23 Şubat 2017

Bir Asırlık Ömür Bitti - Ayşe Kadın Gitti

Dün gece anneannemi kaybettik.
22 şubat 2017.
3 haftadır yoğun bakımdaydı.
Son bir senedir de çamaşır asarken kalçasını kırdığı için yataktaydı genel olarak. Hareketleri çok kısıtlanmıştı.
Ama bilinci cam gibiydi, her daim.
8'i öz, 2'si üvey, 10 çocuğu vardı. 4 kız, 6 oğlan.
Ve onlardan bir sürü torun.
Hatta torununun çocuklarını gördü.

Herkes gibi onun da inişli-çıkışlı, sevinçli-hüzünlü, macera dolu bir yaşamı oldu.
Ailesi tarafından, özellikle babası tarafından çok sevilirmiş, el üstünde tutulurmuş anneannem.
Dedem eve ikinci karısını getirince anneannemden çok anneannemin babası üzülmüş bu duruma ve 6 ay içinde üzüntüden vefat etmiş.
Kuması ile aynı evde yıllarca yaşamış anneannem.
Tüm evlatlarına kol kanat germiş, evden de misafir hiç eksik olmamış.
Çok uzaktaki akrabaları bile uzun yıllar misafir etmiş, çocuklarını büyütmüş.

1991 yılında hacı oldu anneannem.
Onu çok mutlu gördüğümü hatırlıyorum.
Gerçi o hep öyle güleryüzlüydü, içindekini dışına çok vurmazdı.
Ama hacca giderkenki coşkusu ve neşesi bir başkaydı.

"Nur yüzlü" derdik anneanneme.
Gerçekten de yüzü nurlu gibiydi, ışıl ışıldı.
Tertemizdi, canım benim.

Annem bel fıtığı nedeniyle birkaç hafta hastanede yatmak zorunda kalınca, ben 9 yaşında ve kardeşim 5 yaşındayken, anneanneme götürdü babam bizi.
Anneannem baktı bana.
Oradaki okula gittim.
Sonra bir gün zona çıkarttım.
Anneannem ne yapacağını şaşırmıştı.
Sıcak taşlar mı koymadı karnıma, merhemlerle sırtımı mı ovmadı.
Canım benim.

Yazın konu komşu hep birlikte reçeller, bazmalalar, erişteler yaparlardı, o çocukken bana kocaman gelen bahçede.
Tandırlıkta pişer, bize de düşerdi.
Biz de oturur, hamur açardık.
Bizimkini de pişirirlerdi.
Galiba en güzel çocukluk anılarım anneanne evine ve o bahçeye ait.
Hey gidi hey..

Dedemin ikinci karısı 1987 yılında vefat etti, yanlış hatırlamıyorsam.
Dedem 1999'da akciğer kanseri nedeniyle vefat etti.
Dedemin hiç evlenmemiş ve sağır kızkardeşi Şöhret Halam 2014'te gitti. Burada yazmıştım.
Anneannem ilçedeki belki de en yaşlı kişiydi.
Herkesi gönderdi, şimdi gitme vakti ona geldi.
Evinde olmak istedi, küçük teyzemin evinde kışları kalıyordu, mecburiyetten.
Bahar geldi mi kendi evine gidiyordu ve orada çok mutluydu.
Nohut oda bakla sofa bir evdi ama zamanın belki de en geniş evlerinden biriydi.
Dile kolay, 4 odada her gün en az 15 kişi yatıyordu.
Gönül isterdi ki son nefesini evinde verebilmiş olsun.
Ama yapacak birşey yok, koşullar böyleymiş.

Beni çok severdi anneannem.
"Baani" diye kendine has bir üslupla çağırırdi beni.
Bana el vermiş olduğunu düşünüyorum ve hissediyorum.
Şamanik bir yanı vardı, ki bence onun nesilinde herkeste vardı o bağ.
Okuma yazması yoktu ama bir sürü dua bilirdi.
Ne hikayeler vardı onda!

Şimdi son görevimizi yapmaya gidiyoruz anneannem için.
Işıklar, nurlar içinde ol anneannem.
Benim anneannem olduğun için ve senin torunun olduğum için çok ama çok teşekkürler.
Minnettarım sana.
Seni çok ama çok seviyorum anneannem.
Rahat ol, huzur içinde ol.
Zaman, mekan ve beden kısıtından kurtuldun.
Yolun açık olsun...

