrende
gerçekleşir” diyerek yavaşça elleri indirirken bir sis perdesini
araladığımızı imgeleriz. Böylece yarattığımız sınırlı enerji alanında
evrenle bağlantı sağlayacak güçlü bir ilahi mabet yaratmış oluruz. Bu
yöntemi yapacaksak, çemberi hep aynı yerde açmanın faydası vardır. </span></span></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;">
</span></span>
<div style="text-align: justify;">
<span style="color: red;"><span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;"><b>Kelam </b></span></span></span></div>
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;">
</span></span>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;"><span style="color: #303030;">Yaratıcı “Ol” demiş ve Evren yaratılma
sürecine girmiştir. Özellikle “OL” dendiğinin vurgulanması yani bu emrin
ses enerjisi olarak verildiği ifadesi tesadüf değildir. Burada pek tabi
ki gizli bir bilgi vardır. Fizik öğretmenim Nuray Hoca, her zaman
“Sözler, evrene vurulan mühürlerdir” derdi bana. Gerçekten de bir şeyi
sesli olarak kelimelere dökmek yani süptil düşünceleri, daha fiziksel
enerji olan ses enerjisine dönüştürmek, bir şeyleri ol’durmayı
kolaylaştırmaktadır. O yüzden bir şeyleri dilerken bunları sesli
dilemek, enerjinin gerçekleşmesini kolaylaştıracaktır. Aynı şekilde
olumsuz şeylerin de sesli söylendiğinde daha çabuk başımıza geldiğini
fark etmişizdir. Bu yüzden ne söylediğimize çok dikkat etmeliyiz.</span></span></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;">
</span></span>
<div style="text-align: justify;">
<span style="color: red;"><span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;"><b>Enerjiyi Serbest bırakmak </b></span></span></span></div>
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;">
</span></span>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;"><span style="color: #303030;">En kritik nokta burasıdır. Birçok
insanın isteklerinin gerçekleşmemesinin tek sebebi enerjiyi serbest
bırakmayı atlamalarıdır. Israrcı olduktan, dileği dileyip, enerjiyi
yükselttikten sonra, bir anlığa isteğimize dair hiçbir şeyi umursamamak,
bir hiçlik duygu durumuna geçmek durumundayızdır. Böylece yaydığımız ve
odakladığımız enerjiyi serbest bırakırız. Eğer gerçekleşmesini
istediğimiz dileğe çok fazla odaklanırsak, enerji akışını tıkarız ve
dileğimiz evrene ulaşmaz. İsteğimize odaklanmalı ama buna bağlı ve
bağımlı olmamalıyız, böylece enerjinin ve dileğin akmasına izin
verebiliriz. Bu aynı su hortumunun üzerine basmak gibidir ve bu da suyun
akışını engeller. İstedikten, odakladıktan sonra tam bir güvenle
gerisini evrene bırakmalıyız ve daha fazla (ta ki ertesi gün çalışmayı
tekrarlayana kadar) o isteğe odaklanmamalıyız. </span></span></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;">
</span></span>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;"><span style="color: #303030;">Eğer mantra kullanıyorsak, bunu bir
bitiriş cümlesiyle yaparız. “Öyle Olsun!” “Dileğim Gerçekleşti” gibi bir
niyetle bağırarak son noktayı koyar ve enerjiyi bırakırız. Bu
üzerimizde ki yoğun enerjiyi atmak gibidir. Eğer kâğıda enerji
yüklediysek, enerjiyi serbest bırakmak için dilek kâğıdını yakmalıyız.</span></span></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;">
</span></span>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;"><span style="color: #303030;"><b><span style="color: red;">Saf niyet-şüphesizlik- Sessizlik</span> </b></span></span></span></div>
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;">
</span></span>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;"><span style="color: #303030;">Dileği dilerken ve diledikten sonra
olabildiğince saf bir niyete sahip olmalı ve şüphe gibi kötü titreşimli
enerjilerden uzak durmalıyız. Onun gerçekleşeceğine dair tam bir güvene
sahip olmalıyız. “Gerçekleşecek mi acaba?”, “Ne zaman gerçekleşir?”,
“Olursa hayırlı olmaz mı?” Gibi soru işaretleri ve gerçekleşeceğine dair
şüpheler, yaydığımız enerjiyi kesintiye uğratır ve evrene zıt bir
enerji gönderir. Bu şüpheler evren için,”Evet ben bunu istedim ama bir
tarafım istemiyor” demektir. Bu da gerçekleşmesini engeller ve
enerjilere set koyar. Bu yüzden hiçbir şüphe olmaksızın, saf niyetle
istemeliyiz. </span></span></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;">
</span></span>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;"><span style="color: #303030;">Eski gelenekler, bir diğer önemli
noktanın, dileğimiz gerçekleşene kadar sessiz kalmak olduğunu söylerler.
