22 Nisan 2013

Haftasonu



Haftasonu jet hızıyla geçti gitti.
Bari yazayım da anılar baki kalsın.
Cumartesi günü okul görüşmelerimizin ikincisine gittik sabahtan.
Evet, okul görüşmelerine başladık.
Ama acelemiz yok.
Daha çok fikir edinmek için gidiyoruz okullara.
Stres olmadan, geç kalmışlık hissi yaşamadan rahat rahat gidip bilgi alıyoruz.
Havayı kokluyoruz tabiri caizse.
Bana kalsa Bambino bir süre daha evde kalabilir.
3 yaşını geçince hemen kreşe başlasın diye bir kaygım yok.
Zaten havalar güzelleşti, günün yarısını her gün parklarda geçiriyor artık.
Bir sürü arkadaşı var orada. Hepsinin adını söylüyor akşamları.
Birlikte oynuyorlar, birlikte yemek yiyorlar.
Bana mutlular gibi geliyor.
Bir şikayeti olmadı Bambinonun şimdiye kadar :)
Hal böyle olunca kreş, okul, sosyalleşme, öğrenmede geri kalma gibi endişelerim hiç yok.
Bir tek tuvalet eğitimi konusunda akranlarıyla birarada olması iyi olabilir gibi geliyor.
Zira bizimkinin bezden ayrılmaya hiç niyeti yok.
Bunun da anneannesinin geçen seneki ısrarları nedeniyle ("Annen 18 aylıkken bezden çıkmıştı, sen de çık artık") bilinçli bir zıtlaşma olduğunu düşünüyorum.
O nedenle hiç üstelemiyorum.
Bir ara çıkarır herhalde :)

Neyse işte, geçen hafta ilk okul görüşmemize gittik.
Binada ilk gösterdikleri yer alt kattaki havuzları oldu.
Bambino oradan ayrılmak istemedi tabi ki :)
Oyun odasından çıkmak istemeyince görüşmeyi Bambinonun olduğu odada yaptık.
Başka odaya geçebilseydik galiba projektörle bir sunum izleyecektik.
Bina yeniydi; eğitimciler, görevliler, herkes güleryüzlüydü.
Ama sanki ruh yoktu ortamda.
Sevgi eksikti.
Bana öyle geldi.
Birkaç konuda da uyuşmadğımızı fark ettim.
Hiç yorum yapmadan Bambinonun "Anne memeeaaa" diye yanıma gelmesiyle ortamdan ayrıldık.
Dışarı çıkınca kojoya ne düşündüğünü sordum.
"Çok ticari bir yer, Bambinonun böyle bir yere gitmesini istemem" dedi.
Ben de aynı fikirde olduğumu söyledim.
O okulun dosyasını kapattık.

Ama böyle ziyaretler bizim gibi tecrübesiz bir aile için çok iyi oldu.
Bunu fark ettik.
Bambino gitse de gitmese de okullarla görüşmenin iyi olacağı konusunda hemfikir olduk kojoyla.
O nedenle bu haftasonu için de başka bir okulla görüşme ayarladı kojo.

Sabahtan gittik okula.
Sadece kreş ve anaokulu değil, ilkokul ortamını da görmeye çalıştık.
Bu defaki okul uzun yıllardır Ankara'da kurulu bir okuldu.
Bina nispeten eski ama bakımlı; çalışanlar, eğitimciler orta yaş insanlardan oluşan güleryüzlü insanlardı.
Samimi ve sıcak bir atmosferdi hissettiğimiz.
İçimiz ısındı.
Bilgi aldık, sorularımızı sorduk.
Soru sorduk dediğime de bakmayın, öyle profesyonelce hazırlanıp gitmediğimiz için elimizde liste falan yoktu.
Aklımıza gelenleri sorduk.
Bazı önceliklerimizi dile getirip görüş istedik.
Yoksa kim bilir ne ayrıntılar vardır konuşulmayan.
Binayı gezdik.
Bambino içimizde en çok eğlenen oldu tabi :)
Yeni oyuncaklar, kendisiyle ilgilenen arkadaşlar, yeni yüzler, ilgi... Mest oldu, mest :)
Beğendiklerimiz oldu, kojonun değil ama benim "Daha farklı olsa" dediklerim oldu.
Kojo okulu çok beğendi, "Tamam" desem Bambino yarın başlar oraya :)

Uyku vakti gelip de Bambino "Anne memeeaa" diyince çıktık okuldan.
Arabaya bindik.
Ama bizimkinin uykusu açıldı.
"Parka gidelim" dedi.
Gittik parka.
Seymenler Parkına.
Uzun bir süre parkta oynadı bizimki.
Sonra kuğulara bakmaya ikna oldu, indik İran Caddesinden aşağıya.
Kuğulu Parka vardık.
Kuğulara baktık, biraz soluklandık.
Sonra yemek yemeye gittik.

