16 Ocak 2013

Rüya Gibi


Öncelikle son yazılarımdan sonra yorum bırakan, arayan, soran, destek ve öneri veren herkese çok ama çok teşekkür ediyorum.
Mantıklı düşünemediğim zamanlarda birilerinin bana yol göstermesi gerekiyor. Yoksa burnumun ucunu göremiyorum o halet-i ruhiyye içinde :)

Dün yazımı gönderdikten sonra bir rahatladım, bir ferahladım anlatamam.
Yazıp akıtmışım içimdekileri.
Demek ki yazmak bana iyi geliyormuş.
İçimdekileri olduğu gibi, sansürlemeden paylaşmak beni hafifletiyormuş.
Sizden gelen geri dönüşler beni resmen kendime getirdi.

Bambinonun geçirdiği bu süreci tetikleyen iki önemli durumu anladım sayenizde:

1. Düzen: Bambinonun düzeni bir şekilde bozulunca dengesi de bozuluyor. Tamam, bir yatak rutinimiz yok, banyo-pijama-diş fırçalama-kitap-süt gibi ritüellerimiz yok ama bu kendimize özgü bir rutinimiz olmadığı anlamına gelmiyor :) Bambinonun uyku vakti geldiğinde uygun ortamın sağlanması ve uykuya o şekilde dalması gerekiyor. Kojo, Bambinonun da kendisi gibi yatağında yatmayı sevmediğini ve onu bu şekilde kabul etmemiz gerektiğini söylüyor. Kojo da devamlı kendi yatağından başka yerlerde yatmaya, şekerleme yapmaya bayılıyor. Hatta mümkünse üzerindekileri çıkartmadan yapacak bunu. Koltukta birkaç saat uyur, sonra gider yatağına. Eskiden de öyleymiş, hala da öyle. Ve kojo mutlaka ışıkta uyuyacak, mümkünse müzik de açık olacak, hem de devamlı. Bambinoyu yatağında, karanlıkta ve sessizlikte uyutmaya alıştırmış olan ben, onun ne ara babasının izinden gitmeye başladığını anlamadım :) Galiba onun fıtratı böyle. Her konuda olduğu gibi bu konuda da babasına çekmiş :)) Saygı duyup devam edeceğim.

Bambinonun haftasonu düzeni bozuldu. Şöyle ki; Pazar günü gündüz uykusunu uyumaması, gittiği anneanne evinde akşam 19 gibi uykusunun gelmesi, ona kıyamayan bizim onu uyutup orada gecelemeye karar vermemiz, ancak bir saat sonra uyanan Bambinonun yerini yadırgayıp tekrar uykuya dalamaması, gecenin bir vakti kalkması, bizim apar topar eve gitmemiz, Bambinonun uyumak istemesi ama m.emeyi emzik gibi kullanması, sinirleri gerilen annesinin yapması gereken işler düşünüp stres yaşaması ve sonunda yaşanan patlamalar durumu özetliyor sanırım.

Neymiş? Düzenin temel taşları bozulmayacakmış. Bedeli pahalı olurmuş bozulursa.

2. Özlem: Bambino anne ve babasını çok özlüyor. Sadece haftasonu yaşanan beraberlikler onu doyurmuyor. Anne babası hep yanında olsun istiyor. Bu istediği olmayınca da biriktiriyor ve bir yerde patlıyor. Bize ceza vermek değil ama devamlı gözü önünde olmamızı istiyor. Bana "Anne işe gidecek mi?" diye her soruşunda yüreğim bin parça oluyor. "Gidecek ama akşam gelecek" diyorum. "Gitme" diyor. Gerçekten yürek parçalayıcı. Onu bırakıp gittiğimiz için üzüntü ve öfke hissediyor ve bir şekilde bunu belli ediyor.

