Bambino hızla büyümeye devam ediyor dostlar :)
Son ay içerisinde en çok uyku düzeni ile ilgili değişiklikler dikkatimi çekiyor.
Çektik, çok çektik, hala da çekiyoruz bu uyku konusunda.
Bambino uyurken emmeyi bırakma ve genel olarak emmeyi azaltma stratejimizi kendince protesto ediyor.
Bunu da kendi kontrol edebildiği bir değişken olan uyku saatleri konusunda değişiklik yaparak ortaya koyuyor.
20 Aralık'tan beri geceleri 23:30'dan önce uyuduğu çok nadir olmuştur.
Gece 12-1'e kadar oturabiliyor.
Bu da bizim düzenimizi alt üst ediyor tabi.
Birkaç gece Bambino ile oturup saat 10'dan sonra "Uyku, uyuyalım, gidelim yatağa" demekten dilimde tüy bitene kadar çabaladım.
Ama yok, "uykum yok, uyumayalım" dedikçe dedi bizimki.
Gerçekten de uyku belirtisi göstermiyordu işin ilginci.
Ama benim günde 7-8 saat uyumazsam balkabağına dönen bir bünyem var!
Ben de gece 10'dan sonra kitabımı alıp odama çekilmeye başladım.
Kojo da dayanabildiği kadar Bambino ile oturmaya devam etti.
Gece 23'ten sonra o da odaya gelip uyumaya başladı son günlerde.
Çünkü gerçekten dayanamıyoruz.
Karı-koca olarak 5 dk sohbet edemiyoruz yeminle.
Biz odaya gelince Bambino da odaya geliyor mecburen.
Gece 12'ye kadar ya da ne zaman uyuyacaksa o vakte kadar odada kah üstümüzde zıplıyor, kah kıyafet çekmecelerini boşaltıyor, kah okumamız için kitap ya da oynamak için oyuncaklar getiriyor.
Tabi biz de yarı uyuyor, yarı Bambinoyu gözlüyoruz yarı açık gözlerle.
Öğle uykularını kaldırmayı denedik, yine geç yattı.
Öğle uykularını erkene çektik, yine geç yattı.
Öğle uykusunun saatini azalttık, yine geç yattı.
Hala da geç yatıyor.
Biz bir çözüm bulamadık.
Karı koca sürünmeye devam ediyoruz.
Üstelik de yeni yatağında bir gece bile yatmadı, öğlenleri uyuyor sadece.
Gece üçümüz birlikte yer yatağında yatıyoruz...
Bambinonun ay dönümü yazısı şikayet portalına döndü ama ne yapayım, son aya damgasını vuran gelişme bu oldu!
Yorgun hissediyorum kendimi.
Uyuyor muyum, dinleniyor muyum belli değil.
Karı koca çalıştığımız için ve emme konusu çok çok aza indiği için tepki veriyor bizimki.
Farkındayız.
Bu dönem de geçer elbet...
Bambinonun incilerini yazmak istiyorum ama sıcağı sıcağına not almazsam hemen unutuveriyorum.
Bıcır bıcır konuşan, herşeyin neden-sonuç ilişkisini merak eden, kendince şarkılar söyleyip hikayeler anlatan küçük bir adam var bizim evde :)
Sohbet etmesi çok keyifli onunla.
Yeni yılın ilk günü sabah kalkınca ilk dileği "Londra'ya gitmek" olan küçük bir adam.
Sonrasında eve küçük bir bebeğin gelmesini dileyen bir küçük adam.
Yılbaşı gecesi işe gitmek yerine evde bilgisayardan çalışıp para kazanabileceğimi bana anlatan koca yürekli bir küçük adam. Yeni yıl dileği bu oldu bu kocaman küçük adamın...
"Koyu renkleri çok seviyorum. Açık renkleri sevmiyorum"
"E. çok küçük olduğu için paylaşmayı bilmiyor. Büyüyünce öğrenecek."
"Çayımın birazı kalsın burada. Sabaha kadar bozulmaz mı?"
"Önce Burhan amcaya gidelim. Sonra anneanneye gidelim. Akşam olunca da eve gideriz." (Haftasonu planımızı yaptı kendi kendine)
"Bugün bana sürpriz var mı?"
"Londra'ya hemen gidelim, şimdi!"
"Vınnnnnnn! Vınnnnnnnnnn! Çok hızlı giden bir arabayım ben"
"Küçük kanguru oldum ben (zıplıyor). Sen de büyük kanguru ol, birlikte zıplayalım. Şimdi kesenin içine gireceğim"(kucağıma atlayarak)
"Anne, saçın çok kötü oldu böyle" ('bad hair day' günümde, hemen fark etti bizimki)
"Karnımdan ses geliyor. Bana acıktığını söylüyor. Birşeyler yiyeyim hemen. Karnımı mutlu etmek istiyorum."
O karnını mutlu etmek isteyen koca adamı yerim ben:) Yeni yıl dileklerine de bayıldım. İnşallah -olabildiğince- gerçekleşir:) Ah ah uyku dedin beni de mahvettin:( şans diyorum artık.kendimce herşeyi doğru yapıyorum ama yine olmuyor,yine olmuyor:( ne diyeyim inşallah bu yıl ikimiz de çözeriz bu konuyu:)
YanıtlaSilZerencim, üzme kendini, tek derdimiz bu olsun diyorum artık. İnşallah çözeceğiz ama ;)
YanıtlaSil