Mardin sınırlarından ayrılıp Batman'a geçiyoruz.
Gezimizin Batman Merkez'den önceki son durağı Hasankeyf'e varıyoruz.
Açıkçası beklentilerimizin üzerinde bir kültür ve doğa ile karşılaşmak bizi hem şaşırtıyor hem sevindiriyor.
Yaklaşık 12 bin yıllık bir tarihe sahiplik eden Hasankeyf'i dünya gözüyle görmek, oranın havasını solumak bizi tarifsiz duygulara sürüklüyor.
Diğer taraftan yaklaşık 1 yıl içinde bu güzelliklerin ve daha da önemlisi tarihin sular altında kalacağını bilmek insanlık adına derin bir üzüntü duymamıza neden oluyor..
Hasankeyf acaba bir Avrupa şehrinde olsaydı Ilısu Barajı projesini yine de yaparlar mıydı?
Düşünün ki İngiltere'deki Stonehedge'i sular altında bırakacak bir enerji projesi planlanıyor. İngiltere'nin bu projeden elde edilecek enerjiye çok ama çok ihtiyacı olduğu söyleniyor hükümet tarafından. Binlerce yıllık tarihi bu kadar kolay silip atabilirler mi acaba? Yoksa ne yapıp edip projeyi iptal eder ve alternatif enerji planları mı yaparlar? İngilizlerin tarih ve kültürlerine ne kadar duyarlı olduklarını hatırlıyorum. Yaşadıkları yüzlerce yıllık evleriyle bile öyle gurur duyuyorlar ki. Evlerine gittiğinizde 1920'lerden kalma salon kapılarını ya da duvardaki vitrayları gururla gösteriyorlar.
Biz ise topraktan kaç metre yüksekte bir ev sahibi olduğumuz ve evimizdeki alt ve üst yapının ne kadar modern ve son teknoloji ürünü olduğu ile gurur duyuyoruz. Gelenlere bilmem kaçıncı kattaki manzaramızı gösteriyoruz.
Anlayış farklı, kültür farklı...
Hasankeyf'in büyüsü Dicle Nehri'nin yamacındaki bir tepeye kireçtaşlarının oyulması ile oluşturulan mağaralardabinlerce yıldır yaşantının devam etmesi.. Artuklular, Persler, Romalılar, Eyyübiler gibi devletlerin aynı topraklarda yaşayıp kültürlerini bırakmış olmaları. Korunamayarak yıkılmış olan Romalılardan kalma köprünün Dicle Nehri'ndeki muhteşem ayakları. Ve Dicle'nin hiç umulmayan mavilikteki rengi ile tezat oluşturan Hasankeyf yapılarının göz alıcı manzarası.
Diyorum ya, hiç beklemiyorduk bu denli büyüleneceğimizi.
Nehrin kenarında yeme-içme yerleri var, nehre karşı yemek yiyebilirsiniz.
Nehrin kenarına inip vaktiniz varsa balık tutabilir ya da kıyıdaki taşları suya atıp çıkan sesleri dinleyebilirsiniz.
Merkezdeki dükkanları gezebilir, turistik hediyelik eşyalar alabilirsiniz.
Ben her zamanki gibi magnet aldım :)
Yalnız Dicle'nin üzerine yapılan ve tek ulaşım yolu olan köprü oldukça yüksek. Biz geçerken ürkmedik desem yalan olur. Dar bir kaldırım ve 2 şeritlik araba yolundan oluşan köprüde trafik yavaş akıyor. Yayalar birbirlerine yol vermek için yola inmek zorunda kalıyorlar, biraz tehlikeli.
İstemeyerek ayrılıyoruz Hasankeyf'ten. Hoşçakal diyemiyoruz, bu bir veda çünkü, biliyoruz :(
Hasankeyf'în ve Ilısu Barajı'nın son durumu ile ilgili bulduğum haberi burada paylaşıyorum. Son durum nedir diye merak edenler için.. 7 Temmuz 2014 tarihli haber:
Hasankeyf Gün Sayıyor
"Dicle nehri üzerine kurulan Ilısu Barajı antik bir kentin sonu olacak. Hasankeyf yaklaşık bir yıl sonra sular altına gömülecek.