Bir de çocuklar kesinlikle ayna görevi görüyorlar. Anne ve babanın ruh halini aynen yansıtıyorlar. Ben sakin ve mutlu isem o da genelde sakin oluyor. Ben ne zaman bir şeyi kafaya taksam, stres olsam, o da zıvanadan çıkıyor en ufak şeyde.
O zaman ne yapacağız? Sakin ve rahat olmaya çalışacağız. Bunun için gerekli ortamı yaratacağız ve gerekirse yardım alacağız.

Düne geri dönelim :)
Yazımı yazdıktan sonra duygusal ve fiziksel olarak çok rahatladım.
Resmen reset atmış gibi oldum.
Eve giderken tüm önyargılarımı geride bıraktım.
Sadece beni seven ve özleyen bir bebeğe gittiğim için mutluluk vardı içimde.
Eve girdim.
Bizimki babasıyla oynuyordu.
Benim sesimi duyunca yanıma geldi.
Önce biraz tedirgindi, dünden sonra ne olaağını düşünüyordu belki de.
Ama ben ona kocaman bir "Merhaba" der demez gülümsedi ve gelip sarıldı bana küçücük kollarıyla.
Daha önceki günlerden farklı birşey yapmadık.
Her zamanki gibi içeri geçip emme faslına başladık.
Sohbet ettik.
O beni azat edene kadar onun istediği oyunları oynadık.
Bizim rutinimiz de bu :)
Sonra yemek yedik (Bambino aç değilmiş, yemedi).
Ve yine oyun oynamaya devam ettik.
Çok ama çok mutluydu Bambino.
Biz de öyle :)
Hiç bir şekilde inatlaşma, ağlama, öfke durumu olmadı.
Onun bizim ruh halimizi yansıttığına iyice ikna oldum böylece.

Saati geldiğinde uyumak istedi Bambino.
21:30 gibi geldi kucağıma.
"Anne, sağ m.eme"
Sağ taraf bitince:
"Anne, öbür m.eme"
:)
Tabi ki salonda, koltukta otururken, ışık ve müzik açıkken uykuya daldı.
Onun istediği gibi oldu herşey :)
Uykuya dalması 10 dk sürmedi.
Derin uykuya dalınca yatağına götürdüm.
Yatırdım.
Ve saat daha 10 bile olmamıştı.
Rüya gibi!
Kojo da ders çalışmaya dışarı gidince kaldım mı bir başıma evde.
Biraz evle ilgilendim, biraz kendimle ilgilendim.
İşlerimi bir güzel halledip mutfaktaki köşeme geldim.
Kendime bir içecek hazırladım.
Kitabımı aldım.
Uykum gelene kadar keyif yaptım mutfakta.
Sakin sakin.
Allah'ım ne büyük mutluluk bu :))

Demek ki neymiş?
Her zorluğun ardında mutlaka bir kolaylık varmış.
Akıl akıldan üstünmüş.
Gerekli olduğunda yardım istenmeliymiş.
Dostların varlığına şükretmeliymiş.
Paylaşmak yükleri hafifletiyormuş.

:)

Foto


10 yorum:

  1. Banu çook sevindim!!!! Umarım aynen devam eder... arada bir "ataklar" olsa da bu ruh haliyle geçirmeye çalışır ve çabucak rahata erersin :)

    Öpüyorum!!!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Başakçım, çok teşekkürler. Güzel dileklerine aminnnn diyorum yürekten :) Öptüm!

      Sil
  2. Ay ne güzel ne güzel :)
    Okurken gözümde canlandı valla, mutlu atmosfer, sakince uyuyan bir bebek :)

    mutlu anne = mutlu bebek diyenler bişi biliyomuş :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, aynen öyle oldu :) Çok şükür. Mutlu anne=mutlu bebek, kesinlikle!

      Sil
  3. Ne mutlu bu gece benimde bu sakinleşmeye ihtiyacım var :( bu gün bende o kadar bunaldım ki ve nerdeyse aynı durumdan :( biz birde tuvalet eğitimine başladık bu da yıpratıyor beni :( yemek yemedi akşam bir iki kek yedirebildim sadece :( şuan Bişkek'te saat 22:46 babamız uyutmaya çalışıyor hala:(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Etka, çok kolay gelsin size. Çok zor zamanlar oluyor, biliyorum. Sakin durmaya ve onu hiç bir şeye zorlamamaya çalışın. İkna olduğu sürece devam edin tuvalet eğitimine. Diğer türlü hem o hem siz çok yorulur, yıpranırsınız. Demesi kolay, yapması zor biliyorum! Umarım çok geç olmadan uyumuştur Küçük Bey.

