15 Ekim 2010

Dogum Hikayemiz

Tarih 3 Ekim 2010 Pazar... Kojo ile onumuzdeki birkac yil yapamayacagimiz birseyi son kez yapiyoruz: uykumuzu alana kadar uyuyoruz :)) Hava gunesli, ruzgar da var ama gunes isitiyor hala insani. Kalkiyoruz, yine son kez oldugunu bilmeden basbasa kahvaltiya gitmeye karar veriyoruz. UK'e gitmeden once sik sik ugradigimiz Bayhan Ablanin yerine, Incek'e gidiyoruz. Beyhan Abla ortami guncellemis, yeni mekanlar yaratmis, bahceyi guzellestirmis... Kojoyla bir guzel koy kahvaltisi yapiyoruz :) Kahvalti sonrasi biraz dolasip annemlere ugruyoruz. Sohbet, muhabbet derken aksama dogru eve geliyoruz.

Ben gayet normal hissediyorum kendimi. Hani doguma dogru bir enerji gelirmis, hatta kadinlar kendilerini ev isine falan verirlermis :) Ben oyle hissetmiyorum, hesapta daha var ya doguma :) Aksam sakin bir sekilde TV nin karsisinda takilirken bambinonun hareketleri siklasiyor. Normalde de hareketli oldugu icin fazla ustunde durmuyorum ama gece 11-12 gibi hareketler dort bir yandan gelmeye basliyor. Kojoya "Bunlar dogum habercisi olabilir" diyorum. Kojonun eli bile sakinlestiremiyor oglani. Nerden bilelim sonun baslangicinda oldugumuzu :)

Gece 1'e dogru yatiyoruz. Hareketler biraz azalir gibi oluyor. Saat 3 gibi tuvalete gitmek icin kalkiyorum, her zamanki gibi. Agri-sizi-hareket yok, super! Isim bitince tekrar yatiyorum yataga. Aradan birkac dakika gecmeden bir anda birseyler akiveriyor, sanki altima yapiyorum! Hemen firlayip banyoya kosuyorum, bir iki dakika icinde tum su kesesi bosaliyor. Renksiz, kokusuz bir sivi; arada cok acik pembemsi lekeler. Iste o zaman kesin teshisi koyuyorum: Bebek geliyooooor! Hemen kojoya haber veriyorum. Bir anda kalkip giyinmeye basliyor kojo :) Iste hep merak ettigimiz, "Nasil olacak acaba?" dedigimiz anlar basliyor!

Doktorumuza hemen haber vermek istemiyorum. Olabildigince sancilari evde karsilayip sancilar siklastigi an hastaneye gitmek niyetindeyim. Sancilar arasindaki sureyi kontrol etmiyoruz ama basta yaklasik 4-5 dakika arayla geliyorlar. Sanci aninda kisa nefes alip derin nefes verme teknigini uyguluyorum. Ellerimi duvara yaslayip yana dogru yaylanma hareketi iyi geliyor, onu yapiyorum. Bazen de yere diz cokup one dogru esnemek iyi geliyor, onu da yapiyorum. Sanci aralarinda ise hastaneye goturulucekleri tekrar kontrol edip eksik seyleri kojoya iletiyorum, o da dort donuyor evde sagolsun. Bu arada doktoru ariyor kojo ve bilgi veriyor. Doktor benimle konusmak istiyor. Nasil oldugumu, nasil hissettigimi soruyor Husniye Hanim. Sonra da biraz daha evde kalabilecegimi, bir saat kadar yatip dinlenmemi, sancilar siklastiginda tekrar kendisini aramamizi istiyor. O da gayet rahat yani :)

Gidip yatiyorum doktorun dedigine uyarak ama yatmamla kalkmam bir oluyor. Yatmak hic iyi gelmiyor cunku. Sancilari daha cok hissediyorum yatinca, o nedenle hemen kalkip evde volt atmaya devam ediyorum. Cok kisa sure icinde  (yarim saat-40 dakika) sancilarin sikligi artiyor, yaklasik 2 dakikada bir gelmeye basliyor. Doktoru tekrar ariyoruz ve hastaneye gitmek uzere yola cikacagimizi haber veriyoruz. Sancilar oyle siklasiyor ki arabaya binene kadar kac kere durup bir duvara yaslanip nefes alip verme ihtiyaci duyuyorum. Bir de bu noktada sanci geldikce dizlerimi birbirinden ayirarak yere comelme hareketi iyi geliyor, kendimi dogal olarak bunu yaparken buluyorum sanci aninda. Kurbaga gibi bacaklarimi acip asagiya dogru esnedikce rahim agzinin acildigini hissediyorum. Bu esnada acilan bir gulu hayal ediyorum, kendimi onun gibi aciliyorum diyerek telkin ediyorum.