Burada her taştan tarih akıyor. Arkeolog Necdet Talayhan Dicle
Nehri’ndeki tüm kazılarda yer aldı. Tüm bu tarihi eserlerin yakında
sular altında kalacak olmasını kavramakta zorlanıyor.
“Dicle nehrine bakalım. Nehrin sol tarafındaki saray kalıntısının
odaları var. Yine medrese kalıntısıyla yan yanayız. Roma Duvarı’na doğru
gidiyoruz. Dicle nehrini göreceğiz. Çoğunun alt kısmında Roma dönemine
ait mezarları olan iki tane büyük yapının içinde kilise olan
mekânlarımız var. Dedelerinin kültürlerinin yok oluşunu görüyor. Bu da
insanın geçmişle bütün bağının kopması anlamına geliyor ve bir gelecek
göremiyor.”
Kireçtaşından evler
Binlerce yıl insanlar, Dicle’nin tepelerindeki kireçtaşı evlerinde yaşadılar.
Hasankeyf sakinleri günümüzdeyse daha alçaktaki beton binalarda yaşıyor.
Ve yakında buralarda yaşamak zorunda kalacaklar; bölgenin dışındaki apartmanlarda…
Hasankeyf’in yaklaşık bir yıl içinde sular altında kalacağı tahmin ediliyor. Devasa bir baraj gölü vadiyi sular altına gömecek…
Türk hükümeti, barajla Hasankeyf’in yaşam standardını artırmayı vaat
ediyor. Özellikle de çocuklar için daha iyi bir gelecek sağlayacağı
belirtiliyor. Yerel yöneticiler ülkenin doğusunun acilen enerjiye
ihtiyacı olduğunu söylüyor…
Hasankeyf kaymakamı Temel Ayça, bölgede balıkçılığı
geliştireceklerini ayrıca tekne turlarıyla turizmin canlandırılmasının
planlandığını kaydediyor.
Hükümet, 13. yüzyıldan kalma bu cami gibi birçok turistik yeri ise
öncesinde bir sergi alanına nakletmeyi planlıyor. Arkeolog Necdet
Talayhan için bu çok saçma;
“Hem doğunun hem batının çok güzel yansıtıldığı bir süsleme tekniği.
Türkiye’de başka bir camide daha var. Maalesef burası su altında kaldığı
zaman bu güzel süsleme de yok oluyor.”
Hafta sonu turist akını
Hasankeyf’in pek yakında artık var olmayacağının bilinmesinden bu
yana kente daha fazla turist geliyor. Bu da sadece hayvancılıkla geçinen
yerliler için ek gelir anlamına geliyor…
Fırıncı Mevlüt Güzel de hafta sonları gelen ziyaretçiler nedeniyle
iki kat fazla ekmek pişiriyor. Ancak bu onu memnun etmiyor. Çünkü sular
gelince sadece evinden değil, fırınından olacağını da biliyor…
“Bu toprağa alışmışız. Buradan büyük şehirlere yerleşirsek kaybolup gideriz. Biz alışkın değiliz.”
100 kilometre uzaklıktaki baraj inşaatında hummalı bir çalışma
sürüyor. Yarıdan fazlası tamamlanmış durumda. Ülke içi ve dışında proje
protesto ediliyor. Almanya’nın da bulunduğu yatırımcılar, geri
çekildiler. Hükümet ise projeyi tek başına bitirmeye kararlı.
Bölgede herkes baraja karşı değil. Kent sakinleri bölünmüş durumda.
Kimileri protestolara destek verirken, kimileri hükümetin daha fazla
refah ve istihdam sözüne bel bağlamış durumda.
Projeyi eleştirenler, farklı bölgelerdeki kireç taşı mağaralarının
turistlere kiralandığını ancak Hasankeyf’te ise sular altına
gömüleceklerini söylüyor. Mağarada yaşayan son kişiler de yazdan sonra
taşınmak zorunda…
Kaynak: Deutsche Welle
merhaba ben ters1köşe Bloğu sahibesi Selin http://balansvemanevraa.blogspot.com.tr/ bana ait renkli şeylere yer verdigim bloğuma Bir süredir yazıyorum. Blogunuzu da çok beğendim. fotoğraflarınızla da çok güzel tanıtmışsınız batmanı .benim bloğuma da beklerim :)
YanıtlaSil