Ertesi gun sabah "Norway in a Nutshell" turunu yapmak uzere once Bergen treni ile Oslo'dan ayrildik. Yol boyu simsicak trenin icinde otururken sagli-sollu manzarayi izleyip ruhumuzu dinlendirdik. Arada sekerleme yaptik :) Tenha olan trende sanki kompartimani kendimize tahsis etmisiz gibi keyif yaptik kojo ile. Oslo-Bergen treninin ozelligi Kuzey Avrupa'daki en yuksek tren hattina sahip olmasi. Gitgide artan kar kalinligi ve yukseklik ile asil Iskandinavya'yi gormeye basladik. Uccuz bucaksiz cayirlar yuksek dsaglara, kucuk kasabalar tek tuk evlere, usulca akan nehirler selalelere (bircogu donmustu!) birakmaya basladi zamanla. Ben bir ara fotograf cekmek icin bir sagdaki cama bir soldaki cama kosturdum :)
Bergen treninden Myrdal'da indik ve Flam trenini aldik. Yaklasik 20 km'lik yol boyunca inanilmaz dag gecitlerinden gectik ve bircok selale gorduk. Norvec'in en guzel manzaralarindan biriymis bu hat uzerindeki gorsel solen! Tren bir dag gecitinin onunnde durdu ve fotograf molasi verdi :) Lapa lapa yagmaya baslayan karin altinda temiz hava aldik ve bol bol foto cektik!
Flam'a varinca bir sonraki asama olan bota bindik ama arada Flam'i dolasmak icin zamanimiz vardi. Inanilmaz manzaralar vardi, yazarken bile hayretler icinde hatirliyorum. Daglar, tuneller, selaleler, nehirler, liman... Botumuz bizi Gudvangen'e goturdu ama rota harikaydi. Avrupa'nin en dar fiyordlarindan birini de kapsayan Naerofjord ve Aurlansfjord'dan gectik. Naerofjord Unesco'nun Dunya Mirasi listesindeymis. Yaklasik 1800 metre yuksekligindeki daglarin dibinden botla gecmek inanilmaz urkuttu beni. Doga karsisindaki acizligimizi bir kez daha anladim orada! Nasil bir heybet, nasil bir durus... Resmen urktum!
Gudvangen'e geldigimizde hava kararmisti, o nedenle bundan sonra manzara izlememiz pek mumkun olmadi. Buradan otobusle Voss'a, oradan da trenle Bergen'e gittik. Bergen treni Voss yakinlarindaki kayak merkesinden donen insanlarla doluydu. Pazar aksami koca kayak takimlarini yuklenip evinen donen insanlara uzayli gibi baktim! Biz olsak pazar gunu hayatta rahatimizi bozup da ustelik arabasiz, toplu tasima ile kayaga gidip gelmeyiz. Hele 2-3 cocugumuz varsa hayatta yapmayiz bunu! Helal olsun Bergenlilere :))
Bergen'e aksam vardik ve direk otele gidip uyuduk :) Ne gundu ama!
Ertesi gun Bergen'i dolastik. Unlu balik pazarini, kalesini, limanini, muzelerinin oldugu meydani, ana caddelerini, yani gorulecek ne varsa her yerini :)) Sonra da teleferik ile Floyen Dagi'na cikip Bergen'i tependen izledik. Girintili cikintili bircok koy ve yarimadadan olusuyor Norvec'in bati kiyilari. Iklim deniz etkisiyle iliman. Yagmur cok yagarmis o yuzden, kardan ziyade. Biz donerken yagdi sansimiza yagmur, gezerken hic islanmadik.
Aksama dogru ucak ile tekrar Oslo'ya donduk. Oradan da Londra'ya geldik. Boylece Norvec gezimizi tamamladik.
Aklima simdi geldi:
Norvec'te gorevliler dahil herkes Ingilizce konusuyor, o yuzden iletisim sorunu hic yasamadik!
Genel olarak pahali bir ulke Norvec. Hatta Kuzey Avrupa'daki en pahali ulke olarak da biliniyor.
Norvecliler, Noel kutlamalarini en geleneksel sekilde uygulayan bir milletmis. Cesit cesit adetleri ve gelenekleri hala yasatiyorlar!
Biz Norvec bebeklerini coooook sevdik! Yuz hatlari inanilmaz guzel, zaten irk genel olarak cok guzel, bebekler de minyatur gibi. Hepsi de soguktan korusun diye tulum giymislerdi, oyle sirin olmuslardi ki! Verseler alip gelecektik bir tane :))
0 kisi demis ki::
Yorum Gönder