16 Mart 2012

Bambinolu Günler


Geçen hafta sonundan beri kojoyla ben nezle gripiz. Sadece iki gün vitamin desteği aldım, kojo ise bir gün. Onun dışında ilaç almadan; ıhlamur-limon-bal üçlüsü ve zencefil-bal ikilisi ile iyileşmeye çalışıyoruz. Bir de ben pazartesi salı raporluydum. İki günde toplam 5 saat ancak dinlenebildim ama vücut ona bile hasretmiş ki çarşambadan itibaren işe başlamama rağmen çok da kötü değilim.

Bu hastalıkla birlikte yorgunluğum iyice belirginleşti. Hatta sol gözümde tik başladı :)) Allahtan sadece ben fark ediyorum şimdilik, dışarıdan belli olmuyormuş. Yine de ne rahatsız edici birşey bu :)) Yaşlanıyorum dostlar :P

Bambino bizden hastalık kapmadı çok şükür ancak birkaç gündür diş çıkarıyor ve bu nedenle epeyce huzursuz. Dilini gösterip acıdığını ifade etmeye çalışıyor. Belki dili çıkan dişin olduğu yere değince acıyor. Diline elimi sürdürdü, o derece acıyor canı demek ki! :(

Bu huzursuzluğu bize hiperaktivite ve uykusuzluk olarak geri döndü tabi. Evin içinde abuk sabuk isteklerde bulunmaya, istediği olmayınca da bağırıp çağırmaya başladı. Çarşamba akşamı bir saat kadar mutfak tezgahının üzerinde dolaştı. Eline ne geçerse alıp inceledi, musluğu açıp süngerle bulaşık yıkadı. Baharatları inceledi, dolapları açıp tabakların yerini değiştirdi ve sonra geri koydu yerine. O tezgahın üzerinde çoğunlukla ayakta, ben de tam arkasında dikilerek bir saat kadar oynadık. Yani o oynadı, ben tetikte bekledim. Sonunda bir yolunu bulup ıslak çorap ve pantolonunu değiştirelim deyip aldım kendisini tezgahtan. Gidip üstünü değiştirdik. Ama Bambinonun hevesi bitmemiş ki yine mutfağa götürdü beni. Elimi tutup kucağıma gelmek istiyor ve sonra da parmaklarıyla gideceğimiz yeri gösteriyor. Süper kullanıyor beni anlayacağınız :))

Mutfaktan uzaklaştırmak için salonda babayla oyun oynayalım dedik. Bu sefer de konsolun üzerine çıkıp abajurlarla ve vazolarla oynamaya başladı. Rahat bir yarım saat de orada oynadık. Tabi bu arada uyku vakti geldi, geçti. Ara sıra "Uykun var mı?" sorularına kafasını iki yana sallayarak cevap verdi.

Bir yerden sonra benim bünye kaldırmamaya başladı olanları. Ayakta dikilmekten acaip yoruldum. Zaten de hastayım. Uykum var, daha doğrusu dinlenmeye ihtiyacım var. Ama Bambino hiç oralı değil.

Tekrar mutfak tezgahına çıktı saat 10'a doğru. Bu sefer dayanamayıp kojoya emanet ettim Bambinoyu ve olay mahalini bir süreliğine terk ettim. Totom koltuk yüzü gördü 3-5 dakika kadar. Sonra yine mutfağa gittim. Bizim oğlan zeytin kavanozuyla oynuyor yerde. Zeytinleri ağzına atıp bir iki ısırıp çekirdeğiyle beraber çıkarıyor geri. Ve kavanozun içine geri koyuyor :)) Yerler yağlı su. Tabi Bambino da  öyle. Baktım olacak gibi değil, oturup oynamasını seyrettim. Hevesi geçsin diye beklemeye başladım. Ama bizimki olayın çapını büyütüp ağzını zeytinlerle doldurmaya başladı. O noktada müdahale ettim artık.

