Bambino 2 yaşını devirdikten sonraki gün ateşlendi.
İlk defa inatçı bir ateş gördük.
Cuma öğleden sonra başlayan ateş ancak Pazar sabahı düştü.
Haftasonu hastanede geçti.
Tahlil verebilmek için taklalar attık.
Bambino İzmir'den gelen babannesine hiç pas vermedi, ilk gün hariç.
Devamlı beni istedi.
Sabah akşam durmaksızın saatlerce m.eme emdi.
Şimdi daha iyi ama hafif bir öksürük başladı.
Kış çayı aldım bugün, bir de kara turplu bal yapacağım. İnşallah iyi gelir.
Bana gelirsek: Günlerdir uykusuzum, yorgunum, enerjisizim. Bir olaya çok fena üzüldüm, Bambinonun hastalığı da üstüne geldi. Depresyona kıyısından girdim, çıktım.
Eve gelir gelmez üstüme çıkan Bambino ile uyuyana kadar yapışık yaşıyoruz. O uyuyunca ancak üzerimi değiştirip birşeyler yiyebiliyorum. Sonra da klasik ev işleri. Sabahları Bambino ben gitmeyeyim diye kırk takla atıyor, bağırıp çağırıyor. İçim parçalanıyor, bin parça halinde çıkıyorum dışarı. Keşke hep yanında olsam diyorum.
Bir de bu haftasonu çıkacağımız seyahat hazırlıkları var ama henüz el atamadım o konuya. Yok, dün biraz el attım ama kıyısından köşesinden.
Seyahat öncesi hastalık rutin oldu bizde. Bu sefer de şaşmadı düzen.
Yine yorgun argın bir şekilde gideceğim.
Umarım hemen toparlanırım.
En son istediğim şey hasta olmak.
İşte böyle sayın okur. Bu ara iyi haberler yok bizim cephede.
Haftasonu gidiyoruz. Daha önce görmediğimiz bir memlekete: Hollanda'ya.
Oradan da eski dostumuz İngiltere'ye geçeceğiz. Eski anıları yad edip Bambinoya havayı koklatmaya :)
Güzel bir enerji ile yeniden görüşmeyi umuyorum.
Şimdilik herkes hoşça kalsın.
Sevgiler.
Güncelleme: Dün akşam Bambinonun ayaklarına çaydanlık devrildi. İki ayağı da yandı. Neyseki su toplamadı. Apar topar soğuk suya koydum. Sonra da acile gittik. Orada da suya koydular, sonra da krem sürüp bandajladılar iki ayağını ve bir bacağını. Gece acıdan çok ağladı, inleye inleye uyudu. Olay anında "Birşey vardı, sürünce iyi geliyordu, neydi o?" diye çok düşündüm ama bulamadım. Bugün aklıma geldi: Yumurta akı. Yana yere sürünce iz bırakmadan iyileştirme özelliği var. Aklınızda olsun. Çok şükür ki daha beteri olmadı. Bir nazar var ama, hayırlısı...
İlk defa inatçı bir ateş gördük.
Cuma öğleden sonra başlayan ateş ancak Pazar sabahı düştü.
Haftasonu hastanede geçti.
Tahlil verebilmek için taklalar attık.
Bambino İzmir'den gelen babannesine hiç pas vermedi, ilk gün hariç.
Devamlı beni istedi.
Sabah akşam durmaksızın saatlerce m.eme emdi.
Şimdi daha iyi ama hafif bir öksürük başladı.
Kış çayı aldım bugün, bir de kara turplu bal yapacağım. İnşallah iyi gelir.
Bana gelirsek: Günlerdir uykusuzum, yorgunum, enerjisizim. Bir olaya çok fena üzüldüm, Bambinonun hastalığı da üstüne geldi. Depresyona kıyısından girdim, çıktım.
Eve gelir gelmez üstüme çıkan Bambino ile uyuyana kadar yapışık yaşıyoruz. O uyuyunca ancak üzerimi değiştirip birşeyler yiyebiliyorum. Sonra da klasik ev işleri. Sabahları Bambino ben gitmeyeyim diye kırk takla atıyor, bağırıp çağırıyor. İçim parçalanıyor, bin parça halinde çıkıyorum dışarı. Keşke hep yanında olsam diyorum.
Bir de bu haftasonu çıkacağımız seyahat hazırlıkları var ama henüz el atamadım o konuya. Yok, dün biraz el attım ama kıyısından köşesinden.
Seyahat öncesi hastalık rutin oldu bizde. Bu sefer de şaşmadı düzen.
Yine yorgun argın bir şekilde gideceğim.
Umarım hemen toparlanırım.
En son istediğim şey hasta olmak.
İşte böyle sayın okur. Bu ara iyi haberler yok bizim cephede.
Haftasonu gidiyoruz. Daha önce görmediğimiz bir memlekete: Hollanda'ya.
Oradan da eski dostumuz İngiltere'ye geçeceğiz. Eski anıları yad edip Bambinoya havayı koklatmaya :)
Güzel bir enerji ile yeniden görüşmeyi umuyorum.
Şimdilik herkes hoşça kalsın.
Sevgiler.
Güncelleme: Dün akşam Bambinonun ayaklarına çaydanlık devrildi. İki ayağı da yandı. Neyseki su toplamadı. Apar topar soğuk suya koydum. Sonra da acile gittik. Orada da suya koydular, sonra da krem sürüp bandajladılar iki ayağını ve bir bacağını. Gece acıdan çok ağladı, inleye inleye uyudu. Olay anında "Birşey vardı, sürünce iyi geliyordu, neydi o?" diye çok düşündüm ama bulamadım. Bugün aklıma geldi: Yumurta akı. Yana yere sürünce iz bırakmadan iyileştirme özelliği var. Aklınızda olsun. Çok şükür ki daha beteri olmadı. Bir nazar var ama, hayırlısı...