Bambino, yaşının özelliği olan "İstediğim şey hemen olmalı" düsturunu orada da gösterdi.
Siparişi verdikten 10 sn sonra "Anne, yemeklerimiz daha gelmedi" dedi :)
Dedim "Oğlum, amcalar mutfakta hazırlıyorlar şimdi yemeklerimizi. Hazır olunca getirecekler."
Neyseki birkaç dakika sonra ilk Bambinonun tabağı geldi.

Restoranda bir ilk yaşadık.
Bambino mama sandalyesinde yemek yerken uyku bastırdı, gözleri yavaş yavaş kapanmaya başladı.
Ortam güzel, yeri rahat, karnı tok, çok dingin bir müzik de çalıyor.
Uyumak için bundan güzel an olamaz diye düşündü ve gözleri kapanıverdi.
2,5 yılda ilk defa oluyordu bu :)
Biz kojoyla mest olduk tabi :)
Bambinonun üstüne şal getirdiler, biz de elimizdekileri örttük üstüne.
Mama sandalyesini biraz yatay pozisyona getirdiler.
Bambino uyurken biz de kojoyla sohbet ettik, yemek yedik.
Dinlendik.

1 saat sonra uyandı bizimki.
Aslında daha uyurdu da ortamdaki diğer çocuklardan gelen ses uyandırdı onu.
Böylesi de iyi oldu çünkü Bambinonun doğduğunda yaşadığımız eve gitmemiz gerekiyordu.
Kombi bakımı için geleceklerdi ve orada olmamız gerekiyordu.
Arabaya kadar Bambinoyu sarıp sarmaladık, rüzgar çarpmasın diye.
Sonra da eve gittik.
Bambinoya ne kadar ne ifade ediyor bilemiyorum ama o doğduğunda yaşadığımız ev olduğu için bizim için özel anıları olan bir yer.
Bambino odaları gezdi, balkona çıktı.
İşimiz bitince ayrıldık evden.

Aslında bir arkadaşımızı görecektik, dışarıda vakit geçirelim demiştik ama bir yağmur başladı ki, planlar iptal oldu.
Biz de Bambinonun "Biraz dolaşalım Baba" isteği üzerine biraz dolaştık.
Sonra yine kendisinin "Baba şimdi anneanneye gidelim" talebine uyarak anneanneye gittik.
Anneanne evinde yemek, muhabbet, oyun, hepsi çok tatlı :)
Akşamı orada ettik.
Uyumak için evimize döndük.

Pazar günü plan evde hafif bir kahvaltı sonrası ODTÜ'de arkadaşlarla görüşme şeklindeydi.
Kahvaltıda yapmayı planladığım krepler fazla katı olunca hamura dönüşüp kurabiye oldu :)
Bambino da üzerlerine çatal ve eliyle şekil verdi.
Pişince de bir güzel yedik.
Hafif kahvaltımız onu da yap, bunu da çıkart, "Bir haftasonumuz var zaten aynı masada kahvaltı edebildiğimiz, dolaptakileri kim yiyecek yoksa?" diyerekten mükellef bir sofraya dönüşüverdi :)
Yemekten sonra kojo ile Bambino birlikte takılmaya karar verdiler ve bir anda ben evde yalnız kalıverdim.

Aslında istiyordum böyle bir yalnızlığı. Evde daha önceden başladığım dolaplarda bahar temizliği etkinliğim yarım kalmış, kütüphane ve vestiyere bir türlü sıra gelmemişti.
İşte o gün bugündü :)
İndirdim tüm dolapları.
Kitapları elden geçirdim.
Kutulardan çıkan anıları tazeledim.
Güzel zamanlara ait belgelere bakıp gülümsedim.
Kaldırılacakları kutulara doldurdum.
Verilecekleri ayırdım.
Kojoya sorulacakları ayrı bir köşeye koydum :)
Birkaç saat sonra işimi bitirdim.
Bir rahatlık, bir huzur geldi üstüme :)
Yazlık ayakkabıları çıkarttım.
Vestiyeri toparladım.

