Zaman nasıl geçiyor, hayret ediyorum.
Bu defa son ayda yaptıklarını yazmayacağım.
Sadece Bambinoya olan sevgimi dile getirmek istiyorum.
Onsuz hayat nasılmış hatırlamıyorum, hatırlamak istemiyorum.
Evin neşesi, hayatımızın rengi, gökkuşağı o.
Büyüdükçe sevgimiz de büyüyor, paylaşımlarımız artıyor.
Gönül isterdi ki doğana uygun bir şekilde, baskılanmadan, doğanın kucağında, sadece çocuk olup oyun oynayabileceğin şekilde büyüyebilseydin.
Dört duvar arasına hapsolmadan, güvenlik kaygısı taşımadan, çocukluğun tadını çıkartsaydın sadece.
Olmadı, olmuyor, olamıyor.
Elimizden gelen bu kadar.
Eskisi gibi idealist düşünmüyorum, neyseki.
Neyseki diyorum çünkü idealist düşünüp de yapamayınca kendimi çok yıpratmıştım.
Çok üzülüyordum.
Başta çalışıyor olduğuma, oğlumu bırakıp tüm günü bensiz geçiriyor olmasına çok üzülüyordum.
Artık kabullendim.
Adım Hıdır, elimden gelen budur.
İşimi bırakamayacağıma ya da ne bileyim deniz kenarında bir şehre taşınamayacağıma kanaat getirdim.
İş değil mi eve ekmek götürmemi sağlayan?
Ya da bazen hiç düşünmeden alışveriş yapmamı ya da tatilleri finanse etmemi sağlayan?
Beterin beteri var.
Çok şükür halimize.
Düzeni korumak bile mesele şu ortamda.
O nedenle vazgeçtim kendimi üzmekten.
Hatta Bambino için okul arayışlarına bile başladım ufaktan, sistemle barıştım bir nevi.
Elimizden geleni yapıyoruz.
Umarım Bambino büyüyünce bizi anlar.
Umarım..
0 kisi demis ki::
Yorum Gönder