16 Eylül 2010

İşbaşı

Coook uzun zamandan beri Türkçe klavye kullanmıyordum, yazmak zor geldi şimdi :P


Dün itibariyle iş başı yaptım! Şu anda işyerinden yazıyorum...

İlk günün heyecanı (?!) iki gün önceden kendini gösterdi bedenimde. Hamile olmasam stres olup olmadığımı anlamak bu kadar kolay olmayacaktı sanırım. Ama bedeninizde yaşayan ikinci bir canlı varsa, hissettiğiniz her şeyi direkt olarak size yansıtıyor hal ve hareketleriyle. Gece rahat uyuyamadım, gündüzleri kasılmalar hissettim, yürümekte ve ayakta durmakta zorlandım.

Dün sabah uyandığımda hepsi yok olmuştu ama. Sabah kalkıp güzel bir kahvaltı ettik kojoyla. Sonra aylardır ilk defa pantolon ve kapalı ayakkabı giydim, işe geliyorum diye. Ha bir de makyaj yaptım hafiften, yine aylar sonra. Kojo ile mesai saatlerimiz aynı olduğundan erkenden bırakıldım iş yerine. Tabi erkenden içeri girmedim, parkta biraz oturdum, mesai başlama zamanı içeri girdim.

Hiç özlememişim işyerini. Hiç hem de! Yine de el mahkum, geldim işte. İki yıl aradan sonra herkesi tekrar gördüm. İki yıllık haberleri aldım. Herkesin hayatının ne kadar değiştiğini fark ettim, benimki de dahil! Bazılarını yıllanmış buldum, bazılarını ise hiç değişmemiş.

Gün boyu evrak işleri ile uğraştım: İnsan Kaynakları, Muhasebe, Doktorluk, kendi birimim arasında mekik dokudum resmen. Ve yine anladım ki bürokraside işlemler uzun sürüyor, siz ne kadar çabalasanız da. İllaki bir yerlerde takılıyorsunuz. Neyse, yine de bayağı bir şey hallettim bir günde.

İş çıkışı doktorumun yazdığı “37 haftalık gebedir, artık kanunen çalışamaz” raporunu almaya gittim. Oradan çıktığımda ayaklarımın ayakkabıyı yırtacak kadar şiştiğini fark ettim; artık adım bile atamamaya başlayınca kojoyu arayıp beni almasını istedim. Aksilik bu ya, onun da toplantısı varmış, beni benimle başbaşa bıraktı mecburen. Ben de kendimi ilk gördüğüm yere attım, biraz dinlenmek üzere. Yaklaşık 2 saat yerimden kalkamadım ve de, iyi mi! Birşeyler atıştırdım, kitap okudum ve bu sırada ayaklarımın eski ölçülerine dönmesini umdum. Ama nafile! Kalkarken ayakkabılarımı giymeye çalıştım ama bana en az bir numara küçüktüler J Ben de neden şimdiye kadar düşünemedim diyerek ayakkabıları terliğe çevirdim, arkalarına basmak suretiyle! Veee sonunda bir nebze de olsa rahata erdim J Daha az acıyla otobüs durağına kadar gittim ve otobüse bindim. Eve geldiğimde saat 9’a geliyordu. Hemen arkamdan kojo geldi. İki aç ve yorgun insan olarak birbirimize bakındık önce naapsak diye :P Ben önceliği zavallı ayaklarıma verdim ve kovanın içine tuzlu su hazırlayarak ayaklarımı içine soktum! “Cosss” diye ses çıktı :PPP Kojoya da dolaptaki yemekleri ısıtıp sofra hazırlamak düştü J

Ayaklarımı hissetmeye başlayınca ilk günün yorgunluğu üzerime çöktü bu sefer J O sırada TV’deki bir İran filmi gördüm ve merakımı celbedince sonuna kadar izledim. Hatta önce filmin İran’da geçtiğini anlamadım, sanki Türkçeye benzer bir dil konuşuyorlar gibi geldi. Azerbaycan dedim önce ama sonra olmadığını anladım. Kürtçe mi acaba dedim ama o da değil. Farsça olduğunu anlayınca şaşırdım, ne kadar çok ortak kelimemiz varmış. Altyazı okumadan bazı cümleleri ve neredeyse tüm ünlemleri kolaylıkla anlamak çok şaşırttı beni! Ve İran’a gitmek istedim J)) Bu halimle hala gezme tozma peşindeyim ya, ne diyeyim kendime!

4 yorum:

  1. Kasilmalar vardi konustugumuzda, bebis gelmemis henuz, guzel :)
    Aradan zaman gecince ise gitmek hakikaten cok tuhaf geliyor insana, hele yil girmisse araya. Ugrastirsa da iznini sorun olmadan almis olmana sevindim ama. Oglusunla basbasasin artik yani ;)
    Kardesim Iran'a gitti gecen yil gezmek icin, bayilmis :) Benim de planlarimda, belki bir gun!

    Aslihan

    YanıtlaSil
  2. Iran benim de görmeyi istediğim yerlerden biri... Bir de Suriye'ye Petra'ya araba ile gitmek gibi hayalim var ya... neyse kısmet diyelim. İzni aldığına göre artık dinlen, nesting instict'e kapılmamaya çalış ;=)

    YanıtlaSil
  3. Öncelikle doğum bu kadar yakınken bu ne işi anlamadım ;) hayırlısı olsun .. Ayak şişleri doğum sonrası puff diye sönecek emin ol.. çok az zamanın kalmış.. ben 38. haftada doğum yapmıştım.. Allah sağlıkla kucaklamanızı nasip etsin..

    Güzel haberlerinizi bekliyorum..

    İstanbuldan Sevgiler;)

    YanıtlaSil
  4. Aslihan, insallah yakin zamanda sen de gidersin irana :)

    Banu, ayni hayali biz de cok kuruyoruz kojoyla. Arabayla sahil boyunca Urdun'e kadar inmek super bir deneyim olur! Kismet diyelim :)

    Pelin, master bitince isbasi yapmam mecburiydi ama Allahtan kisa surdu. Guzel dileklerin icin cok tesekkurler!

    YanıtlaSil

SOSYAL AĞLAR


İZLEYENLER

Blog Arşivi

HER GÜN MUTLAKA

NE ARADINIZ, YARDIMCI OLALIM?

Kişisel Blog

Copyright © Benden ve Bizden | Powered by Blogger
Design by Lizard Themes | Blogger Theme by Lasantha - PremiumBloggerTemplates.com