Londra'ya cok uzak olmayan bu bahcelerin tarihi 18. yy a kadar uzaniyor. 18. yy da tum Avrupa'nin en unlu bahcesi burasiymis. Zamininda donemin en unlu peyzaj mimarisi ustalari tarafindan tasarlanmis.
Golun etrafi piknik alanlari, cesit cesit bitkilerle bezeli yuruyus yollari, bir amfitiyatro ve tepesindeki manzara terasi ile cevrili.
Goldeki ordekler ve kazlar en cok cocuklarin ilgisini cekiyor, dogal olarak :)
Gunesli bir gunde piknik icin tercih edilebilecek ideal yerlerden birisi Claremont. Biz golun kiyisinda konuslanip once midelerimizi senlendirdik, sonra da golun cevresinde tur atip manzara terasindaki manzara ile kendimizden gectik :)
Bu ulkenin bu guzellikleri, daha dogrusu tarihi ve dogal guzelliklerine bu kadar duskun olup bunlari yasatma azimleri bizi gercekten hayran birakiyor. Ister istemez TR ile kiyasliyoruz hemen: Tamam, bizim ulkemizde de dogal ve tarihi guzelligin alasi var ama ne kadari gerektigi gibi korunuyor, bakiliyor ve yasatiliyor? Birkac yil once gittigimiz Ege turunda ziyaret ettigimiz Pirene Antik Sehri aklima geliyor mesela. O kadar zengin bir tarihi olan o yere nerdeyse hicbir yatirim yapilmamis, yuruyus yollari neredeyse yok, tabelalar oyle tek tuk ki, gezerken nereyi gezdiginizin farkinda olamiyorsunuz. Isin ilginci orayi ziyarete gelen turistler yanlarinda getirdikleri kitaplari acip orayi ogrenmek icin oturup saatlerce okuyorlar. Cok utandigimi hatirliyorum. Ustelik de giris parali! Bunun gibi onlarca yer gorduk o gezimiz sirasinda.. Cok uzucu.. Ama Ingilizler cok icten bir sekilde boyle yerleri koruyorlar, ustelik cogu yerde gonulluler calisiyor, para almadan. Anlayis farkli, sonuc; medeniyet farki...
Ogleden sonra Claremont'tan ayrilip Londra merkezine dogru yola ciktik. Gun batimini Richmond taraflarinda karsiladik, bir yandan da nehir kenarinda birseyler atistirdik :) Sessiz, sakin, huzurlu ve mutlu anlarla dolu bir gunu orada noktaladik.
Ne Kadar güzel geziyorsunuz, okurken çok keyif alıyorum. Bebiş gelmeden bol bol gez. Biz de okuyalım
YanıtlaSilEko Anne, cok tesekkurler! Dediginiz gibi yapmaya calisiyorum, zaten donunce, bebis de gelince gezme gunlerimiz sona ereceginden bu blog bebis bloguna doner herhalde :)
YanıtlaSilSevgiler!
Biraz "bebek buldumcuğu anne blogu" olabilir, mümkün:) Öte yandan kısa zamanda bebeği de kendinize uydurup gezebilirsiniz de:) Bizim oğlan da babasında ziyade bana benzemiş,sokak kedisi, göbeğini de sokağa atmadık oysa ki:)
YanıtlaSilOzge, o potansiyeli goruyorum, olabilir :) TR'de bu kadar gezemeyiz gibi geliyor ama belli olmaz :P
YanıtlaSilDenizhan sosyal bir bebek bence, masallah :) Opuyorum ikinizi de!
Merhaba,şimdi tek tek gezdim bloğunuzu.Çok güzel, özellikle ülkemizle ilgili yazdıklarınıza çok katılıyorum.Ben evimin önündeki parkı bile üzülerek seyrediyorum.Gelenler nasıl kirletip bozsak diye uğraşıyorlar sanki.3 tarafımız deniz ama yakında hiçbir yerden denize giremeyeceğiz galiba.Tarihi yerler öyle.Neyse sonra yine uğrarım.Tanıştığıma memnun oldum.Bende bloğuma bekliyorum.Sevgiler...
YanıtlaSilÖncelikle yazdıklarında çok haklısın,ne kadar çok yer görüyorsak çoğu kaderine terkedilmiş.. özelleşmişse bir yer yırtmış demektir bu memlekette:( malesef öyle..
YanıtlaSilumarım bu düzen bir gün değişirde, tarihi yerlerimiz gerekli değeri bulur.
yemyeşil her yer ne kadar güzelmiş,afiyet olsun bu arada;)
Beyza, hosgeldin, tesekkurler paylasimin icin!
YanıtlaSilPelin, insallah diyorum dileklerine..