SS


DEVAMINI OKU

5 Şubat 2017

Bambina 24 Aylık - 2 Yaşında :)


Bambina 2 yaşına girdi efenim :)

İyi yanı, büyüyor oluşu.
Herşeyi kendi yapmak istemesi pek güzel; kendi kendine giyinmesi, yemek yemesi, banyo yapması.

Kötü yanı, 2 yaş sendromunun başlaması.
İstediği şey anında olmalı, çok sabırsız.
İnatlaşma diz boyu.
İstediğini elde edemez ise nasıl kızıyor, kendini kasıyor, kızarıp morarıyor yüzü.
İçinden bir ejderha çıkıyor sanki.

Ah bir de uyku olayı var ki, tüketiyor beni son zamanlarda.
Gece boyu sallanarak uyumak istiyor.
Pusette ya da yatağında uyuyor ve uyandığı an ağlamaya başlıyor, sallanınca yavaş yavaş dalıyor tekrar.
Bir de geceyarısı civarı acıkmış olarak uyanıyor, mutfağa gidip yemek hazırlatıyor kendine.
Yemeği yedikten sonra tekrar uyumaya gidiyor.
Sabah erken saatte yine acıktığı için uyanıyor. Bizim de uyanma vaktimize yakın bir vakit olduğu için birlikte yemeğe gidiyoruz ve kahvaltı yapıyoruz.

Ama sallanarak uyuma kısmı beni çok yormaya başladı.
Bu hafta kendimden hiçbir konuda verim alamadım desem yeridir.
İşyerinde konsantrasyonum çok düştü, keza evde de öyle.
Düşünsenize, gece boyu rastgele vakitlerde sizi biri uyandırıyor ve sizden bir eylem yapmanızı istiyor. Belki 40 dk arayla, belki 25 dk arayla, belki de 1,5 saat arayla kalkıp o eylemi yapıyorsunuz ve bir sonraki uyanışa kadar tekrar yatağa dönüyorsunuz. Ne kadar uyuyacağınız meçhul. Tamamen rastgele uynadırılış vakitleriniz. Ve tabi ki sizin uyku döngünüz ile paralel değil.
Kaç gün dayanır ki insan bu duruma?

Birşeyleri tez elden değiştirmek gerekiyor gibi.
Görünen o.
Ya puset ve sallanan yatağı ortadan kaldırıp sabit bir yatakta uyuma düzeni getireceğiz ya da otomatik sallanan yataklardan alıp sabaha kadar kızı sallatacağız. 2 yaşında bir çocuk için otomatik sallanan yatak çok fazla yok gibi sanki. Bilen varsa beri gelsin.

Onun dışında Bambina 2 yaş sendromu ile birlikte yabani tarafını sergilemeye başladı. Herkese mavi boncuk dağıtan, her girdiği ortamda sosyalleşmesini bilen ve bundan keyif alan kız gitti; onun yerine yabancı gördüğü herkese surat asan, kendisine dokunmaya kalkan herkese bağırığ çağıran, ağlak, anneci, kucakçı bir kız geldi.
Tabi bu da başta bel ağrısı olmak üzere bana geri döndü çeşitli yollarla :(

Abisi ile araları genelde çok iyi, birlikte oyunlar oynuyorlar, yemek yiyorlar. Arkadaş kıvamına geliyorlar büyük bir hızla. Abisi ona "Kızım" diye sesleniyor :) Bambina da ona adıyla hitap ediyor :) Pek tatlılar, onları izlemek kojoyla bana büyük keyif veriyor.

Zaman öyle ya da böyle geçiyor, 2 yıl önce bugün aramıza katılan minicik bebeğimiz kocaman bir bebek oldu, çocukluğa geçiş yolunda hızla ilerliyor.

İyi ki doğdun güzel kızım; kıvırcık saçlı, beyaz tenli kumral kızım. Sen her ne kadar kış bebeği olsan da ruhunda ilkbahar enerjisi taşıyorsun. Rengarenksin, canlısın, cıvıl cıvılsın. Sanatla ilgileneceğini düşünüyorum gidişata bakınca. Bahtın, şansın, yolun açık olsun Bambina! Biz istediğin her an yanındayız, arkandayız, seninleyiz güzel kız! Mutlu yıllar :)
DEVAMINI OKU

SOSYAL AĞLAR


İZLEYENLER

Blog Arşivi

HER GÜN MUTLAKA

NE ARADINIZ, YARDIMCI OLALIM?

Kişisel Blog

Copyright © Benden ve Bizden | Powered by Blogger
Design by Lizard Themes | Blogger Theme by Lasantha - PremiumBloggerTemplates.com