2 ay sonra 4 yaşına giriyor.
Ne kadar büyük geliyor yazınca. Koskoca 4 yıl bitiyor Bambino Dünyaya geleli.
Son ay içerisinde Bambino yine büyüdü, yine büyüdü :)
Öne çıkan özellikleri:
Kibarlığı: Yemek yerken, oynarken, giyinirken kibarca sorup izin istemesi.
Öpmesi: Öpmeyi çok sevdiğini söyleyerek başta ben ve kojo olmak üzere sevdiği herkesi öpmesi. Hem de sadece yanaktan değil, göz, el, kol, omuz, bazen bacak bile öpüyor :)
Kontrol güdüsü: Çevresinde olup biten herşeyi kontrol edince rahat hisseden bir karakteri var Bambinonun. Bir anne olarak bile bana fazla geliyor bazen kontrolcülüğü.
"Baba, yokuş yukarı giderken araba kaymasın diye sana uyarı veriyorum!"
"Oğlum, o babanın görevi, sen rahat otur koltuğunda. Hem yeni arabalar yokuşta geriye kaçırmaz. Baba çok güvenli sürüyor. Sen keyfine bak."
Yokuşta arabanın kayması teyzesi ile aramızda geçen bir konuşmadan kaydedilmiş Bambinonun hafızasına.
Böyle kayıtlı neler var neler, arada bir pörtlüyor da dert edindiğini anlıyorum..
Çevresindekilere göz kulak olması, onları güvende tutma isteği: Herkesin iyi ve güvende olmasını sağlama ve herkesin kurallara uygun davrandığından emin olmak isteme.
"Anne, tek başına asansöre gitti kardeş, koş!"
"Oğlum, kardeşin anne ve babası ona bakar, hem belki orada bekliyordur sadece."
"Kasksız motorsiklet kullanıyor amca, çok yanlış"
"Emniyet kemerini taksın herkeeeees" - Arabaya oturduğu ilk saniye bunu söyler.
"Kırmızı ışık yandı baba, dur"
İnatçılığı: İstediği birşeyi hiç unutmadan, oldurana kadar istemek. Bu özelliği ile baş etmenin tek yolu ikna etmek. İkna edilirse fikrini değiştirebiliyor. İkna olmazsa aynen devam.
Uyku ve diş fırçalamayı sevmemek: Uyumayı olabildiğince ertelemeye çalışıyor. Yatma hazırlıkları 9'da başlıyor, 10'da yatağa giriyorsa bizim için başarı :)
Denizi sevmek: Geçen sene denize hiç sokamamıştık, bu sene denizin tadını aldı Bambino. Denizi sevdi, çok şükür.
Ankara = İş = Gitmek istemediği şehir : Elinden geldiğince uzak durmak istediği bir yer oluyor Ankara, özellikle tatil dönüşlerinde. Bayram için 4 günlüğüne İzmir'e gitmiştik, dönüşte yol boyu "Dönmeyelim, gitmek istemiyorum" diyerek sızlandı. Eve geldiğimizde arabadan indirmek için yarım saat konuşmak zorunda kaldık :) Bizim oğlan anne ve babasının tam zamanlı çalışıyor olmasına hiç alışamadı, alışamayacak galiba :(
0 kisi demis ki::
Yorum Gönder