Alıp oturma odasına götürdük Bambinoyu. Saat 10'u çoktan geçmiş. "Galiba bu çocuk odasında uyumak istemiyor" dedim birden. O sırada kojoyla oyun oynayan Bambino, benim koltuğun üstünde kıvrıldığımı fark etti ve yanıma gelmek istedi. "Belki de burada uyuyabiliriz" diye düşünüp yanıma aldım oğlanı. Emzirmeye başladım. Kojo da üstümüzü örttü, ışıkları kapattı ve koltuğun yanına yere oturdu. Bambino babasını yakınlarında istedi çünkü :) Kojoyla ben sızdık tabi saniyeler içinde. Bambino da uyum sağlayıp uyuklamaya başladı. Ne ara oradan kalkıp odamıza gittik hatırlamıyorum inanın.

Gece de ağlayarak uyandı minnoş. Hem de kaç kere. Sabah 6:30'da kalkmak istedi. Dün sabah çok zor ayrıldık. Tam evden çıkacakken emmek istedi. Tamam dedim oturdum salona.


İşte böyle geçiyor son birkaç gün. Mutfak tezgahında oynaması bize hiç yaramadı tabi. Gündüz bakıcı teyzesi öyle şeylere izin vermediği için akşam biz gelir gelmez mutfak ya da banyo tezgahına götürüyor beni. İnşallah yakında hevesi geçer :)

Dün ise Bambino ilk defa kendi videolarını izledi video ekranından. Söylemeye gerek yok, hipnotize olmuş gibiydi tonton. Öyle ki, onu salonda bırakıp karı-koca yemek yedik birlikte! Nefes almak için çocuklarını televizyon karşısına oturtan anneleri andım :)) Bambino kendi videolarını 5-10 kere izledi. Hatta aleti açma ve kapamayı öğrendi. Kojo da o izlerken portakal yedirdi oğlana. Hipnotize olduğu için ne yediğini anlamadan bir tabak portakal yedi bizimki.

Video işine çok sevindiğimi söyleyemeyeceğim. Ama bir gün bir şekilde bu olacaktı, bundan da kaçış yok. Akışına bıraktık, yaşıyoruz işte. Kojoya kalsa her gün yarım saat bir saat izletip rahatına bakar eminim :)) Ben ise henüz o sınırda değilim. Bakalım nasıl olacak bundan sonra? :)

*İlk fotoğraf Bambino bardakla bana su doldurtup o suyu içmeden yere dökmesinin ardından tuvaletten fırça getirip yeri silmesi esnasında çekildi. Bu işi çok seviyor bizimki :) 
İkinci foto ise alüminyum folyoyu parçalara ayırıp elime verirken :)

7 yorum:

  1. Zeytinin başka varyasyonları inan bizde de oluyor.Çocuğum olmadan önce biri böyle yapacaksın dese yok canım dalga mı geçiyorsun derdim.
    Diş inşallah çıkar da acısı diner Bambinomun,benim oğlum gibi o da saçsız beybiii:))

    Bu arada dün akşam Demir de tuhaf istekler ve ağlama krizleri içindeydi.Nasıl uyudu o zamanı nasıl geçirdik..Geçirdik mi geçirdik işte;)

    TV işinde bu kocalar hep böyle.Ama ben fazla uzun süreli tutmuyorum.En fazla 5-10 dk,sonra zaten sıkılıp bırakıyor Demir,ben de radyo açıyorum.Aklına gelip kumanda getirdiği zaman açıyorum o da kayıtlı programlarını genelde.

    Bir kaç ay önce ben de fotolarını tvye aktarmıştım Demir şaşkınlıktan gülerek bakmıştı.Videolarını görse ne yapar acaba:)))

    YanıtlaSil
  2. Yıldız, inşallah çıkar da rahatlarız dediğin gibi. Saçları ancak bu kadar uzadı doğduğundan beri :) Yazın rahat olur işte ne güzel :P

    Anlaşılan sizde de başlıyor ya diş ya da Terrible Two durumları. Kolay gele!

