4 Haziran 2014

Bambino 44 Aylık

Zaman.. Hızlı geçen zaman.. Görüp tutamadığımız zaman.. Zalim demeye dilim varmıyor senin için.. Ama bazen dursan diyorum.. Ne iyi olur..

Bambino 44 aylık oldu bile.
Son ayımız alerji gündeminin etkisi altında geçti.
Yavrum, her hafta, bazı haftalar birkaç günde bir doktora gitmekten yoruldu.
Tüm doktorlarda kuzu kuzu oturuyor, ilk defa gidilen bir yerse biraz çekingen.
Tanıdığı yerlerde bizi o götürüyor her yere.
Havaların yağışlı ve kapalı olması en çok bizi sevindirdi sanırım.
Yağdıkça havadaki polen ve tozlar yere iniyor, ortalık duruluyor.
Tabi Bambinonun alerjisi de.
Bazen geceleri ardı ardına hapşurarak uyanıyor.
Burnu temizlenince hemen tekrar dalıyor.
Geceleri tuvalete kalkmaya başladı ufak ufak.
Önceleri hiç kalkmıyordu. Kalkmayınca da kazalar oluyordu.
Kaza olunca hiç tepki vermiyorum.
Yapılması gerekenleri çabucak yapıp tekrar yatmasını sağlıyorum.
Hiç söylenmiyorum, iğnelemiyorum.
Olacak, gayet normal.
Zaten kendi kendine kötü hissediyor kaza olunca, fıtrat gereği.
Onun yükü ona yetiyor, fazla bile geliyor.
Yalnız bir defasında tuvaletten sonra el yıkamayı reddetti, uykusu açılıyor diye sanırım.
Ben de elini sabunla yıkaması konusunda ısrar ettim, kural bu dedim.
45 dakika banyoda katıla katıla ağladı.
Kojo uyandı, beni uyandırdın diyerek Bambinoya kızdı.
Hiçbir işe yaramadı tabi onun kızması.
45 dakika banyoda klozet üstünce oturduk, Bambino kucağımda.
Elini sabunla yıkamak istemezmiş, öyle de temiz olurmuş.
Öyle olmayacağını söyledim ve o yıkamazsa ben yıkayacağım diye uyardım.
Yıkamamakta ısrar edince tuttum kendim yıkadım ellerini.
15-20 dk da öyle ağladı, zorla elimi yıkadın diye.
Ağlaması bitince yatağa gittik ve 2 dk içinde uyuduk.

Oluyor öyle arada.

Sakin kalabildiğim ölçüde sorunsuz atlatıyoruz.
Tabi ki ağlayacak, hayal kırıklığını belli edecek.
Ama kural varsa ona da uyulacak.
Genelde temizlik konusunda yaşıyoruz bunu.
Alerji nedeniyle ellerinin ve burnunun temizliği çok daha önemli bu aralar.
Elini yıkamadığında ya da eli kirliyken gözünü kaşıdığında tepkimi koyuyorum açıkça.
Bazen yıpratıcı oluyor durumlar.
Bazen de orta yol bulunuyor.
Öyle öyle idare ediyoruz işte.

Dün bir yerde okumuştum, evdeki ilişkilerde 5:1 kuralı uygulandığı sürece ilişkiler sağlıklı yürürmüş.
Yani karşınızdakine bir defa kızdıysanız, bağırıp çağırdıysanız, beş defa olumlu davranışta bulunarak bunu telafi edebiliyormuşuz. Güzel bir davranışta bunu dile getirmek, nezaket ve sevgi sözcüklerini kullanmak gibi.

İşyerinde bu oran 10:1 imiş. 10 güzel davranışa karşılık 1 olumsuz davranış tolere edilebilirmiş.

Neyse..

Son hafta içinde Bambinoya bir yaşama sevinci geldi, anlatamam.
Yani hep vardı ama duyguları dalgalı seyrediyordu, hepimiz gibi.
Son hafta içinde ise başına ne gelirse gelsin neşesini %90 korumaya başladı.
Sabahları çok neşeli uyanıyor, yanıma gelip rüyalarını anlatıyor.
Kahvaltıyı birlikte yapıyoruz.
Oyun oynuyoruz, benim hazırlanmamı izliyor, bazen yardım ediyor. Takı falan seçiyor bana :))
Sonra beni evden "Gudbay, baybay, hayırlı işler, hayırlı kurslar (anneanneye söylerken diline doladı), güle güle git, çabuk git, çabuk gel" mantrasını tekrarlayarak gönderiyor. Ben çıkar çıkmaz "Babba kalk, annem gitti" diyerek babasını uyandırıyor :)
Günlük rutini aynen devam. Kahvaltı+evde serbest zaman+parka gitmece+eve gelip yemek yemece+uyku+ikindi öğünü+kitap ve oyun+anne-babanın gelişi+yatana kadar oyun ya da dışarı çıkmaca. Akşam yemeğinin zamanı değişken olabiliyor.
Alerji nedeniyle bu rutine günlük banyolar eklendi.
Eve gelince üstü değişiyor, polenler giysilere yapışırmış. Burun deliklerinin içinde birikirmiş. E Bambinonun saçları da kıvırcık olunca, banyo yaptırma elzem hale geliyor.

