41 Kere Maşallah diyoruz hep birlikte :))
Küçük adamımız bir ay daha büyüdü.
Artık iyiyden iyiye sohbet ediyor, derdini anlatıyor.
Ama hala çekingen, utangaç, hassas.
Söylemiş miydim bilmiyorum, Bambinonun süt ve süt ürünleri alerjisi geri döndü :(
Hele peynir yiyince sivilce çıkıyor resmen yüzünde.
Köklü bir çözüm arayışındayım.
GAPS diyeti gibi bir diyet yapmak geçiyor aklımdan, hem onun hem kendim için.
Öğrendim ki egzama, gıda intoleransı, astım, hiperaktivite, disleksi ile başlayıp otizme kadar varan skalada yer alan rahatsızlıkların temelinde sindirim sisteminin işlevini tam yapamaması var.
"Leaky gut" denilen bağırsakların iyi çalışmaması nedeniyle yiyeceklerin istenmeden kana karışması sonucu vücudun yiyeceklere savaş açması alerjik reaksiyona neden oluyor.
Ve bağırsak florasını iyileştirmeden bu sorunlar bitmiyor, hatta zamanla daha da ilerliyor.
Egzama gıda alerjisine dönüşüyor. Sonra astım. Sonra öğrenme güçlüğü. Bu arada obsesif-takıntılı davranışlar. Bunların görülme sırası bu şekilde olabilir ya da olmayabilir. Ama temelde sorun aynı.
Çözümü ise bağırsak florasının iyileştirilmesi.
Bu detaylar başka bir yazının konusu.
Bambinonun en sevdiği renkler koyu mavi, koyu yeşil ve koyu kırmızı.
Öyle ki, beyaz arabamızı satıp koyu mavi bir araba almamızı bile istiyor :)
Çok insan canlısı, karşısındaki ile frekansı tutarsa sabaha kadar sohbet edebilir.
Dışarıda yemek yediğimizde yemeği beğenirse gidip garsonlara "Ellerinize sağlık, yemeği çok beğendim" diyor :)
Büyüyünce hem astronot hem de otobüs şoförü olmak istiyor. Kojoyla beni uzaya götürüp gezdirecekmiş. Otobüsüyle gezdirirken bilet almamızı istedi bir de, torpil yok :P
"İşe gitmediğiniz bir gün birlikte şuraya gidelim" diyerek öneriler getiriyor artık.
"İkinizi de çok seviyorum" diyerek sarılıyor bacaklarımıza.
"Hani Londra'ya gitmiştik ya, ne güzeldi, değil mi?" diyerek anıları yad ediyor :)
"Herşeyi bilemezsin, değil mi anne?" diyerek bilmemenin normal olduğunu anlatıyor.
"Ben küçük değiliYİm, ben büyük de değiliYİm, ben orta boyum" diyerek eliyle orta boy hizasını gösteriyor.
"Ben okula gitmeyeceğim" diyerek aykırı duruşunu korumaya devam ediyor :)
İzlediği videoyu beğenirse kojoyla beni elimizden çekiştirerek salına getiriyor, bizim de izlememizi istiyor hemen.
"Bugün bana ne hediye getirdin?" diyerek her gün şansını deniyor :)
"Saçımı yıkayacak mısın, yıkama!" diyerek banyo öncesi pazarlık yapıyor her defasında :)
"Ama ikiniz birden uyursanız ben yalnız kalırım, birinizin benim yanımda durması gerek" diyerek uykuya direnip oyuna devam etmek istiyor. Gece uykuları bir ara 11:30 civarıydı, şimdi 10-10:30'a geriledi. Daha da öne pek çekemiyoruz çünkü gündüz 1,5-2 saatlik öğle uykusu uyuyor hala. Haftasonu 45 dk olan öğle uykularında ise gece uykusuna 9:30 gibi geçiyor.
"Şöyle bir hareket vardı" diyerek şekilden şekle giriyor, akşamları spor yaparken :)
"Kimse yemez mi yemeğimi?" diye endişeleniyor, yemek sırasında tabağını bırakıp tuvalete gitmek zorunda kalınca.
Bambino: Bahar gelince bahçeye sebze tohumları ekelim, fide dikelim.... Hepsini ben dikeceğim.
Ben: Tamam. Diktiklerin büyüyünce bizimle paylaşır mısın?
Bambino: İnşallah paylaşırım, bilmiyorum!
Ben: !!
Arkadaşına söyleyemediği için içinde kalan duygularını aktarıp rahatlaması için yaptığımız role-play sırasındaki diyalog:
Bambino: Ben Bambino olayım, sen E. ol.
Ben: Tamam.
Bambino: E. neden paylaşmıyorsun, kızıyorum sana.
Ben: Seni kızdırdığımı bilmiyordum. Bir daha yapmam, paylaşırım.
Bambino: Tamam E.... Bir dakikalığına anne olur musun?
Ben: Tamam oğlum.
Bambino: Seni çok seviyorum!
Ben: (Nirvana anı bu an olmalı!)
:)