Bu işleri yaparken çamaşırları yıkayan makine durdu. Çamaşırları astım.
Baktım, neredeyse öğleden sonra olmuş.
Kendime güzel bir salata hazırladım.
Yanına da sıcacık çorba.
Missss :)

Yemekten sonra geçen hafta aldığım kitaplardan birini değiştirmek üzere Cepa'ya gittim.
İçeri girer girmez "Hemen çıkmalıyım buradan" dedim.
Dışarıda hava çok güzel, içeride havasız, kalabalık, gürültülü bir ortam var.
Neyse, hemen kitabı değiştirdim, bir yere daha uğradım ve attım kendimi dışarı.
Eve giderken anneannenin "Barbunya yaptım, gelin birlikte yiyelim" teklifini kojoya ilettim. "Tamam" ı alınca eve uğrayıp tekrar çıktım evden, anneanneye gittim.

Ben bunları yaparken kojo ve Bambino ODTÜ'ye gitmişler.
Arkadaşımız ve oğlu ile buluşmuşlar.
Güzel vakit geçirmişler.
Güzel yemekler yemişler.
Babası Bambinoyu göle götürmek istemiş ama bizimki reddetmiş.
Arabada uyuyakalmış.
Sonra birlikte pazara gitimşler.
Alışveriş yapmışlar.
Sonra da anneanneye gelmişler.
Aynı anda girmişiz içeri.

Sonrası klasik:
Anneannede yemek, oyun, muhabbet, dinlenme, uyumaca, kahkaha, keyif, sevgi, güzel dilekler.
Allah ayırmasın.

Son olarak Bambinonun Cumartesi günkü kıyafet seçiminden bahsedeyim: Arabalı mavi tişörütünün üstüne kravat taktı. Altına yeşil kotunu giydi ve kemer taktı. Çok bir tarzdı :)

6 yorum:

  1. Bu şekilde tek tek notlar şeklinde sıralama yapmak güzel fikir, çünkü ne fotoğrafla ne videoyla ileride bunları bu şekilde hatırlamanız mümkün değil.
    Kuğulu Park'ı çok severim. Sanki serinliği geldi. Bu havalarda ne kadar güzeldir...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zeugma, haklısınız, böyle yazmak akılda kalıcı oluyor. Her haftasonunu yazmıyorum ama bazılarını da yazmadan geçmeye gönlüm razı olmuyor.
      Kuğulu Park kurtarılmış bölge gibi Ankara'da.

      Sil
  2. Bu okul mevzuu fena karın ağrım benim... Buyumeseler, hep bebek kalsalar, sarsak sarmalasak keşke... Bu arada Kojo'nun begendigi okulu çok merak ettim, ilkokulu da mı var?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Banu, aynen öyle, şimiden bizi de sardı bu ağrı. İlkokulu da var, ortası da lisesi de :)

      Sil
  3. öyle içten öyle samimi yazmışsın ki okurken bende okulları dolaştım sizinle yemek yedim kahvaltı ettim..Senle kitapları indirdim vs.vs..
    çok güzel bir haftasonu geçrmişsiniz..
    bu okul konusu bizdede muamma..2,5 yaşta 3 yaşı bekledim şimdi 3 yaşı doldurduk..eylülü bekliyorum..inşaallah ozamana kadar güzel biryer bulurumda hallederim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler, çok mutlu oldum bu sözlere :)
      Umarım siz de gönlünüze göre bir yer bulursunuz.
      Ben bir ara çok radikal düşünmeye başlayıp "Hiç okula göndermeyeceğim" demiştim.
      Zor kararlar bekliyor hepimizi.
      Çok kolay gelsin :)

      Sil

SOSYAL AĞLAR


İZLEYENLER

Blog Arşivi

HER GÜN MUTLAKA

NE ARADINIZ, YARDIMCI OLALIM?

Kişisel Blog

Copyright © Benden ve Bizden | Powered by Blogger
Design by Lizard Themes | Blogger Theme by Lasantha - PremiumBloggerTemplates.com