      Sil
  4. 2,5 yaş çocugu duygusal gel-gitler yasayabiliyor. cok uyumlu ve sakinken birden ofke nobetleri gecirebiliyor. onemli olan ve en zor olan ozellikle annenin sukunetini koruyabilmesi bence:) aglayarak, ofkelenerek caresizligimizi cocuga gosterdigimiz zaman kontrolu kaybediyoruz galiba. olumsuz davranislari gormezden gelmek, ilgisiz kalmak, cocukla tartismaya ve surtusmeye girmeden dikkatini baska etkinliklere yonlendirmeye calismak ise yarayabiliyor. en onemlisi bu durumun cocugun buyudugunun gostergesi olan normal bir surec oldugunu ve gecici oldugunu bilmek insani rahatlatiyor. sabir ve kolayliklar diliyorum, ozellikle m.eme konusunda. nasil birakacagimizi dusunurken bizimki de gecen gun kendi karariyla birdenbire birakti, umarimsiz de sorunsuz atlatirsiniz...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. NasılAnne, çok haklısınız. Çocuğun yanında ağlamak, öfkelenmek ve bağırmak kimseye yaramıyor evde. Yine de zor bir dönem. Emmeyi kendi kararıyla bırakması olayını ilk defa duyuyorum, tebrik ederim sizi :) Ben Bambinoya bıraksam uzun yıllar devam eder gibi geliyor :P İyi dilkeklerinize çok teşekkürler :)

      Sil
  5. Son yazını İstanbul'dan dönerken okudum ama yolda cevap yazamadım. Bazen hepimiz patlamalar yaşıyoruz ve çocuklar gerçekten bizim aynamız. Çalışan anne olmak da ayrıca çok zor. Devlet her çalışan anneye haftada bir gidip ''bravo, harika bir iş yapıyorsunuz'' deyip sırtını sıvazlayacak bir memur tahsis etmeli bence. Neyse ki, bu yazıda görüyorum ki bu takdir işini kendin yapmışsın ve biraz rahatlamışsın.

    Bu arada Bambino gibi sakin bir çocuk bile 2 yaş sendromunu böyle yaşıyorsa bakalım biz ne yapacağız? Zaten biraz biraz başladı, ama bahsettiğin ölçekte değil henüz. Yapılması gerekenleri teoride biliyorum ama pratik bazen sallanıyor. Benim acilen yogaya dönmem lazım. Rahatlayacak yollar bulmalıyız.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tomurcuk, gerçekten zor bir dönem, ergenlik dedikleri kesinlikle bu. Yaşamadan bilinemiyor malesef. Umarım sizinki çok çok rahat ve yumuşak atlatır bu dönemi. Sen işe daha başlamadın değil mi? Bebişin yanında ne kadar çok bulunursan o kadar rahat geçirirsiniz bence. Çünkü en çok anne-baba özleminden oluyor bizde olanlar. Keşke annelerin çalışma saatleri farklı olsa. Çocuklarıyla daha fazla zaman geçirebilseler. Bütün anneler çalışsa ama daha az çalışsa keşke.
      Kendine zaman ayırmak herkes tarafından söylenen ortak çözüm oldu. Gerçekten de lazım. Yoga süper olur bence :)

      Sil

SOSYAL AĞLAR


İZLEYENLER

Blog Arşivi

HER GÜN MUTLAKA

NE ARADINIZ, YARDIMCI OLALIM?

Kişisel Blog

Copyright © Benden ve Bizden | Powered by Blogger
Design by Lizard Themes | Blogger Theme by Lasantha - PremiumBloggerTemplates.com