Pilatus Dağı'ndan inip yola devam ediyoruz.
Hepimizi oksijen çarptığı için kısa sürede uykuya dalıveriyoruz.
Biz güzelce uyurken arabamız tünelden tünele giriyor.
Dağları delerek tünel yapmışlar, öyle uzun ama konforlu ki.
Bizim kaç yılda yaptığımız tek tünel Bolu tüneli, o da 3 km bile değil.
İsviçrelilerle aramızda en az 200 yıl var diye düşünerek ilerliyoruz..
Yollar kaymak gibi, tek bir yama ya da çukur yok.
Bizim paralı otobanlarda bile bakım onarım hiç bitmiyor.
Neyse, böyle kıyaslamalar ancak üzüntü veriyor, o nedenle daha fazla irdelemeyeceğim.
Ne diyordum, tünellerden geçiyorduk. Bir ara 17 km'lik bir tünele girdik. Git git bitmiyor mübarek.
Dışarı çıktığımızda ise ne görelim, her yer bembeyaz! İklim bir anda değişivermiş.
Meğer Alplerin tepesindeymişiz!
Neyseki yol ilerledikçe iklim yumuşamaya, kar örtüsü yok olmaya başlıyor.
İstikamet, İsviçre'nin İtalyan bölgesi.
Şimdiye kadar Almancanın hakim olduğu Alman bölgesindeydik.
Artık İtalyanca tabelaların olduğu İtalyan bölgesindeyiz.
Biraz güneyi İtalya zaten :)
Bellinzona ilk durak yerimiz.
Şehir tipik bir İtalyan şehri havasında.
Bol gürültü, daracık ve nispeten daha kirli sokaklar, büyüklü küçüklü düzensiz evler.
İtiraf edeyim, Luzern'den sonra hiç çekici gelmiyor hiçbirimize.
İtalya'nın güneyine gelmişiz gibi hissediyoruz.
Bellinzona'nın turistik olarak görülecek yerleri kaleleri. En çok ziyaret edilen üç tane kalesi var şehrin:
Castelgrande
Castelli di Bellinzona
Castello di Montebello
Şehrin merkezinde pazar kurulmuş gittiğimiz gün. Ev yapımı çörekler, peynirler, şaraplar, antikalar, ikinci el eşyalar, oyuncaklar, ne ararsanız var. Herkes güleryüzlü, gürültülü konuşmalar duyuluyor dört bir taraftan. İtalya'da gibiyiz :)
Sokak aralarından devam edip bir meydana varıyoruz. Burada çocuklar için şişme bir oyun alanı kurmuşlar. Tabi Bambino orayı ve bir sürü çocuğu görünce başka yere gitmek ister mi? :) Tamam, diyip ayrılıyoruz ekip olarak. Kojo ile ben Bambinonun peşinden pazar yerinde kalıyoruz. Diğer ekip kaleye gidiyor.
Kaleden Bellinzona şehri |
Arkada diğer kale görünüyor |
Tepede bir kale daha :) |
Kararlaştırdığımız saatten daha erken geri geliyor diğerleri. "Niye erken geldiniz?" diyoruz. "Şato pek keyifli gelmedi, burası daha güzel" diyerek alışverişe başlıyorlar :) Sıcak ekmek ve güzel peynirlere daha fazla dayanamıyoruz :)
Bambino oyundan hevesini alınca ve tuvalet ihtiyacı baş gösterince önce tuvalete ardından arabaya gidip şehirden ayrılarak yolumuza devam ediyoruz.
Gidip görmüş etkisi uyanıyor.
YanıtlaSilDaha çok da gerçekten gidip görebilme isteği ile doluyor insan...
Bambino okula başlayana kadar ne güzel gezeceksiniz.
Ve burada yazılanlar anı olarak hep burada...
Keyfiniz bol olsun...
Teşekkürler emeğin için...
Umarım, siz de gidip görürsünüz bu güzellikleri.
SilArada bir tekrar gitmek lazım, ben de yazarken onu hissettim.
Okullu Bambino ile de gezmelere devam ederiz inşallah :)
Güzel yorumun için teşekkürler.
Sevgiler :)