30 Nisan 2012

Hırvatistan'ın Başkenti Zagreb




Hırvatistan yeşil, yeşil, yemyeşil bir ülke. Dağlar, tepeler, yollar hep yeşil. O nedenle bu ülkeyi gezmek için en güzel yol araba kiralamak.



Başkent Zagreb'in nüfusu 1.2 milyon. Sokaklar sakin, insanlar sakin, doğa sakin. Trafikte korna sesi duymak oldukça zor. İnsanlar rahat ve anlayışlı. Mutlular gördüğüm kadarıyla.


Zagreb, Gornji grad (Upper Town-Yukarı Şehir) ve Donji grad (Lower town-Aşağı Şehir) olmak üzere iki bölüme ayrılmış. Turistik bölüm Gornji Grad. Merkezi ise Jelacic Meydanı. Meydanda at üzerinde asker Josip Jelačić'in heykeli bulunuyor. Meydanda biz kaldığımız sürece Slovenya tanıtım günleri vardı. Slovenya yemekleri tadıp Slovenya müziği dinledik doya doya. Bana Slovenya t-shirt'ü verdiler :) Bambino'ya da uçan balon. Bambino koluna bağlatmak istemediği için dakikası içinde havaya gitti ne yazık ki. 







Şehrin katedrali ve pazarı ise meydanın hemen üstündeki sokakta. Bu bölümdeki sokaklar genelde trafiğe kapalı. Sağlı sollu kafeler ve restoranlarla dolu. Sokaklarda kaybolup genelde Bambinonun arkasından gittik. O nereye dönerse biz de oraya :) Trafiğe kapalı olduğu için özgürce dolaşmasına izin verdiğimiz Bambino bu haline öyle bir alıştı ki! Sokak çocuğu oldu resmen. Eve sokmakta oldukça zorlandık her defasında. 









Çatısı mozaik armalarla kaplı bu kilise St Mark Kilisesi. Gerçekten çok etkileyiciydi.














Katedralin önünde Meryem Ana ve Aziz heykelleri var.








Son gün tekrar Zagreb'e döndük ve bu defa Orta ve Doğu Avrupa'nın en eski parkı olan Maksimir Park'a gittik. Parkın içindeki Hayvanat Bahçesi Bambino'nun ilk hayvanat bahçesi deneyimi oldu. Ben ve kojo bu yerleri pek sevmiyoruz, ne olursa olsun buraların hayvanlara zulüm olduğunu düşünüyoruz. Kafesin ardındaki çitalar, aslanlar, filler doğal yaşamlarından uzaklaşmış durumdalar ve onları o halde görmek bizi üzüyor. Ancak Zagreb'deki hayvanat bahçesinin koşullarının pek çok ülkeye göre daha iyi olduğunu okuduğumuz için "İlla gidecekse burada gitsin bari" diye düşünerek Bambino ile hayvanat bahçesine girdik. Bambino en çok ayı, köstebek ve suda yüzen iki kunduzu seyretti. Geri kalan zamanda ise anneleriyle gezen iki ablanın peşinden koştu durdu.

Not: Bambino ile gezince fotoğraflar ancak anı olsun diye çekilebildi. Sanatsal çalışmalar, doğru ışık ve açıyı yakalamak gibi bir kaygımız olmadı. Kendimizin olduğu fotoların neredeyse hepsi doğal halimizde çekildi :)

8 yorum:

  1. Demek rehber Bambinoydu:)))

    YanıtlaSil
  2. Ne sakin sokaklar, ne harika bir park. Yeşilin her tonu var.
    Ben gitmeden mest oldum:)

    YanıtlaSil
  3. ben zaten en çok doğal çekilen fotoğrafı severim. eminim hepsi çok güzeldir..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şöyle bir bakıyorum da, buraya koymak için bile ancak bu kadar foto çıkıyor, bırak bastırıp saklamayı :) Neyse, anı oldu işte. Ve anladım ki bundan sonra da uzuuun bir süre bu şekilde olacak fotoğraflar :)

      Sil
  4. ne kadar guzel bir sehirmis. itiraf ediyorum bu kadarini tahmin etmezdim. ama zaten hep oyle olmaz mi beklemedigin daha guzel cikar :) Fotograflar bu halleriyle cok guzel ellerinize saglik :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gülçin, evet ben de beklemiyordum bu kadarını. Daha soğuk bir yer bulurum diye düşünmüştüm ama bu şekilde yanılmak çok güzel oluyor :) Fotoğrafları beğenmene sevindim, en düzgünlerini seçmeye çalıştım.

      Sil

SOSYAL AĞLAR


İZLEYENLER

Blog Arşivi

HER GÜN MUTLAKA

NE ARADINIZ, YARDIMCI OLALIM?

Kişisel Blog

Copyright © Benden ve Bizden | Powered by Blogger
Design by Lizard Themes | Blogger Theme by Lasantha - PremiumBloggerTemplates.com