24 Eylül 2014

İkinci Gebelik - 20. Hafta

İkinci gebeliğimin yarısını bitirdim bile.
İlkinde olduğu gibi çok şükür ki hiç bir olumsuz durum yaşamadım.
Ne ağrım oldu, ne sızım.
Dedim ki "Bu vücut doğurmak için tasarlanmış".
Hiçbir yiyeceğe aşermedim.
Ki ben 2,5 yıldır glutensiz yiyecekler tüketiyorum.
Ekmek, makarna, hamur işi, tatlı hiç canım çekmedi.
Uykularımdan uyanıp şunu yemeliyim demedim.
Kojo için süper tabi :P
Bir ara patatesi çok tükettim.
Çok nadir dondurma yedim, AOÇ'den.
Onun dışında şeker tüketimim doğal yiyeceklerden sadece.
Yani, hamilelik öncesi ne yiyorsam yemeye, ne yemiyorsam yememeye devam ettim.
Balık canım istemiyor sadece.
Onun yerine balık yağı alıyorum her gün.

Bebeğin hareketlerini çok erken hissetmeye başladım bu hamilelikte.
12-13. haftalarda içimde dolaştığını hissediyordum.
Ultrasonlarda mutlaka elini kolunu bir kaldırıyor, sanki bize selam veriyormuş gibi.
İçeride keyfi yerinde :)

Eylül ayının ikinci yarısı sol kulağımda tıkanıklık başladı.
Üzerinde durmadım, geçer dedim.
Bir hafta geçti, tıkanıklık hiç açılmadı.
Ertesi hafta sol boğazımda şişlik başladı.
Yutkunurken bir kütle hissettim sol tarafımda.
Kulağımdaki durum boğazıma inmişti.
Kulağım hala tıkalı bu arada.
Yine üzerinde çok durmadım.
Bol bol ılık şeyler içtim.
Sarımsak, zencefil tükettim.
Meyve suları içtim.
Geçtiğimiz hafta Cuma öğleden sonra burun akıntısı başladı.
Haftasonu bir eğitimdeydim.
Gittim ama her yerim dökülüyor.
Burun silmekten yüzüm kıpkırmızı oldu, cildim tahriş oldu.
Şakaklardaki ve çene kemiğimdeki şiddetli zonklama beni iki gece uyutmadı.
Kulak hala tıkanık, boğazdaki durum devam ediyor ve deli gibi burnum akıyor.
Doktora gittim tabi, Cuma günü.
Kulaklarda ödem oluşmuş, boğazım da orta halli durumdaymış.
Antibiyotik yazacakmış.
Hamile olduğumu öğrenince "E n'apcaz şimdi?" dedi doktor, çaresizlik içinde.
İstersem KBB Uzmanına gitmemi, belki alabileceğim bir antibiyotik olabileceğini söyledi.
İstemedim.

Antibiyotik yerine zencefil, meyve suyu, serum fizyolojik ile gargara ile devam ettim.
Eğitim nedeniyle haftasonu dinlenemedim ama eğitimde öğrendiklerim için değerdi bence.
Pazar günü Zen Ustası eğitmenim bana gümüş suyunu önerdi.
"Her gün bir çay kaşığı yeter" dedi.

Gümüş suyunu duymuştum ama detaylı araştırmamıştım.
O akşam oturdum, nedir ne değildir diye bakındım.
Yabancılarda öyle bir kullanımı varmış ki, hayret ettim.
Yüzyıllardır bilinen ve kullanılan birşeymiş gümüş suyu.
Temel olarak gümüş suyu vücuttaki bakteri, virüs ve mantarı yok ediyormuş.
Bunun yaparken iyi bakterilere dokunmuyormuş.
Çok güçlü bir antibiyotik etkisi gösterirmiş.
İngilizler küçük bebeklere saf gümüş kaşık verip bebeğin bunu ağzında dolaştırarak suyunu emmesini sağlarlarmış. Böylece bebek özellikle diş çıkarma zamanını daha rahat geçirirmiş.
Hatta onların "Ağzında gümüş kaşık ile doğmak" diye bir deyimi bile var.
Pek çok hastalığa iyi geliyormuş.
Hastalığın derecesine göre kullanım miktarı değişiyormuş.
Facebook'ta grupları varmış, yabancı forumlarda sayfalarca yazılmış, konuşulmuş.
Hamileler ve çocuklardaki kullanım konusunda da keza öyle, derya deniz yazışmalar.
Sonuçta ikna oldum ve siparişimi verdim.

