17 Kasım 2013

St Gallen - İsviçre

 
Şehrin hemen arkasında yüksek dağlar uzanıyor. Karadenize benzettim ben.


Nakış gibi işlenmiş bir cumba

Evlerin kendisi sanat eseri

Şirin dükkanlar ve evlerle dolu sokaklar

St Gallen'e gitmemizin yegane amacı Stiftsbibliothek adlı kütüphaneyi ziyaret etmekti.
Yoksa rotayı epey uzatmış oluyorduk.
Ama değdi mi, değdi!
Zürih'in epey kuzeyinde, Avusturya sınırı yakınlarındaki St Gallen, UNESCO Kültür Mirası listesinde yer alan bu güzel kütüphaneyi barındırıyor. Kütüphaneyi  bu adresten ziyaret edebilirsiniz.


Kütüphane, şehrin katedralinin yer aldığı bir meydanda. Meydan ve civar sokaklar trafiğe kapalı. O nedenle sokaklarda gezmesi çok keyifli. Sokak aralarında gezindikten sonra meydana ulaştık ve önce katedrali ziyaret ettik.
Katedralin kapısı


İçeriden bir kare

Tavan resimleri çok güzel
 
Kütüphaneye girerken ayakkabılarımızın üzerine yumuşak terlikler giydik, devasa boyda terlikler düşünün, ayakkabınızı çıkarmadan giyebiliyorsunuz. Onlardan giyip yüzyıllar önce keşişlerin yaşadıkları yerlerde dolaştık. El yazmalarının kokusunu içimize çektik. O zaman haiz oldukları derin bilgilere şapka çıkarttık. Büyülü bir atmosferde, kendimi Gülün Adı'nda gibi hissettim.
St.Gallen‘deki Benedictin Kilisesi‘nin kurucularının, M.S.600′lü yıllarda oluşturmaya başladığı bu kütüphane, 9.yy.da zenginleşerek bölgede etkin bir konuma gelmiş. 150.000 kitaptan oluşan arşivde, 2000'e yakın el yazması bulunuyor. Mısır’dan getirilen mumyadan, Osmanlı el yazmalarına kadar geniş bir perspektif sunuyor .Kütüphanenin iç dizaynı, 1758 yılında bugünkü rococo tarzını almış, tavan fresklerinde Nicea, Constantinople, Ephesus ve Calcedon resimleri yer alıyor, ahşap işçiliği ve zemin parkeleri ise ayrı bir şaheser. Benedictin rahiplerinin ürpertici ruhları yüzyıllar boyunca saklanan bu eserlere sinmiş gibi insanı diken diken eden bir etkiye sahip. Kapıdan geçtiğiniz an, zaman tüneline girmiş gibi hissettiğiniz bir müze kütüphane. 

Fotoğraf çekmek yasak olduğu için buradan görüntü yok malesef.

Bu etkileyici mekandan ayrılıp şehrin sokaklarına tekrar dalıyoruz. Katedralden çıkınca, tam karşı caddede, "Chocolaterie am Klosterplatz" var. Burası deneysel çikolataların yapıldığı ve satıldığı, alt katı atölye olan bir çikolata satış mağazası. Venezuella kakaosu, Madagaskar kakaosu, %64 kakao oranlı, %72 kakao oranlı gibi farklı üretimlere sahip kakaoların, değişik oran ve farklı lezzetlerle birleştirilerek deneysel lezzetlerin satıldığı bir çikolatacı. 




Orijinal bir çeşme

2 yorum:

  1. gezi yazılarına bayılıyorum canım. İnsan gitmiş kadar oluyor inan. fotolar ise muhteşem.Ellerine sağlık..

    YanıtlaSil

SOSYAL AĞLAR


İZLEYENLER

Blog Arşivi

HER GÜN MUTLAKA

NE ARADINIZ, YARDIMCI OLALIM?

Kişisel Blog

Copyright © Benden ve Bizden | Powered by Blogger
Design by Lizard Themes | Blogger Theme by Lasantha - PremiumBloggerTemplates.com