2006'den beri deniz tatili yapmamışız biz.
Deniz kıyısına gitmişiz, denizi görmüşüz ama deniz tatili olmamış hiçbiri. Bu kadar uzun hele hiç olmamış.
Bambino doğduğundan beri doğru dürüst hiç denize girmemiş, kumlarda oynamamış.
Seyahati sevdiğim için bir yerde 10 gün kalmak bana gereksiz ve sıkıcı görünürdü hep.
Yanılmışım.
İnsanın aynı yerde 10 gün kalıp gerçekten dinlenmeye ihtiyacı varmış.
Tabi çocukla dinlenme ne kadar dinlenme oluyor tartışılır ama benim için dinlendiğimi hissettiğim anlar doğayla bütünleştiğim, sukunet ve sessizlik yakaladığım, içimdekilere kulak verdiğim, doğal olanı yaşadığım, kendimleştiğim zamanlar diyebilirim.
Denizle olan hasretimiz bunca yıldan sonra ancak dindi.
Her gün belli bir rutini takip etmek hem bize hem Bambinoya iyi geldi.
Yeni insanlar tanımak, onları rutinimize dahil etmek güzel oldu.
Demek ki neymiş?
Yapmak lazımmış böyle dingin tatiller.
Tatilde okuduklarım, gördüklerim, gözlemlediklerim, kendime dönüşüm yeni pencereler açtı bana.
Bana ilham olan herşeye şükranlarımı sunuyorum:
* Psikeart Tembellik sayısı (Instagramda ara ara metinlerden paylaştıklarım oldu, buraya da yazacağım inşallah)
* Birbirinden güzel ve insanı baştan çıkaran çiçek kokuları
* Bakmaya doyamadığım rengarenk çiçekler
* Tabi ki deniz kokusu, dalga sesleri, kumların verdiği hiçlik hissi
* Bana ilham verdiğini tatil bittikten sonra anladığım Lost'taki Jack'e benzeyen çocuk
* 3 kişilik sakin, dingin, uyumlu aileler
* 4 kişilik koşturmaca içinde gün geçiren ve akşama pilleri biten aileler
* Doğa ile içiçe olmanın yaşattığı sorgulama halleri, içe dönüş, içe bakış
* Yeşilin her tonunu her an birarada görebilmek
* Uzun yeşil çam ağaçlarının altındaki serinlik
Ortaya karışık tatil kareleri:
Deniz kıyısına gitmişiz, denizi görmüşüz ama deniz tatili olmamış hiçbiri. Bu kadar uzun hele hiç olmamış.
Bambino doğduğundan beri doğru dürüst hiç denize girmemiş, kumlarda oynamamış.
Seyahati sevdiğim için bir yerde 10 gün kalmak bana gereksiz ve sıkıcı görünürdü hep.
Yanılmışım.
İnsanın aynı yerde 10 gün kalıp gerçekten dinlenmeye ihtiyacı varmış.
Tabi çocukla dinlenme ne kadar dinlenme oluyor tartışılır ama benim için dinlendiğimi hissettiğim anlar doğayla bütünleştiğim, sukunet ve sessizlik yakaladığım, içimdekilere kulak verdiğim, doğal olanı yaşadığım, kendimleştiğim zamanlar diyebilirim.
Denizle olan hasretimiz bunca yıldan sonra ancak dindi.
Her gün belli bir rutini takip etmek hem bize hem Bambinoya iyi geldi.
Yeni insanlar tanımak, onları rutinimize dahil etmek güzel oldu.
Demek ki neymiş?
Yapmak lazımmış böyle dingin tatiller.
Tatilde okuduklarım, gördüklerim, gözlemlediklerim, kendime dönüşüm yeni pencereler açtı bana.
Bana ilham olan herşeye şükranlarımı sunuyorum:
* Psikeart Tembellik sayısı (Instagramda ara ara metinlerden paylaştıklarım oldu, buraya da yazacağım inşallah)
* Birbirinden güzel ve insanı baştan çıkaran çiçek kokuları
* Bakmaya doyamadığım rengarenk çiçekler
* Tabi ki deniz kokusu, dalga sesleri, kumların verdiği hiçlik hissi
* Bana ilham verdiğini tatil bittikten sonra anladığım Lost'taki Jack'e benzeyen çocuk
* 3 kişilik sakin, dingin, uyumlu aileler
* 4 kişilik koşturmaca içinde gün geçiren ve akşama pilleri biten aileler
* Doğa ile içiçe olmanın yaşattığı sorgulama halleri, içe dönüş, içe bakış
* Yeşilin her tonunu her an birarada görebilmek
* Uzun yeşil çam ağaçlarının altındaki serinlik
Ortaya karışık tatil kareleri:
Ay fotoğraflar çok tanıdık geldi!Biz de bu kamptaydıkk!Ne zaman gittiniz siz?
YanıtlaSilAğustos sonunda oradaydık. Siz?
Sildeniz tatili candır :) neresi acaba burası ?
YanıtlaSilÖyleymiş :) İzmir Özdere burası.
Silcanım anca okuyabiliyorum postları. Ne güzel bir tatil geçirmişsiniz siz öyle. Ne güzel fotolar..Deniz tatilinin yeri ayrı bence de. Sevgiler..
YanıtlaSilHoşgeldiniz siz de :) Tatilin kötüsü olmuyor Zerencim. Haberleşelim!
SilYeşilin, ağacın, çiçeğin bol olduğu yer enerji verir. İyi gelmiştir, kesin.
YanıtlaSilAğaçlıklı yola bayıldım. Sanki bambu gibi duruyorlar :)
Gelmez mi, gözlerimi kapatınca tekrar tekrar gidiyorum oralara :)
SilDevasa çam ağaçları, bir ezgi mırıldanıyorlar ki rüzgar esince, dinlemeye doyum olmuyor.. Ah ah! :)