Dün akşam geldi gümüş suyu.
Hemen bir çay kaşığı içtim.
Psikolojik mi, yoksa hastalığın gidişatı mı nedir bilmiyorum ama gece güzel uyudum.
Sabah kalktığımda kulaklarımdan çok hafif bir akıntı oldu.
Haftalardır tıkalı olan sol kulağım açıldı, geçici bir süre de olsa.
Boğazımdaki yumru yoktu.
Öksürük düne göre daha az.
Kendimi daha dirayetli hissettim.
Bu sabah yine aldım bir çay kaşığı.

Keramet gümüş suyunda mı yoksa haftalardır devam eden hastalık artık iyileşme evresine mi girdi bilmiyorum ama gümüş suyunu keşfetmiş olmaktan mutluluk duydum.

10 gündür sıvı besinlerle besleniyorum, sindirimi kolay yiyecekler tüketip bedenimi yormuyorum.
İlk defa böyle bir hastalıkta rapor ve izin almadım, üstelik haftasonu da sabahtan akşama kadar yoruldum, dinlenemedim.
Bu da böyle bir deneyim oldu.
Herşey geçiyor işte, bir şekilde.
Bu hastalık da geçer gider.
Akışa izin ver :)
Teslim ol :)

6 yorum:

  1. tebrikler :) bende 20. hafta içindeyim. Gümüş suyunu nereden temin ettiniz? Sizinde bahsettiğiniz gibi yurt dışında bebeklere gümüş kaşık hediye edilirmiş . Özellikle diş çıkarma döneminde kullanmaları için ama benim okuduğum kaynakta gümüşün antimikrobiyal özelliğinden çok çocuk büyüdüğünde o günlerden kalma yamru yumru gümüş kaşığı ona tekrar hediye edilsin diyeydi :P

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler, ben de sizi tebrik ederim :)
      Gümüş suyunu botanikecza.com sitesinden aldım, daha önce de alışveriş yaptığım bir site.
      Suyun içeriğindeki gümüş miktarna göre çeşitleri değişiyor, tabi fiyatları da.
      Hamilelerin çok yüksek saflıktaki karışımı tüketmeleri önerilmiyor.
      Denemeyi düşünüyorsanız siz de önce bir araştırın derim, çünkü hamileler ve çocukların kullanımı üzerinde tıbbi araştırmalar çok yetersiz, ben genel olarak kullanıcı yorumlarına ve Zen Ustamın tavsiyesi üzerine alıp kullanmaya başladım.
      Sağlıklı ve kolay bir doğum dilerim :)
      Sevgiler :)

      Sil
  2. Tebrikleeer! :)
    Sağlıkla ve mutlulukla kavuşmanızı dilerim ailenin ikinci minnoşuna da.
    Sevgiler..

    YanıtlaSil
  3. Mrb siz hamileyken hangi safliktaki gumus suyu kullandnz yazarsaniz çok mutlu olirum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba,
      Bulabildigim en saf olanini kullandim ben.
      Hamileysrniz siz de oyle yapin, navizane tavsiyem.
      Sevgiler :)

      Sil

SOSYAL AĞLAR


İZLEYENLER

Blog Arşivi

HER GÜN MUTLAKA

NE ARADINIZ, YARDIMCI OLALIM?

Kişisel Blog

Copyright © Benden ve Bizden | Powered by Blogger
Design by Lizard Themes | Blogger Theme by Lasantha - PremiumBloggerTemplates.com