Dilediğiniz bir şeyi ve çalışmayı insanlara söylemek, enerjinin akışını
kirletir. Bu yüzden sessizlikle, dileğinizi kutsayın ve gerçekleşene
kadar bu konuyla ilgili enerjiyi kirletecek yorumlar yapmaktan sakının.
Başkalarına söylemeniz ve başkalarının konuyla ilgili yorumları da
enerjileri kirletecektir.<b> </b></span></span></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;">
</span></span>
<div style="text-align: justify;">
<span style="color: red;"><span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;"><b>Bütünün Hayrı </b></span></span></span></div>
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;">
</span></span>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;"><span style="color: #303030;">Her daim çalışmayı yaparken “bütünün
hayrına” demeyi unutmayın. Bir şeyleri ol’dururken bir denge süreci
vardır. Hayırlı olanı ol’dumak için “bütünün hayrına” diye niyetlenin ve
sonra evrene tam olarak güvenin sahip olun. Bütünün hayrına derken
içinizde şüphe veya korku olmasın, bunun yerine tam bir teslimiyet
duygusu sizi sarsın. Zaten bütünün hayrına diyerek, hayırlı olmayacak
enerjileri engellemiş oluruz. Öte taraftan dileğimiz gerçekleşmezse,
bunda bir hayır olduğunu bilmeli ve önümüze bakmalıyız. </span></span></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;">
</span></span>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;"><span style="color: #303030;">Eğer bu püf noktaları, isteklerinizi
gerçekleştirme konusunda takip ederseniz, dileklerinizin daha kolay
gerçekleştiğine şahit olabilirsiniz. Bunları her tür dilek çalışmanızda
(The Secret, Reiki, Dilek kâğıtları vs.) kullanabilirsiniz. İçinde
olduğumuz dönem zaten Spiritüel anlamda dileklerimizin daha hızlı
gerçekleştiği bir dönemdir. Haliyle bunlar bizim süreci daha iyi
kontrol etmemizi sağlar.</span></span></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: small;"><span style="font-family: "verdana" , sans-serif;"><span style="color: #303030;"><i><a href="https://indigodergisi.com/2012/04/oldurmanin-puf-noktalari-ve-sirlari-2/" target="_blank">Kaynak </a></i></span></span></span></div>
Benden Bizdenhttp://www.blogger.com/profile/17215229424078209929noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3012382060926390409.post-18041167768906196752016-07-05T09:50:00.000+03:002016-07-05T09:50:00.865+03:00Bambina 17 Aylık Bambinonun 17 Aylık yazısı <a href="http://bendenvebizden.blogspot.com.tr/2012/03/bambino-17-aylik.html" target="_blank">burada</a>.<br />
<br />
Bambinanın 17. ayı abisinin hastalıklarının gölgesinde kaldı diyebilirim.<br />
Karı-koca Bambino ile ilgilenmekten bitap düştüğümüz için Bambinanın hastalık kapmaması en büyük şükür sebebimiz oldu.<br />
<br />
Bambina kendi gelişimine kendi hızında devam etti.<br />
<br />
Hala <b>konuşmuyor, "Anne" ve "Baba" dışında</b>.<br />
<br />