Araba ile hastane arasi 10 dakika ve Allahtan yol duzgun. Yalniz anayola cikana kadarki sokak aralari kismi oldukca acili geciyor. Her bir sarsinti icimde 10 kat fazla hissediliyor. Bu arada sancilar geldikce bacaklarimi olabildigince aciyorum. Bu arada arabaya binince kojo emniyet kemerimi baglamami bekliyor birkac saniye ama ben "kusura bakma takamayacagim onu" diyerek reddediyorum :) Yol boyu gozlerim kapali icime odaklaniyorum. Kojo daha sonra soyledigine gore 120 km hizla gitmis dortluleri yakarak! Trafik cezasini bekliyoruz bugunlerde :PP

Hastaneye ulastigimizda saat 4-4:30 arasi, sabah :) Otoparktan asansorle yukari cikana kadar yine her 2 dakikada bir sanci karsiliyorum durarak. Duvarlara yaslanarak ilerliyoruz :) Asansor cikisinda bir guvenlik gorevlisi tekerlekli sandalye isteyip istemedigimizi soruyor. "Hayir" diyoruz ve devam ediyoruz. 2. katta hemen hemsireler odamizi gosteriyorlar bize. Hastanenin iyi yani bebegi ayni odada dogurabilecek olmam, yani dogumhaneye gidilmiyor dogum aninda. Bir de mobil NST olayi cok faydali.

Neyse, odaya yerlesip verilen onlugu giyip (coraplarimi cikarmiyorum :P) kaldigimiz yerden devam ediyorum sanci karsilamaya. Zaman gectikce comelme istegim son haddine ulasiyor, balerin gibi aciyorum bacaklarimi :)) Bol yastik istiyoruz dizlerimin altina koymak icin. Hemsireler beni yataga yatirmak ve NST'ye baglamak icin birkac girisimde bulunuyorlar ama yataga yatmayi reddediyorum her seferinde. NST'yi taktirip koltugun onune tekrar diz cokuyorum. Arada kojodan su, muzik, kisik isik isteyip ortami kisisellestiriyorum. Ancak muzik olaya odaklanmami saglamadigi icin sessizligi tercih ediyorum bir sure sonra.

Ne kadar zaman geciyor bilmiyorum ama bir sure sonra Husniye Hanim tekrar ariyor ve nasil oldugumu soruyor. Ben "Artik gelin lutfen" dedigimi hatirliyorum :) Bu arada giderek gucsuzlestigimi fark ediyorum, zira sanci geldiginde odaklansam bile sanciyi bertaraf etmeye yetecek gucumun kalmadigini fark ediyorum. Uzun zamandir birseyler yememis olmam gucumu tuketmis anlasilan... Sancilarin arasi artik cok siklasiyor. Nefes alip vermeye devam ediyorum ancak yeterince basarili olamiyorum gibi geliyor artik. O an doktorumu istiyorum ve gucsuz hissettigimi soyluyorum. Kojo bana destek veriyor, yapabilecegimi soyluyor. Ama ben gucumun tukendigini hissederek epidural istedigimi soyluyorum. Cunku artik ayaga kalkacak ya da pozisyon degistirecek halim bile kalmamis oluyor.

Yine bir zaman sonra Husniye Hanim ve anestezi uzmani Funda Hanim geliyorlar. Cok seviniyorum onlari gordugume :) Epidural icin yataga gecmemi istiyorlar. Doktor ne kadar acildigima bakacak ve epidural icin uygun olup olmadigini soyleyecek. Yataga yatip yan donuyorum. Bacaklarimin arasina yastik aliyorum. Meger epidural aciklik 4 cm yi gectiginde yapilabiliyormus. Ben 8 cm acilmisim :) Super! Azicik dayansam epiduralsiz de dgurabilirmisim! Doktor beni tebrik ediyor ve epidural icin Funda Hanim devreye giriyor.

Epiduralle birlikte bir rahatlama hissi yerlesiyor bunyeye :) Epiduralde sancilar hic hissedilmiyor diye birsey yokmus. Ikinma hissinin gelmesi icin %20 oraninda sanci hissedilirmis. Bunu ogrenmek de beni rahatlatiyor. Bir sure bebegin ve vucudumun kendi gorevlerini yapmasini bekliyoruz. Bebek yavas yavas asagiya dogru iniyor. Taclanma denen kalca kemigine geldigi an basinc hissi geliyor ve itme sureci basliyor.

Yataktayim ama yan yatiyorum. Duz yatip bacaklarini acmaktansa bu pozisyonda daha rahat ediyorum. Ayrica bu pozisyonda epizyotomi daha az gerekiyormus. Bu arada gerekli enerjiyi alabilmem icin seker veriyorlar bana serumla. Cok hizli giden surec, itme sirasinda dogru ani kollamak ve enerjimi toplayabilmem icin ister istemez yavasliyor. Bir ara sol tarafimdaki duvarda saate bakiyorum: 9'u gecmis bile.

