Yaşadığı anı hissedebiliyor, gerisi sadece zihnin hatırlayabildikleri, hatırlamak istediklerinden ibaret.
Hatırlananların ne kadarı gerçek, ne kadarı değiştirilmiş veriler, orası da muamma her zaman.
Geçen hafta kısa bir tatil yaptık ailecek, İzmir'de.
Geçen seneye göre Bambino ile çok daha uyumlu ve güzel bir tatil oldu.
Birlikte günümüzü planlıyor, birbirimizi dinliyor (çoğunlukla) ve sakin bir şekilde uzun bir süre kalabiliyorduk.
Tabi Bambino hala benimle yapışık yaşamak istiyor, orası ayrı :)
Gözümün kapanmasına, denize yalnız girmeme hala dayanamıyor, hemen basıyor yaygarayı.
Onun yanında uyumam onu bırakıp gitmemle aynı anlamda.
Ya da gözünün önünden ayrılmam.
Çoğu zaman tolere edebildim isteklerini, bazen de kojo devreye girdi.
Arabayla İzmir'e götürüp vapura bindirdi, babannesine götürüp yemek yedirdi.
Ben de kendi başıma kalıp kafamı dinledim.
Arada bağırış çağırışlar, inatlaşmalar, krizler oldu tabi ki ama dedim ya, geçen seneye göre epey ilerleme var.
Çok şükür.
Kısa ama iyi gelen bir tatilden sonra dönüş yoluna düştük.
Yol çok uzun geldi bana.
Ankara neden her türlü denize uzak bir yerde ki?
İsyanım var bu noktaya..
Sonra eve geldik.
Bütün çantalar boşaldı, çamaşır makinesi başladı çalışmaya.
Ve tam 3 gün boyunca çalıştı kendisi :)
Makineden çıkanları asacak yer bulamayınca ara verip tekrar çalıştırmam gerekti.
Bu da süreci uzattı da uzattı.
Sonra baktım ütüler birikmiş dağ gibi, temizlik için gelen kadın sadece ütü yapsa ancak bitirecek.
Dün akşamı ütü yaparak geçirdim.
Belim ağrıyana kadar ütü yaptım.
Kojo da Bambinoyu uçurtma uçurmaya götürdü neyseki, yoksa mümkün mü ütü yapabilmek?!
Dedim ya, insan yaşadığı anı biliyor.
Deniz kenarındaki günler öyle uzak geliyor ki şimdi.
Yıllar önce yaşanmış gibi.
Sadece şu an var, "eternal present" / "ölümsüz şimdi" denilen an.
Gerisi boş, yalan gibi.
Bu hafta bakıcımız da yok, oğlanı aile içinde paslaşıyoruz :)
Biraz işe gidiyorum, biraz Bambinoya bakıyorum, biraz ev işi yapıyorum.
Hayatımdaki her rolden biraz biraz oynuyorum bu ara.
Allah güç kuvvet ve sabır versin, bir şekilde halloluyor herşey.
Evde kaldığım zamanlarda mahalledeki kreşleri gezdik Bambino ile.
Bir tane kalmış gezmediğimiz, onun da yerini bilmiyorum henüz.
Ekim ayında Bambinoyu yarım gün başlatmak niyetindeyim.
Gezdiğim yerlerin hepsini kötüleyecek bir çok şey bulabiliyorum.
Bana temel olarak ters geliyor zaten kreş ve okul mantığı.
Biz çalışıyorken çocukların oyalanması için geliştirilen yerler sonuçta.
Bazıları proje çocuk modelinde yaklaşıyor olaya, hemen geriliyorum.
Bazıları düzen bile kuramamış kendi içlerinde, kaotik bir yer havasında.
Bazıları çok küçük, bahçeyi neredeyse hiç kullanmıyor.
Böyle uzayıp gidiyor liste.
Kötünün iyisini seçeceğim mecburen.
Maksat Bambino bir topluluk içine dahil olsun, ne nasıl yapılıyor gözlemlesin.
Ders öğrenmesi gibi bir kaygım yok.
Zamanı gelince herşeyi öğrendiğini yaklaşık 4 senedir kanıtlıyor bana.
Oyun oynasın, iletişim kursun, kendini fark etsin.
Bakalım zaman neyi gösterecek.
Şimdi, şimdiyi yaşama zamanı :))
0 kisi demis ki::
Yorum Gönder