Ancak herşeyi anlıyor, el işaretleri ve "aa" "ooo" gibi duygu içeren seslerle derdini anlatabiliyor.<br />
<br />
<b>Kendi kendine yemek yeme </b>konusunda oldukça ısrarlı çıktı ve ellerini çok çok iyi kullanmaya başladı, eskiye oranla çok çok temiz bir şekilde kaşık ve çatal kullanıp yemek yiyebiliyor.<br />
<br />
<b>Altını değiştirme konusunda çok zorlanıyoruz</b>, çok zor ikna oluyor, bazen saatlerce kirli gezebiliyor. Ama biliyorum ki bu durum onun için çok önemli, o nedenle hiç inatlaşmıyorum, nasılsa bir zaman geliyor ki, çok kolay ikna oluyor ve kuzu kuzu yatağa uzanıyor :)<br />
<br />
<b>Sabahları</b> uyanınca genelde abisi geliyor yanına, Bambina eğer tam olarak uyanamadıysa bağırıp onu istemediğini belli ediyor, öyle olursa Bambinoya kardeşine fazla yaklaşmamasını tembih ediyorum :) Yok eğer tam olarak uyandıysa abisini görmekten sonsuz mutluluk duyuyor minnoş, hemen başlıyorlar oynamaya :)<br />
<br />
"Hadi dışarı çıkalım" deyince hemen kapıya doğru gidip şapkasını ve ayakkabılarını gösteriyor :) Hatta yere oturup ayakkabılarını giymeye çalışıyor. <b>Dışarı çıkmayı ve gezmeyi çok seviyor.</b><br />
<br />
<b>Tüm kitaplarda çocukları </b>işaret etmeye bayılıyor. <b>Hayvanları</b> da gösterip adlarını söylememizi istiyor. Ama çocuklar öncelikli :) İşaret etmeyi başparmağı ile yapıyor ve de, çok şeker :))<br />
<br />
Tırmanmaya, kaymaya, sallanmaya bayılıyor. Evde minderlerden kaydıraklar yapıyoruz, çok uzun süre oynuyor o şekilde.<br />
<br />
<b>Yoğurt </b>yemeyi çok seviyor. Etle arası pek yok.<br />
<br />
<b>Kıyafetlerini kendi seçmeye başladı</b>, bizim seçtiklerimizi reddettiği çok oluyor :)<br />
<br />
Üç tekerlekli bisiklete binip gezmeyi seviyor.<br />
<br />
Dışarıda kedi görünce mutlu mutlu çığlıklar atıyor, yanına gidip sevmek istiyor, genelde kedilerle uzun süre bakışıyorlar karşılıklı :))<br />
<br />
Kendi kendine dışarıda geziyor, koşuyor, eğleniyor, başka çocukların yanında olmayı çok istiyor, tanıdık tanımadık fark etmez, çocuk olsun yeter :)<br />
<br />
"Deniz kum güneeeş, dalga su balık" deyince gülümsüyor, <a href="http://bendenvebizden.blogspot.com.tr/2015/09/bambina-7-aylk.html" target="_blank">hala unutmamış</a> :))<br />
<br />
Ben eve gelince ellerimi yıkamamı bekliyor, sonra da yatağı gösterip beni oraya götürüyor. Süt zamanııı :))<br />
<br />
Biz mutfaktayken gelip işaret ederek bizi götürüyor bazen salona ya da başka bir yere. İhtiyaçlarını çok güzel belli ediyor.<br />
<br />
Boy ve kilo olarak abisinden daha dolgun olduğunu söyleyebilirim.<br />
<br />
Alerjileri hala devam ediyor. Dikkat etmeye devam..<br />
<br />
<b>Çok çok keyifli Bambina ile yaşam. O bize neşeyi, rahatlığı, yaşama sevincini, geniş olabilmeyi, kendimize odaklanmayı hatırlatmaya geldi, inanıyorum :))</b>Benden Bizdenhttp://www.blogger.com/profile/17215229424078209929noreply@blogger.com0