Kimselere haber vermiyoruz kojoyla. Ne onlari ne kendimizi strese sokmamak adina... Odada bir hemsire, doktorum, Funda Hanim, kojo ve ben variz. Dogru anlari beklerken sohbet ediyoruz, guluyoruz, ortam oldukca rahat :) Muzigi de actik :) Ben acligin etkisiyle "Hadi artik oglum, karnim cok acikti, gel de yemek yiyelim artik" bile diyorum :)))

Saat 10'a dogru geldiginde Husniye Hanim "Hadi artik, ya sen cikar ya da ben cikarayim artik" diyerek son duzlugun startini veriyor :) Aslinda biraz panik oldugunu goruyorum, nitekim bebek uzun sure ayni yerde kaldigi icin kalp atislari 130'lardan 76'ya kadar dusmus. Artik gelmesi sart! "Tamam" diyorum ve daha guclu itmeye basliyorum. Bu arada kojo ve Funda Hanim da gobegimden asagiya dogru bastiriyorlar, ben iterken. Funda Hanim bir merdivene cikmis hatta, daha rahat olsun diye :)

Veeee iste bebegin kafasi gorunuyor! Husniye Hanim hemen kojoyu cagiriyor bebegi karsilamasi icin. O an kojoya bakiyorum, bir de ne goreyim yuzu bembeyaz olmus, dudaklar mosmor! Bir an kendimi birakip "kojo gidiyor elden" diyorum. Husniye Hanim hemen devreye giriyor ve kojoyu sakinlestiriyor. Bebegin kalp atislarinin yavaslamasi haberinden sonra kojo sakinligini yitiriyor cok belli etmese de. Sonrasindaki mucizevi anlar boyunca kojo bir gorunuyor bir odanin diger kosesine gidiyor... Onun icin de essiz bir deneyim oldugu kesin (Hala o anlari hatirlayip gozlerimiz doluyor!)

Ben bebegin iyi oldugundan emin bir sekilde itmeye devam ediyorum. Hic panik yapmadigim icin herhangi bir komplikasyonla karsilasmadan bebek disari cikiveriyor! Iste ondan sonra film kopuyor bizde. Bebegin ilk sesini duymam ve kendisini gormemle birlikte basliyorum ziril ziril aglamaya. Kojo yanibasimda, o da agliyor. Ancak onunki biraz farkli cunku bebek kalp atislari yavasladigindan mosmor cikiyor ve bir anda bir hemsire ve doktor ordusu odaya girip sag yanimdaki unitede ari gibi calismaya basliyorlar. Kojo bebege birsey olmasin diye agliyorken ben olanlara cok anlam veremedigimden mutluluk gozyaslari dokyorum! Kojo bebegin yanina gidiyor bu sirada ve onunla konusmaya basliyor. Ben de bebegimin bana verilmesini istiyorum hemen. Ilk mudahale yapildiktan sonra bebegi gogsumun uzerine koyuyorlar. Aglamayi birakip konusmaya basliyorum onunla. "Hosgeldin oglum" diyorum. "Hosgeldin"...

Dogumda fotograf cekmesi icin yakin bir arkadasimin esi ile konusmustuk. Biz ortamda yabanci biri olmasindansa tanidik ve yaninda rahat hissedecegimiz birinin olmasini tercih ettik. Ancak arkadasim ve esi 5 Ekim'de Ankara'da olmak uzere tatile gitmislerdi. Bebis bir gun daha beklese ne afilli fotolari olacakti kimbilir :P 7 Ekim'den once gelmez diye dusundugumuzden cok da dert etmemistik. Zaten o olmasa baska birini de istemedigimze karar vermistik kojoyla. Kismet boyleymis! Yalniz Funda Hanim ve digerleri sagolsunlar almislar kamerayi bebegin gelisini ve geldikten sonraki ilk anlari oyle guzel cekmisler ki, izlerken hala tesekkurlerimizi yolluyoruz kendilerine! Oyle anlari yakalamislar ki anlatilir gibi degil...

Daha onceki yazilarimda bahsettigim epizyotomi olayina gelince... Dogumun son anlarinda Husniye Hanim iki kere sivi vazelin ile perine bolgesine masaj yapti sagolsun. Bu beni psikolojik olarak da cok rahatlatti. Yine son anlarda doktorum bana "Kendi haline mi birakayim yoksa ben duz bir sekilde keseyim mi?" diye sordu. Bir sure cevap veremedim ama sonra "Size birakiyorum" dedim Husniye Hanima. O da "Ben kesersem daha duzgun olur, kendi haline birakirsam ne olur bilmiyorum" dedi. Ben yine kendisine biraktim. Fakat benim duraksamamdan dogal olani tercih ettigimi hissetmis olacak ki hic mudahale etmedi kendisi. Dogum sonrasinda ise cok yuzeysel olarak yirtilma oldugunu soyleyerek 2-3 dikis atti sadece. Sanirim yaptiklarim ise yaradi :)

Iste bizim hikayemiz de boyle... 4 Ekim 2010 saat 10:23'te basladik yeni hayatimiza...