    Radyo bizde de açık hep. Bambino CD leri kendi değiştiriyor hatta :)

    YanıtlaSil
  3. Televizyon konusunda benim kocam aksine çok katıdır. Ama babaların yaratıcılıkları annelere göre daha sınırlı mı ne? Ya da işin kolayına kaçıyorlar işte. Bizde de başka türlü gösteriyor bu durum kendini.

    Dişleri biraz rahat verse kuzuya keşke. Ama nasılsa geçecek, sağlık olsun da.

    Ben de şunun şurasında 20 gündür rahata erdim. Emzirmeyi 32 ay sonunda bıraktım ve gece uykularımız maşallah pek bir deliksiz şu ara. Bir de mutfak tezgahında iş yapamaz oldum çünkü yerim daraldı. 2.5 yaşını devirmiş pamuk kız her daim tezgah üstünde asistanlık yapma hevesinde. Birlikte aktivite amaçlı yapar olduk keki kurabiyeyi. Diğer zamanlarda kocaman bir "Hayır!"

    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  4. Defne, bizimki "Hayır" dan anlamıyor. Bir de bir kere bir eylem yapılınca, ikinci sefer yaptırmamak da tutarlı olmuyor. Gerçi birkaç defa bunu uygulamak durumunda kaldım. Bardak dolabını bu şekilde kurtardım elinden :)) Çok iyi emzirmişsin maşallah size! Emmeyi bırakınca uykuların düzene gireceğini çok duyuyorum ve okuyorum. Darısı başımıza zamanı gelince. Birlikte yapılan kek ve kurabiyeler ayrı bir tatlıdır eminim. Sevgiler :)

    YanıtlaSil
  5. Kayroş da telefondaki videoları açıp açıp izlemeye bayılıyor.Mutfak aktivitelerini sevmeyen çocuk yok heralde. Ben bazen sırf yemek yedirebilmek için unu oklavayı vs önüne koyuyorum:)Çok hamarat bir temizlikçi bulmuşsun bu arada:)

    YanıtlaSil
  6. Zeren, un ve oklava olayına yakında biz de başlayacağız bu gidişle. En azından tezgahın üzerinde dolaşmaz o zaman :)) Temizlikçiliğin yanında aşçı da olacak Bambino yakında :P

    YanıtlaSil
  7. Oh bulmus cocuk isciyi, calistir bakalim :P

    Bir kere verilen hak, sonra asla geri alinamiyor. Mutfakta oynamak onun ozgurlugu, bakici teyze izin vermedigi icin, acisi sizden cikiyor ve cikacak! Taaa ki ona zararli birseylerin orada oldugunu anlayana kadar. O sebeple ben pek yaklastirmadim mutfaga... Allahtan mutfak dolaplari, cekmeceleri de onun cok rahatlikla acabilecegi seylerden degildi. O kadar cok oyuncagi vardi ki, mutfaktakiler olmayiversin :P Ama bir kez suzgec gecti eline, ses etmedim, simdi suzgec onun, elinden alinca kiziyor :) Bir de tahta kerebic kalibi var, ona da el koydu!

    Un, oklava olayina da aman girmeyin, beyaz kardan bir adam olur evde :) Bu yaz babaannesi ile her bir milimetre karesi un olacak derecede calismalar yaptilar. Hala bikmadi! Hala bikmadi!

    Kendi videolarindan bizimki de buyuleniyor. Dans ettigi bir tane var. Kucukken hosuma gidip cekmistim. Elinde de kendi kadar kocaman bir ayicik! Simdi o videoyu ozellikle actiriyor. Bir kosu ayisini da aliyor. Ayni sekilde done done dans ediyor. Cok komik bu cocuk milleti vesselam!

    YanıtlaSil

SOSYAL AĞLAR


İZLEYENLER

Blog Arşivi

HER GÜN MUTLAKA

NE ARADINIZ, YARDIMCI OLALIM?

Kişisel Blog

Copyright © Benden ve Bizden | Powered by Blogger
Design by Lizard Themes | Blogger Theme by Lasantha - PremiumBloggerTemplates.com