Bambino neşeli olunca ben de kendimi daha enerjik hissediyorum. Vicdan azabı durumları çok nadir yaşanıyor. Çok şükür, bin şükür.

"Anne, şimşek çakınca kendimi tehlikede hissediyorum."
Öyle dumur edici sözleri var ki, şimdi aklıma bir tek bu cümle geldi. Not alayım diyorum, anı kaçırıveriyorum. Aklıma geldikçe yazarım.

8 yorum:

  1. Merhabalar,
    Küçük bambinoya geçmiş olsun öncelikle. Ne çok blog eklemişim ve ne az okuyorum dedim bugün kendi kendime. İşlerden kafamı kaldıramıyorum, dedim ki en azından haftada bir gün belirleyeyim kendime ve o günün sabahını blog okumakla geçireyim, öbür türlü çok dağılıyor insan, bir şeye bakıyorum dağılıyorum, tam bir şey okuyorum aklıma başka bir iş geliyor. Bunu niye anlattım şimdi bilmiyorum ama sadece yazmak da tatmin etmiyor insanı, yazmak için beslenmeye ihtiyaç var, başka hikayeler okumaya da... Bugün de ilk siz çıktınız karşıma, daha çok paylaşmak adına bir merhaba demek istedim aslında sadece:) Sevgiler,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Nazlıhan,
      Hoşgeldiniz :)
      İyi dilekleriniz için teşekkürler.
      Blog dünyası derya deniz. Bazen insanın ne yazmaya ne de okumaya vakti ve/veya enerjisi olmuyor.
      Benim yazma amacım unutkanlığımdan bir nevi. Söz uçar yazı kalır durumları.
      Okumayı sevdiğim bloglar da ruh halime göre değişiyor. Bazen yemek tarifi okumak mutluluk verirken, bir başka gün felsefi şeyler okuyasım geliyor. O nedenle her telden blog takip etmeye çalışıyorum. Ama insanın zamanının da, okuma kapasitesinin de bir sınırı var. Kendine hitap edeni bulmak lazım. Bazen bir kitapçıya gidip "Ömrüm boyunca durmaksızın okusam bile hepsini okumaya yetmez zaman" diye üzülüyorum. Blog olayı da öyle. Seçici olmak hayatı kolaylaştırmak için gerekiyor, mecburen. Sizin yönteminiz de çok güzel. Bazen hayat sizi getiriveriyor bir yerlere :)) Akışa bırakmak bu olsa gerek. Ne güzel, ne mutlu :)
      Yine beklerim, sevgiler benden de :)

      Sil
  2. Merhaba;
    Hergün 3-4 posta facebooka girip mesajınız var mı diye bakıyorum. Ben size mesaj atmıştım da.. Alerji ile ilgili konuşacaktım, tecrübelerinizi paylaşmanızı isteyecektim.. Bir mahsuru var mı bilmiyorum. Hayırlısı..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şirin Merhaba,
      Ben de baktım, siz bir önceki yazışmalarda mesaj gönderdim deyince. Ancak bana gelen bir mesaj yok. Facebook'ta kime mesaj gönderdiniz acaba? Başka biri olmasın? Bilemedim.

      Sil
  3. Hımm sanırım sizin mesaj ayarlarınızla ilgili olabilir.. Size arkadaşlık isteği gönderdim, belki şimdi olur..

    YanıtlaSil
  4. Çok geçmiş olsun,alerji sıkıntılı bir şey. Eşimden biliyorum, bahar ayları her zaman zehir olur kendisine. 10 gün sonra hayat normale döner sanırım. İnatlar çocuklu evlerin hepsinde çok yaygın. Bazen ağlayarak istediklerini yaptırabileceklerini zannediyorlar. Öyle olmadığını öğrenmeleri gerekecek :) Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler! Eşinize de geçmiş olsun. Geçici bir dönem oluyor ama yine de zor bir dönem.
      İnatçılık onların kişiliklerini belli etme durumlarıymış. Yine de saçlarımız bu şekilde ağarıyor sanki :P
      Allah hepimize sabır ve metanet versin.
      Sevgiler :)

      Sil

SOSYAL AĞLAR


İZLEYENLER

Blog Arşivi

HER GÜN MUTLAKA

NE ARADINIZ, YARDIMCI OLALIM?

Kişisel Blog

Copyright © Benden ve Bizden | Powered by Blogger
Design by Lizard Themes | Blogger Theme by Lasantha - PremiumBloggerTemplates.com