15 yorum:

  1. ah okurken gözlerim dolu dolu oldu... maşallah oğluşa :) taktir ettim ne kadar farkında ve bilinçli bir doğum geçirmişsin... ben ancak ikinci de bu biliçte olabileceğim, sanırım...

    YanıtlaSil
  2. Hayırlı olsun..Çok zor valla, çok mutlu olsun hep sağlıklı olsun..Benim gibi terazi oldu oğlun desene.. yükselen de benden:))
    bir de tarihten anladığım kadaruyla ben doğum yaptığımda bu sene sen hamile kalmışsın!!
    Ne güzel bir doğum hikayesi.. Hastaneyi de merak ettim, yazarsan sevinirim.. Daha bissürü çocuk yapmak istiyorum!!

    YanıtlaSil
  3. Çok duygulandim okurken, ne guzel anlatmissin, nasıl da soğukkanlı davranmissin:)) bravo sana! Saglikla büyüsün, hayırlı evlat olsun, uzun yasasın güzel oğlun:)))

    YanıtlaSil
  4. Ah ne güzel, mutlu ve su gibi bir dogum hikayesi daha...Saglik ve mutluluk dolu uzun bir ömür miniginize :)

    YanıtlaSil
  5. Hungurt, sakirt. Her dogum hikayesi okudugumda dagiliyorum. Gonlune gore, mutlu ve rahat bir dogum gecirmissin gibi gozukuyor. Bebisinizi saglikla kucaginiza almaniza sevindim. Allah sagli kve sihhat icinde buyutmek nasip etsin.

    YanıtlaSil
  6. hayatının en güzel anlarını yaşamışsın.size bir ömür boyu sağlık mutluluk diliyorum:)

    YanıtlaSil
  7. Ne güzel anlatmışsın:) Gözümün önüne kendi oğlumuzun doğumu da geldi, duygulandım. Doğar doğmaz babasının sesine susmuştu bizimki de.
    Hüsniye hanımı da çok takdir ettim. Bizim doktor, sanki ben odada yokmuşum gibi kendi kendine cart kese patlatıp, vıjt kesi/epizyo yapmıştı.
    Arzu edersen:
    pozitifdogumhikayeleri.wordpress.com'te de paylaşabilir, doğal doğum isteyenlere ilham verebilirsin:)

    YanıtlaSil
  8. Of yahu, heyecanla bir film seyretsem ancak bunlari hissederdim. Gecmis olsun... Iradene hayran kaldim. Inat ettin ve basardin :) Dersine son noktasina kadar iyi calismis ogrenci olarak da odulunu aldin :) Bize de okurken iyi heyecan yasattin. Birara nefesimi tuttugumu hissettim, sonra bastim kahkayi, sonra oh dedim. Bir suru ruh halim var bu yaziyla :) Agladim hatta :P Aferin sana...

    YanıtlaSil
  9. Offf simdi bu kadar gozyasi doktum, ah dogumda olsaydim nasil aglardim.. Canlarim benim ya.. Cok seviyorum sizi..

    YanıtlaSil
  10. Süper bir doğum olmuş. Analı babalı, mutlu, sağlıklı bir ömrü olsun bebeğinin.
    Doğum yaptığın hastahaneyi ben d merak ettim ve doktorunu tabii ki. Böyle olumlu örnekleri paylaş lütfen, olumlu reklam olsun, böyle güzel doğumlar artsın..

    YanıtlaSil
  11. bende ankarada yaşıyorum, hangi hastanede doğum yaptığınızı merak ettim, malum odada doğum her hastanede yok sanırım.

    YanıtlaSil
  12. Dogumu eski Mesa - yeni TOBB ETU hastanesinde yaptim.

    YanıtlaSil
  13. her okuduğum doğum hikayesinde salya sümük hale geliyorum ben :)

    tebrik ederim tekrar tekrar :))

    YanıtlaSil
  14. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  15. öyle içten yazmışsınız ki sanki oradaymışım gibi, gözlerim dolu dolu okudum..paylaşımınız için teşekkürler,

    YanıtlaSil

SOSYAL AĞLAR


İZLEYENLER

Blog Arşivi

HER GÜN MUTLAKA

NE ARADINIZ, YARDIMCI OLALIM?

Kişisel Blog

Copyright © Benden ve Bizden | Powered by Blogger
Design by Lizard Themes | Blogger Theme by Lasantha - PremiumBloggerTemplates.com