"Neden öyle oluyor anne?"
"Baba neden öyle dedin?"
"Neden anne?"
"Neden gittiler?"
"Neden geldiler?"
...
"Neden gözünün üstünde kaşın var anne?"
Hayatımızda "Neden?" dönemi resmi olarak başladı :)
Benim bildiğim 3,5-4 yaş civarı olacaktı bu dönem.
Herşeyin niyesini, niçinini merak edip durmaksızın sorular soracaktı.
Ama 2,5 yaşında değil.
Biraz erken oldu bizim için.
Biz hala "Bu nedir?" de kalmıştık :)
Neyse, geldi, hoşgeldi "Neden?" dönemi.
Bazen cevaplarken zorlanıyoruz.
Uzun açıklamalar yapıyoruz nasıl anlatacağımızı bilemeyince.
Ama işin ilginci Bambino uzun açıklamaları bile can kulağı ile dinliyor.
Hiç ummadığımız bir zamanda aynı sözleri bize anlatmaya başlıyor.
Drama türü oyunlara tam gaz devam.
Bu ara ben Bambino oluyorum, kojo ben oluyor, Bambino da kojo oluyor.
"Bambino bu senin oyuncağın mı?" diyor bana.
"Evet, baba, benim o" diyorum.
"Bambino, bununla ben oynayabilir miyim?" diye izin istiyor :)
"Tamam, oyna baba" diyorum :)
Kojo gibi bilgisayarın yanına gidip drs çalışıyor.
Ya da elinde telefon varmış gibi yapıyor.
"Aaaa mesaj geldi bana" diyor durup dururken :)
Kıyafet tercihlerinde hala ısrarcı.
Geçen haftasonu t-shirt üstüne kravat taktı. Altına da yağmur çizmelerini giydi.
Çok tarz bu oğlan ve ben bu yönünü çok seviyorum :)
Saçları kısalınca büyüdü bir anda ama hala küçük bir bebek o.
Akşam yatma saatini 10'a doğru kaydırmaya başladı.
Bu da benim de onunla birlikte uyumam demek oluyor :)
Pek mutlu değilim bu durumdan.
Bambino ile uyuyup Bambino ile uyanmaya başladım yine :(
Robot gibi yaşama dönüş yaptım.
Gece bir defa uyanıyor ama uykusu hala çok hafif.
Geçen gece ben su içmeye kalkarken uyandı ve geri uyuyamadı.
Kalkıp sabah 6'ya kadar oyun oynadık, sonra sızdık tabi.
Mavi ve yeşil renkleri hala çok seviyor.
Otopark ve garaj oyunlarına bayılıyor.
Kitaplara ilgisi devam ediyor.
Evdeki oyuncak araba sayısı 30 olmuştur herhalde.
Kojoyla dışarıda vakit geçirmeye bayılıyor.
Bisiklete biniyorlar, yürüyorlar.
Uçak ve tren izlemeye gidiyorlar.
Kamyon ve vinç sayıyorlar.
Sayıyorlar deyince, Bambino sayılara iyice merak saldı.
Hangi rakamın nasıl yazıldığını soruyor bize.
Sıfırı, sekizi tanıyor görünce.
1'den 10'a kadar sayıyor, sonra da atlaya zıplaya devam ediyor: 13, 26, 29, 35 :)
Makarna, pilav, şehriye çorbası, ekmek ve et en sevdiği yiyecekler.
Ekşi tatları tatlıya tercih ediyor genelde.
Ekşimen otunu önüne koyunca tavşan gibi kemire kemire yiyor.
Saplarını yapraklarından daha çok seviyor :)
Azı dişleri geliyor, daha doğrusu görmedik ama tahmin ediyoruz.
Eli devamlı ağzında, eşyaları ısırıyor.
Duygusal olarak bebekliğe dönüş yaptı: Mızmız, inatçı ve huysuz olabiliyor.
Bana ve m.emeye düşkünlük geri geldi (Ne zaman gitti ki? :P)
Bir de yeni doğan bebek ziyaretleri yaptık, ondan sonra "Bebek oldum ben" diyerek dolaşmaya başladı.
Küçüklüğünde hiç yapmadığı şeyi yapıyor öyle zamanlarda: Emekliyor, avazı çıktığı kadar bağırıyor ve abuk nesneleri ağzına alıyor. Sanırım Tübitak'ın kardeşlerle ilgili bir kitabındaki bebek hareketlerini taklit ediyor. "Her bebek ağlar, bağırır ve emekler" gibi bir algı oluşmuş bizimkinde.
İlk ergenlik dönemi gerçekten zor bir dönemmiş. Yaşayıp görüyoruz. İnsanı olgunlaştıran deneyimler bunlar. Öyle düşünmek lazım. Yoksa akıl sağlığı zarara uğrayabilir :)
Yine de güzel anlar öyle çok ki.
İyi ki gelmiş, iyi ki doğmuş, iyi ki var diyoruz her gün.
"Baba neden öyle dedin?"
"Neden anne?"
"Neden gittiler?"
"Neden geldiler?"
...
"Neden gözünün üstünde kaşın var anne?"
Hayatımızda "Neden?" dönemi resmi olarak başladı :)
Benim bildiğim 3,5-4 yaş civarı olacaktı bu dönem.
Herşeyin niyesini, niçinini merak edip durmaksızın sorular soracaktı.
Ama 2,5 yaşında değil.
Biraz erken oldu bizim için.
Biz hala "Bu nedir?" de kalmıştık :)
Neyse, geldi, hoşgeldi "Neden?" dönemi.
Bazen cevaplarken zorlanıyoruz.
Uzun açıklamalar yapıyoruz nasıl anlatacağımızı bilemeyince.
Ama işin ilginci Bambino uzun açıklamaları bile can kulağı ile dinliyor.
Hiç ummadığımız bir zamanda aynı sözleri bize anlatmaya başlıyor.
Drama türü oyunlara tam gaz devam.
Bu ara ben Bambino oluyorum, kojo ben oluyor, Bambino da kojo oluyor.
"Bambino bu senin oyuncağın mı?" diyor bana.
"Evet, baba, benim o" diyorum.
"Bambino, bununla ben oynayabilir miyim?" diye izin istiyor :)
"Tamam, oyna baba" diyorum :)
Kojo gibi bilgisayarın yanına gidip drs çalışıyor.
Ya da elinde telefon varmış gibi yapıyor.
"Aaaa mesaj geldi bana" diyor durup dururken :)
Kıyafet tercihlerinde hala ısrarcı.
Geçen haftasonu t-shirt üstüne kravat taktı. Altına da yağmur çizmelerini giydi.
Çok tarz bu oğlan ve ben bu yönünü çok seviyorum :)
Saçları kısalınca büyüdü bir anda ama hala küçük bir bebek o.
Akşam yatma saatini 10'a doğru kaydırmaya başladı.
Bu da benim de onunla birlikte uyumam demek oluyor :)
Pek mutlu değilim bu durumdan.
Bambino ile uyuyup Bambino ile uyanmaya başladım yine :(
Robot gibi yaşama dönüş yaptım.
Gece bir defa uyanıyor ama uykusu hala çok hafif.
Geçen gece ben su içmeye kalkarken uyandı ve geri uyuyamadı.
Kalkıp sabah 6'ya kadar oyun oynadık, sonra sızdık tabi.
Mavi ve yeşil renkleri hala çok seviyor.
Otopark ve garaj oyunlarına bayılıyor.
Kitaplara ilgisi devam ediyor.
Evdeki oyuncak araba sayısı 30 olmuştur herhalde.
Kojoyla dışarıda vakit geçirmeye bayılıyor.
Bisiklete biniyorlar, yürüyorlar.
Uçak ve tren izlemeye gidiyorlar.
Kamyon ve vinç sayıyorlar.
Sayıyorlar deyince, Bambino sayılara iyice merak saldı.
Hangi rakamın nasıl yazıldığını soruyor bize.
Sıfırı, sekizi tanıyor görünce.
1'den 10'a kadar sayıyor, sonra da atlaya zıplaya devam ediyor: 13, 26, 29, 35 :)
Makarna, pilav, şehriye çorbası, ekmek ve et en sevdiği yiyecekler.
Ekşi tatları tatlıya tercih ediyor genelde.
Ekşimen otunu önüne koyunca tavşan gibi kemire kemire yiyor.
Saplarını yapraklarından daha çok seviyor :)
Azı dişleri geliyor, daha doğrusu görmedik ama tahmin ediyoruz.
Eli devamlı ağzında, eşyaları ısırıyor.
Duygusal olarak bebekliğe dönüş yaptı: Mızmız, inatçı ve huysuz olabiliyor.
Bana ve m.emeye düşkünlük geri geldi (Ne zaman gitti ki? :P)
Bir de yeni doğan bebek ziyaretleri yaptık, ondan sonra "Bebek oldum ben" diyerek dolaşmaya başladı.
Küçüklüğünde hiç yapmadığı şeyi yapıyor öyle zamanlarda: Emekliyor, avazı çıktığı kadar bağırıyor ve abuk nesneleri ağzına alıyor. Sanırım Tübitak'ın kardeşlerle ilgili bir kitabındaki bebek hareketlerini taklit ediyor. "Her bebek ağlar, bağırır ve emekler" gibi bir algı oluşmuş bizimkinde.
İlk ergenlik dönemi gerçekten zor bir dönemmiş. Yaşayıp görüyoruz. İnsanı olgunlaştıran deneyimler bunlar. Öyle düşünmek lazım. Yoksa akıl sağlığı zarara uğrayabilir :)
Yine de güzel anlar öyle çok ki.
İyi ki gelmiş, iyi ki doğmuş, iyi ki var diyoruz her gün.
Bayılıyorum çocukların ay dönüşümlerini okumaya:)) ne kadar keyifli .. Rabbim ömürlerini uzun hayırlı eylesin :) tişört üstü kravatta gerçekten tarz oluşturmuş :)
YanıtlaSilÇok teşekkürler :)
SilGiyim konusunda gerçekten tarz Bambino.
Unutmayayım diye yazıyorum, bir de ay dönümü olmasa bazı aylar hiçbir şey yazmıyorum Bambino ile ilgili. Böyle iyi oluyor.
Sevgiler :)
Elinden geldiğince yaz canım ay dönümlerini,neler yaptıklarını,nelerin değiştiğini vs.Sonra ikinci geldiğince dönüp dönüp o ayda ne yapıyormuşuz diye bakıyorsun bolca:) Öperim o bambinoyu ben:)
YanıtlaSilSağol Zerencim, haklısın sonra dönüp bakılıyor değil mi? :)
SilBiz de öperiz seni ve kızları :)
Bir anne adayı olarak okuyunca hem heyecanladım hem de duygulandım. Sizi izlemeye aldım. Ben de bloğuma beklerim.
YanıtlaSilwww.bakbuharika.com
Teşekkürler. Sağlık ve kolaylıkla gelsin bebeğiniz :)
Sil